Agatha Christie "Usta bir katil her zaman basit bir plan yapar." der.
Teşbihte hata olmaz;
Bu sefer muhalefetin iktidar üzerindeki planı oldukça basit görünüyor.
Gerçi Murphy Yasası "Herkesin, işlemeyen bir planı vardır." iddiasındadır ama gelinen noktada muhalefetin içerikli bir plana dahi ihtiyacı yok.
Stratejileri "hata yapmalarını bekle. Bu hatalarından etkilenen kesimlere intikamınızı biz alırız!" de.
Hani Ertuğrul Özkök'ün hepimize ezberlettiği "nehirin kenarında bekle!" metaforu gibi.
Bu kadar basit...
* * *
Özellikle son yıllarda oturduğu yerden bu kadar büyüyen muhalefeti hiç bir ülkede görmedim.
Evet, oturduğu yerden büyüyor muhalefet.
Neden acaba?
İktidara atfedilen negatif hasletlerin bir çoğu muhalefette de varken üstelik!
Paramparça muhalefet yükseliyor!
İsteseler de ayrılamaz bir iktidar cephesi giderek küçülüyor.
Bunun nedeni çözülmüş olsaydı, ya da çözülenler yapılmış olsaydı, bugün tarih böyle işlemezdi zaten.
Bazen iktidar ve muhalefet cephesinin fanatiklerine imreniyorum.
Keşke ruhumla gürül gürül destekleyecek bir partim olsaydı.
Henüz o irtifaya erişemedim.
Belki bir gün...
* * *
Ortada ciddi bir muhalefet partisi yok.
İktidarın yanlışlarından beslenen, hazıra konan bir muhalefetimiz var.
Üstelik ana muhalefet 4 ayrı fahri lidere sahipken; Yavaş, İmamoğlu, Özel ve Kılıçdaroğlu...
Bi ana muhalefetin fotoğrafı ancak bu kadar paramparça olabilir.
Peki, bu paramparça hal, normal şartlarda CHP'yi zayıflatması gerekirken, tam aksine CHP'yi vitrinde ve güçlü tutmuyor mu?
Soruyu bir de şöyle soralım;
Merkez sağın iki güçlü ismi Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nu geriye çekseniz, CHP bu albenisini sürdürebilir mi?
Yanıtı biliyorsunuz!
* * *
Ne iktidar, ne muhalefetin "Bir karara karşı gelmek ile, kararı veren insana karşı gelmek arasında farkı.." anladığını, ya da anlayacak şartlara sahip olduğunu sanmıyorum.
Oysa bu fark; iktidara gelme, ya da iktidardan düşme farkı değil midir?
* * *
Bu millet; metrekareye bu kadar çok 'Türk Büyüğü' düşen bir coğrafyada yanlış ya da doğru seçenekleri işaretlemeyi çoktan bıraktı.
Siyasetin top yekün kendisini unuttuğunu anlayan seçmenin son seçimde partilerle dalga geçtiğine şahit olmadık mı?
MHP'nin kalesinde CHP.
İktidarın kalesinde YRP kazandı.
Milyonlarca seçmen sandığa dahi gitmedi.
Siyaset silkinip kendine gelmezse, bundan sonra sandığa gidenlerin çoğu intikam için gidecek!
* * *
Aldığım bilgilere göre, tabiri caizse siyasette yine "selden kütük kapma" çalışmaları var.
Kılıçdaroğlu ve Gül'ün asimetrik çalışmaları konuşuluyor Ankara'da.
Kılıçdaroğlu'nun, Ali Babacan’a, "bir an önce grubu kurun." dediği öne sürülüyor.
Anlaşılan Demokrat Parti ve Ali Babacan grup kuracaklar. İki milletvekili de gelecek. Salih Uzun ve İdris Şahin’in de Grup Başkanvekili olacağı söyleniyor.
Abdullah Gül'ün, Ali Babacan'a "Uygun zamanlama ile Deva Partisi’ni kapatıp Demokrat Partisi çatısında birleşin." önerisi getirdiği de ifade ediliyor.
Bu gelişmeler yaşanır yaşanmaz o ayrı ama bu tür çalışmalar dahil.
İktidarın şu ana kadar sergilediği performansı da içine katarak son satırlarımı yazayım.
Tüm bunlar milletin umurunda bile değil.
Bugünü karanlık, yarını meçhul gören toplumsal sosyoloji sadece realiteyle ilgilenir.
Reaite var mı realite?
* * *
VELHASIL: Yarını iyileştirmenin tek yolu, bugün neyi yanlış yaptığını bilmektir. Robin Sharma
TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!