TBMM Başkanı
Numan Kurtulmuş'u eski tanırım. Röportaj için ziyaretime geldiği, benim de kendisini ziyaret ettiğim zamanlar olmuştur.
Aşağıdaki fotoğraf eski tarihli sahibi olduğum Turktime'ı ziyaret ettiği zaman çekilmiş fotoğraflardan birisi.
Kurtulmuş, 2 sene Saadet, 2 sene de HAS Parti'nin liderliğini yaptıktan sonra AK Parti'ye katıldı.
Erdoğan'ın talimatıyla Başbakan Yardımcılığı ve Kültür Bakanlığı görevlerinde bulundu.
Ve yine Erdoğan'ın karar ve güveniyle çok kritik bir görev olan TBMM Başkanı olarak seçildi.
Kişisel ilişkilerinde nazik ve polemikten uzak duruşu ile siyasette önemli bir aktör olsa da, bir zamanlar şahsına ait güçlü ve özel seçmen sosyolojisini koruduğunu söylemek zor. Elbette partisini kapatarak Cumhuriyet tarihinin Atatürk'ten sonra gelmiş en güçlü liderinin emrine girmesinin hareket alanını daralttığı gerçeğini yok sayamayız.
Eskiden iktidar partisini sıkı sıkıya eleştiren Kurtulmuş'un zaman zaman "eskiden ne söylediysem arkasındayım" tarzı söylemlerini, kendi özel sosyolojisini muhafaza etmek için söylediğini varsaymak mümkün.
Bugünü anlamak için bu girizgâh gerekliydi. Peki, bugün için Numan Kurtulmuş'un siyasi pozisyonu nedir? Ve Kurtulmuş, iktidar ve MHP için ne ifade ediyor? Bu soruyu masaya yatırırken soğuk ve sıcak gelişmeleri hatırlatmak faydalı olabilir.
Yıl 2019... MHP ile yapılan ittifak görüşmelerinde komisyon üyelerinden birisi de Numan Kurtulmuş.
O dönem Kurtulmuş'un "MHP ile yapılan ittifak taktikseldir" sözlerinden sonra MHP genel başkanı Devlet Bahçeli'nin radarına negatif olarak girdiğini bilenler bilir.
Bu sözler üzerine Mehmet Özhaseki ve Mahir Ünal'ın da olduğu o komisyondan Numan Kurtulmuş’un çıkarıldığını da eklemek isterim.
Bir vakit sonra MHP'nin önemli kurmayı Celal Adan'ın araya girmesi ile Bahçeli'nin Numan Beye karşı tavrında bir parça yumuşama olsa da Bahçeli'nin radarında Kurtulmuş'un izleri kaldı.
Çok yakın tarihe, 27 Ekim 2023'e gelirsek... Türkiye İşçi Partisi'nden Milletvekili seçilen Can Atalay ile ilgili Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararlarının çakışması konusunda Atalay'ı destekleyen demecinden sonra Kurtulmuş için hem MHP hem de iktidar kanadının radarları yeniden çalışmaya başladı.
Kurtulmuş'u Cumhur İttifakının radarlarının ortasına oturtan demeci, Atalay’ın özlük haklarını kullandığını ve bütün partilerin ittifakıyla insan hakları komisyonu üyesi seçildiğini söyledikten sonra “AYM kararı ortadadır, Meclis gereğini yerine getirecektir” sözleri oldu.
Ve 11 Aralık 2023 tarihine, yani 12 gün öncesine dönelim... MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kurtulmuş'a, HEDEP eş başkanlarının bütçe görüşmelerinde Kürtçe konuşmasına ilişkin, "Meclis Başkanı’nın Kürtçe sözleri dinledikten sonra ’Türkçeye tercüme edin’ cümlesi ise Anayasa Mahkemesi Başkanı kadar yanlış bir tutum olmuştur. Böyle şey olamaz" sözleriyle sitem etti.
MHP ve lideri Devlet Bahçeli'nin, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a baktığı noktayı yorum yapmadan kronolojik bir parçasını sıraladığımız zaman Kurtulmuş'a olan mesafeyi görebiliyoruz.
Peki, Numan Beye iktidar ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan nasıl bakıyor? Ya da bilinen makul bakışta şimdi bir değişiklik var mı?
İşte bu noktada bazı soru işaretlerinin oluşmaya başladığına dair emareler var. Erdoğan'ın kurmayları, basına kapalı uygun ortamlarda Numan Kurtulmuş'un özellikle TBMM Başkanı olduktan sonra başta Can Atalay ve Kürt siyaseti konusunda bir ayrışma içine girdiğinini söylüyorlar.
Bu süreci Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bahçeli'nin de dikkatle izlediklerini de ekleyerek tabi ki...
Numan Kurtulmuş'un, Cumhur İttifakından bağımsız yol izleyerek kendisine siyasi bir alan açmak istediği konusunda Erdoğan cephesinin şüpheleri var.
Henüz şüphe aşamasında olsa da, iktidarın Kurtulmuş'a ihtiyatlı da olsa bir rezerv koyduğunu söyleyen yetkililer var.
İktidar ve MHP kanadı, Cumhur İttifakı olarak uzlaşılan konularda Kurtulmuş'un müstakil davranmasını en diplomatik dille yazarsam, uygun bulmuyorlar.
Bu yaklaşımda ısrar eden İktidar ve MHP kanadından Kurtulmuş ve Cumhur İttifakı arasındaki mesafenin açıldığına dair somut kanıt istedim.
Birisi off the record, diğerini açıkça ifade ettiler. 2 gün önce Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreninin fotoğraflarını göstererek, "Fotoğrafları iyi incele!" dediler. Fotoğraflara bakınca, TBMM Başkanı'nın ödül törenine davetli olduğunu ama sahneye davet edilmediğini gördüm.
Ve yine sordum "sahneye davet etmeyi unutmuş olabilirler ya da konuyla ilgisi olmadığı için Erdoğan'ın bulunduğu kareye girmemiş olabilir" deyince,
"Erdoğan'ın yanında Bakan var. Bakan Beyin genel müdürü Tamer Karadağlı var ama devlet protokolünün 2 numaralı ismi yok!"
"Net bir kanıt olarak görünmüyor" deyince, "Göreceğiz! AK Parti'de geçmişte ve bugün kim görev almışsa bunu Sayın Cumhurbaşkanımıza borçludur. Vefa siyasette her şeydir!" yanıtını aldım.
Cumhur İttifakının zirvesinde bu değerlendirmeler dolaşırken, Kurtulmuş'un eski gazeteci ve siyasetçi dostlarına karşı da ilgisiz, hatta vefasız olduğu yönündeki iddia ve şikayetler de yeni değil.
Cumhur İttifakı ve Numan Bey arasındaki bu durumu yağmurun yağmasına benzettim.
Su, güneş ısısından dolayı buharlaşır. Oluşan su buharı, gökyüzüne yükselip yoğunlaşır. Sonra su damlacıkları meydana gelir. Bu su damlacıklarının bir araya gelmesiyle yağmurlar meydana gelir ve yeryüzüne düşer...
Şimdilik sadece sessiz şimşekler çakıyor!
SAVAŞ, YILBAŞINDA BİTEBİLİR!
İsrail'in Siyonist yöneticileri Gazze'ye yönelik insanlık dışı saldırılarına devam ediyor. Daha doğrusu, ABD'nin arkasına saklanan İsrail vahşeti hız kesmiyor. Gazze, İsrail ile değil direkt ABD'nin sağladığı lojistik kuvvetle savaşıyor. Tıpkı, Rusya'nın aslında Ukrayna ile değil ABD ile savaştığı gerçeği gibi...
ABD ve İsrail kamuoyunda her iki devlet yöneticilerine baskı o kadar çoğaldı ki, gelen bilgiler yılbaşında bu kirli savaşın ya biteceği, ya da kontrol altına alınacağı yönünde...
AKŞENER NİKAH KIYMAYA ÇALIŞIYOR!
Üst üste gelen istifalarla sıkıntılı günler geçiren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in partisinin iki tanınmış üst düzey yetkilisini evlendirmek için kolları sıvadığını öğrendim.
Akşener, yakın zamanda eşini kaybetmiş bir İYİ Partili ile yine parti yönetimindeki önemli bir ismi başgöz etmek için çaba sarfediyor. En ufak ip ucundan anlaşılacağı için nikaha kadar bekleyeyim dedim ama yine de size bir ipucu bırakayım!
Damat da gelin de geçmişte bakanlık yaptı!
ANKARA'NIN ARSLANI!
Ankara'nın önemli siyasi figürlerinden İyi Parti Ankara Milletvekili Yüksel Arslan partisinden istifa etti. Önseçimden birinci çıkarak Milletvekili seçilen Arslan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın özel kalem müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı’nda personel atama daire başkanlığı dahil devlette kritik görevlerde bulundu.
Sağlık muhabirliği yıllarımdan tanırım. Gözüpek ve mutevazidir ama gerektiğinde makamından vekil, üst düzey bürokrat kovmuşluğu, hatta bazı bakanlara rest çeken bir mazisi de vardır.
Katıksız bir ülkücü olan Arslan'ın başta Beypazarı olmak üzere Ankara'nın 4-5 ilçesinde büyük ağırlığı vardır. Ve bu ağırlığın, İyi Parti'nin en azından Ankara'da istediği sonucu almasını engelleyecek kadar büyük olduğunu söyleyebilirim.
VEBALİNİ GAZETECİ VE SİYASETÇİLERE YÜKLÜYORUM!
“Deprem üzerine lise ve üniversite kurulmasını öneriyorum” diye yaza yaza kalemimde tüy bitti.
Bu önerimi şimdiye kadar Hürriyet'ten Yalçın Bayer ve Hande Fırat köşelerine taşıdılar. Canları sağolsun başka hiç bir gazeteci yazmadı. Ölü numarası yapıyorlar. Veballerini siyasetçiler ve gazetecilerin omuzlarına yüklüyorum.
VELHASIL: İyilik yap ehli olana da, olmayana da, ehline isabet ederse yerini bulur. Etmez ise ehli sen olursun.
Hz. Muhammed
TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!