İktidarın, geçmiş seçimlerde yaşadığı bazı olumsuz deneyimleri de gözeterek, yerel seçim adaylarını mümkün olduğu kadar geç açıklamak niyetinde olduğu anlaşılıyor. Çünkü, önceki seçimlerde erken açıklanan bazı adaylar pot kırdıkları gibi parti ile senkronize de olamamışlardı.
İktidar kurmayları, geçtiğimiz yerel seçimlerde az sayıda da olsa iktidar ve MHP seçmeninin bölgelerindeki sosyal demokrat adaylara oy verdiklerini tespit etti. Bu firenin önüne geçmek için önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın isminin ön plana çıkarılacağı, adayların seçmenlerine hangi çerçevede konuşmalar yapacağı gibi birçok başlıklı seçim stratejisi hazırlandı.
İktidarın yeniden yönetmeyi en çok arzu ettiği yer şüphesiz İstanbul.
Türkiye'nin en büyük ili için anketlerde ön sırada çıkan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına mesafeli baktığı biliniyor. Bu mesafeyi Yerlikaya, danışmanları aracılığıyla zaman zaman kamuoyuna da iletiyor.
Kısa süre önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Yerlikaya'ya "Belediyecilik konusuna neden soğuksun?" diye sorduğu, Yerlikaya'nın da "efendim talimatınız her ne olursa onu yaparım ama polemik- atışmaların bana göre olmadığını düşünüyorum." dediği yönünde bir kulis bilgisi aldım.
Konuşmanın hangi sonuca bağlandığını bilmiyorum ama Erdoğan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın kazanacağına inanırsa Yerlikaya'yı İstanbul'a aday yapar.
Anladığım kadarıyla iktidarın İstanbul'daki aday sayısı 3'e kadar düştü. Önde görünen Yerlikaya, Kurum ve Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan...
Favori Yerlikaya.
Kurum ve Turan da potada.
İMAMOĞLU KAYBEDEBİLİR VE KAYBEDERSE NE OLUR?
CHP'yi sevseniz de sevmeseniz de yüz yıldır sokaktaki 4 kişiden bir kişinin oyunu alıyor. Dünyanın en eski partilerinden birisi CHP.
Son olarak 1977 yılında yapılan seçimlerde CHP, o dönemki lideri Bülent Ecevit'in önderliğinde %41 oy oranıyla seçimleri kazandı ve iktidara geldi.
Yani CHP 47 yıldır iktidar yüzü görmedi.
Fakat halen ayakta ve genel seçimlerin aksine yerel seçimlerdeki kazanma performansları hiç de fena değil.
CHP, Kılıçdaroğlu'nun kaybetmesi ile yeni bir viraja girdi.
Parti, İmamoğlu, Özel ve Kılıçdaroğlu'cular olarak 3 parçaya ayrıldı. Mart yerel seçimlerinde bu 3 parçaya ayrılmanın artı-eksi yansımalarını beraberce göreceğiz.
Bazı CHP'liler "Kılıçdaroğlu, seçmenin önünü tıkıyordu" derken, diğer CHP'liler "Kılıçdaroğlu içerideki koalisyonu ayakta tutan tek kişiydi. Ayrılır ayrılmaz 3'e bölündü. CHP, yerel seçimlerde başarılı olamaz" görüşündeler.
CHP'nin örtülü lideri konumunda olan Ekrem İmamoğlu, tüm anketlerde iktidar partisine karşı 6-7 puan önde görünüyor.
Ve haliyle de seçimin favorisi olarak kabul ediliyor ama birden fazla nedenden dolayı İstanbul'u kaybetme ihtimali az değil.
Genel siyasetten yerel siyasete yeterince vakit ayıramaması, sık polemiklere girmesi ve kibirli görüntü vermesi İmamoğlu'nu yeni bir zafer karşısında zorlayan etkenler.
İmamoğlu İstanbul'u kaybederse muhalefette taşlar yerinden oynar.
İmamoğlu, olağanüstü kongre için CHP PM'yi harekete geçirir.
Bu durumda Özgür Özel'in İmamoğlu'na hemen teslim olması beklenemez.
Kılıçdaroğlu ile beraber hareket etme seçenekleri dahil birçok olasılık masada seçenek olur.
Siyaset, kaybedenleri sevmez!
Sevmediğini de genellikle tarih yapar!
VELHASIL: İnsanlar sahip olduklarını küçümser, sahip olamadıklarını önemser.
Konfüçyüs
TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!