21.01.2017 Tarih ve 6771 sayılı kanunla Anayasada yapılan kapsamlı değişiklikle hükümet sistemi değiştirilerek, parlamenter sistemden başkanlık (cumhurbaşkanlığı) sistemine geçildi. Bu kanunun bazı hükümleri derhal yürürlüğe girerken, hükümet sistemine ilişkin hükümlerin, birlikte yapılacak ilk TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yürürlüğe gireceği belirtildi. Bu hükmün gereği, TBMM ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birlikte yapılması 24.06.2018 tarihinde gerçekleşti. Dolayısıyla, bu tarihten itibaren, yeni hükümet sistemine ilişkin değişik anayasal hükümlerin yürürlüğe girmesi de sağlanmış oldu.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan, önce 10.08.2014’te yapılan seçimlerde 5 yıl; daha sonra 6771 sayılı Anayasa değişikliği kanununa göre 24.06.2018 günü TBMM seçimleri ile birlikte yapılan seçimlerde tekrardan 5 yıl görev yapmak üzere Cumhurbaşkanı seçildi.
21.01.2017 Tarih ve 6771 sayılı kanuna göre, “Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır. Bir kimse en fazla 2 defa Cumhurbaşkanı seçilebilir (md. 101)”. “Cumhurbaşkanının ikinci döneminde TBMM tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa (üçüncü kez) daha aday olabilir (md. 116)”.
Sayın Erdoğan’ın, ilki 2014’te, ikincisi de 2018’de yapılan seçimlerde iki kere Cumhurbaşkanı seçildiği için, Anayasanın değişik 101. ve 116. maddeleri esas alındığında, -daha erken bir tarihte yapılmasına karar verilmediği takdirde- 2023 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tekrardan Cumhurbaşkanlığına aday olup olamayacağı meselesi bazı Anayasa Hukukçuları tarafından gündeme getirilmiştir.
Eski CHP milletvekili ve Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum’un bu konuya ilişkin görüşleri özet olarak şu şekildedir: 2017 anayasa değişikliği ile değiştirilen 101. maddeye göre, “cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır. Bir kimse en fazla 2 defa cumhurbaşkanı seçilebilir”. 116. maddeye göre, “Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir”. Söz konusu Anayasa değişikliğine göre, cumhurbaşkanının yetkileri ve aday gösterme koşulları arttı, onların tamamı değişmiş olabilir. Değişmeyen hükümler aynı kalır. Erdoğan 2014 ve 2018’de iki kez seçildi. Bu duruma göre, Meclis seçimlerin yenilenmesi yönünde karar vermezse, Erdoğan’ın görev süresi bitmiştir, dolayısıyla 2023 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olamaz. Hiçbir tartışma, hiçbir yorum hukukî değildir. Hukuksal tek yorum budur. Anayasa Hukukçuları Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Prof. Dr. Ergun Özbudun, Prof. Dr. Sevtap Yokuş ve Doç. Dr. Tolga Şirin de benzer görüşlere sahipler.
Peki mesele hakikaten bu şekilde mi; bu durumda ne olacak? Gibi sorulara verilecek cevaplar, 2023 seçimleri açısından hayati derecede önem arz etmektedir.
2023 seçimleri yaklaştıkça bu konuya ilişkin tartışmalar daha da şiddetlenecektir.
Benzer Bir Konuya İlişkin AYM (Anayasa Mahkemesi) Kararı
Bu konuya kısmen ışık tutabilecek bir AYM kararına burada yer vermek istiyorum.
2007 yılının Nisan ayında yapılmak istenen cumhurbaşkanlığı seçimleri, AYM’nin, “toplantı yeter sayısı için 367 oyu” zorunlu görmesi üzerine, seçimler tamamlanamadı. Bunun üzerine, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini ve görev süresinin 5 yıl olmasını öngören anayasa değişikliği teklifi TBMM’nde 31.05.2007 tarihinde kabul edildi. 5678 sayılı kanun Cumhurbaşkanı tarafından 16.06.2007 tarihinde halkoyuna sunulmak üzere Resmî Gazetede yayınlandı. Bu Kanun hakkında halkoylaması yapılmazdan önce TBMM’nde erken seçim kararı alındı ve 22.07.2007 tarihinde seçimler yapıldı. Abdullah Gül, yeni seçilen TBMM tarafından 28.08.2007 tarihinde Cumhurbaşkanı seçildi. 5678 sayılı kanun 21.10.2007 tarihinde yapılan halkoylaması ile kabul edildi ve sonuçlar 31.10.2007 tarihli Resmî Gazetede yayınlandı. Gül, 5678 sayılı kanun yürürlüğe girmezden önce Cumhurbaşkanı seçilmiş oldu.
Daha sonra, 19.01.2012 tarih ve 6271 sayılı kanunla, Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin yapılmasına ilişkin kurallar düzenlendi. Bu kanunun Geçici 1. maddesinde, iptal davasına konu olan ve buradaki tartışma konusunu da yakından ilgilendiren şu hükümlere yer verildi:
(1) 11. Cumhurbaşkanının (Abdullah Gül) görev süresi 7 yıldır.
(2) 5678 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce seçilen Cumhurbaşkanları, 2 defa seçilememeleri kuralı da dâhil, Anayasanın değişiklik öncesi hükümlerine tabidir.
AYM, bu kanunun Geçici 1/(1). fıkrası hakkında şu değerlendirmeyi yapmıştır:
11. Cumhurbaşkanının seçildiği tarihte görev süresi Anayasanın 101. maddesinde 7 yıl olarak öngörülmüştü. Cumhurbaşkanının seçildiği tarihte, görev süresini değiştirecek olan kural, TBMM’nde kabul edildiği halde, henüz halkoylamasına sunulmadığı için hukuken tamamlanmamış ve yürürlüğe girmemiştir. 11. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra yürürlüğe giren 5678 sayılı kanunla Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıl olarak değiştirildi (md. 101). İptali istenen kanunun ilgili maddesindeki kuralın gerekçesinde, 11. Cumhurbaşkanının görev süresinin kaç yıl olacağı konusundaki tereddüdün ortadan kaldırılması amacıyla bu düzenlemenin getirildiği belirtildi. Cumhurbaşkanının görev süresinin 5 yıl olduğunu öngören hükmün yürürlüğe girmesinden sonra halkoyu ile seçilecek cumhurbaşkanları açısından görev süresinin 5 yıl olduğu konusunda bir kuşku bulunmamaktadır. Ancak aynı şeyi değişiklik yürürlüğe girmeden önce TBMM tarafından seçilmiş olan 11. Cumhurbaşkanının görev süresi bakımından söylemek mümkün değil. Zira Anayasanın 5678 sayılı kanunla değiştirilmesinden önceki 101. maddesinde Cumhurbaşkanının TBMM’nce 7 yıllık bir süre için seçileceği öngörülmüştür. 11. Cumhurbaşkanı bu kurala göre seçilmiş olup, seçimiyle birlikte görev süresi de belirlenmiştir. 5678 sayılı kanunda 11. Cumhurbaşkanının görev süresine ilişkin özel bir düzenleme yer almadığından, Anayasada yapılan bu değişiklikle, 11. Cumhurbaşkanının görev süresinin kısaltıldığı sonucuna varılamaz. Görev süresinin kısaltıldığına ilişkin bir düzenleme olmadığına göre, 11. Cumhurbaşkanının görev süresi Anayasaya göre 7 yıldır.
AYM, Geçici 1/(2). fıkra hakkında ise şu değerlendirmeyi yapmıştır:
Kanun’un geçici 1. maddesinin (2) numaralı fıkrasında, 5678 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce seçilen Cumhurbaşkanlarının 2 defa seçilememeleri dâhil, Anayasanın değişiklik öncesi hükümlerine tabi oldukları belirtilmektedir.
Anayasanın 5678 sayılı kanunla değiştirilen 101/2. fıkrasının bir kimsenin en fazla 2 defa Cumhurbaşkanı seçilebileceğini düzenleyen hükmüyle, maddenin eski metninde yer alan bir kimsenin 2 defa Cumhurbaşkanı seçilmesini yasaklayan kuralı ortadan kaldırılmıştır. Yeni düzenleme, Cumhurbaşkanı adayı olmaya ilişkin diğer koşulları taşıyanlara ikinci kez aday gösterilme hakkı tanımaktadır. Bu hak bakımından Anayasada mevcut ve önceki Cumhurbaşkanları açısından herhangi bir istisna öngörülmemiştir. Bu sebeple mevcut ve önceki Cumhurbaşkanlarının bu haktan faydalanmaları tabiidir. Anayasa değişikliği ile kaldırılan 2 defa Cumhurbaşkanı seçilme yasağının kanunla geçmişe dönük uygulanabilir hale getirilmesi anayasa koyucunun bu konudaki iradesiyle bağdaşmamaktadır. Anayasada 2 defa Cumhurbaşkanı seçilebilme imkânının öngörülmesi, mevcut ve geçmişte bu görevi yapmış olanların seçilme haklarını ileriye dönük olarak olumlu yönde etkileyen bir düzenlemedir. Anayasanın tanıdığı temel bir hakkın kanunla ortadan kaldırılması mümkün değildir.
AYM’nni Bu İçtihadından Çıkarılacak Sonuçlar
1- Cumhurbaşkanı da olsa, kamu görevini icra eden bir kişi, bir Anayasa değişikliği olduğu zaman, değişiklik öncesinde sahip olduğu statüyü muhafaza eder. Bu statü kapsamında haiz oldukları haklar, yeni Anayasa değişikliği ile geçmişe yönelik ortadan kaldırılamaz. 31.05.2007 tarih ve 5678 sayılı kanun hükmü geçmişe yürütülerek, bu değişiklik öncesi dönemde sahip olunan 7 yıllık görev süresi kısaltılamaz.
2- 5678 sayılı kanunla, Anayasanın bu kanunla değiştirilmesinden önceki dönemde kaybedilen yeniden seçilme hakkına ilişkin anayasal düzenleme yapılmış ve bu düzenleme kapsamında söz konusu statü yeniden düzenlenmişse, artık eski dönemde kaybedilen seçilme hakkı yeni statü dönemi için geçerli olamaz. Özel bir anayasal hüküm mevcut değilse, artık yeni döneme ilişkin statü ve haklar, geçmişteki hak kayıplarından bağımsız olarak herkese tanınır. 11. Cumhurbaşkanı, 5678 sayılı kanun yürürlüğe girmezden önceki dönemde, “bir defa seçilme kuralı” gereği yeniden Cumhurbaşkanlığına aday olma hakkını kaybetmiş ise de, 5678 sayılı kanunla sağlanan 5+5 kuralı kapsamında, bu kişi Cumhurbaşkanlığına tekrardan aday olma hakkından faydalanabilir. Bu yeni statüyle, geçmişteki uygulamalardan bağımsız olarak, ileriye yönelik herkes için cumhurbaşkanı seçilme hakkı sağlanmaktadır.
AYM’nin Bu İçtihadından Konumuzla Alakalı Çıkarılacak Sonuçlar
Esasen 21.01.2017 Tarih ve 6771 sayılı kanunla Anayasada yapılan değişiklik kapsamında Cumhurbaşkanının hem kaç defa seçileceğine hem de seçilme usulüne dair kapsamlı değişiklikler yapılmıştır; ayrıca, seçilme usulü ile bütünlük içerisinde Cumhurbaşkanlığının statüsü bambaşka bir yapıya büründürülmüştür, şöyle ki;
1- 1982 Anayasasının 6771 sayılı kanunla değiştirilmesinden önceki dönemde, cari olan hükümet sisteminin “başkanlı parlamenter sistem” olduğu söylenebilir. Bu sistemde, yürütmenin yapısı iki başlı idi. Yürütmenin bir kanadını Cumhurbaşkanı, diğer kanadını Bakanlar Kurulu teşkil etmekteydi. Her ne kadar Cumhurbaşkanının yetkileri parlamenter sistemi zorlayacak düzeyde geniş ise de, anayasal olarak yürütmenin etkin kanadını Bakanlar Kurulu oluşturmaktaydı. 6771 sayılı kanunla yürütmenin yapısı tamamen değiştirildi. Bu değişiklikle parlamenter sistem yerine başkanlık (Cumhurbaşkanlığı) sistemine geçildi. Yeni hükümet sistemi ile uyumlu olarak Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine tek başına sahip hale gelmiştir. Bu vesileyle, Cumhurbaşkanlığının statüsü, 1982 Anayasasının 6771 sayılı kanunla değiştirilmesinden önceki metnine göre bambaşka bir yapıya kavuşturuldu.
2- 1982 Anayasasının, 6771 sayılı kanunla değiştirilmesinden önceki 2007 Anayasa değişikliği ile değiştirilen metnine göre, Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıl olarak belirlendi. 2007 Anayasa değişikliğine göre, Anayasanın ilk metninden farklı olarak, bir kişi, en fazla 2 kere Cumhurbaşkanı seçilebilir, hiçbir kayıt ve şart altında iki defadan fazla Cumhurbaşkanı seçilemez.
1982 Anayasasının 6771 sayılı kanunla değiştirilen metnine göre, Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır. Bir kimse en fazla 2 defa Cumhurbaşkanı seçilebilir (md. 101). Değişik 116. maddede bu kurala bir istisna getirildi. Buna göre, “Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir”. Bu hükümle, Cumhurbaşkanına üçüncü kere seçilme yolu açılmış oldu.
3- 1982 Anayasasının, 6771 sayılı kanunla değiştirilmesinden önceki 2007 Anayasa değişikliği ile değiştirilen metnine göre, Cumhurbaşkanının 5 yıl olan görev süresi, Yüce Divan yargılaması hariç, hiçbir organ tarafından kısaltılamaz. Yani Meclis ya da bir başka organın kararı ile cumhurbaşkanlığı seçimleri 5 yıllık sürenin dolmasından önce kesinlikle yapılamaz.
1982 Anayasasının 6771 sayılı kanunla değiştirilen metnine göre, Cumhurbaşkanının 5 yıl olan görev süresinin, Cumhurbaşkanı ya da TBMM tarafından seçimlerin yenilenmesi kararının alınması ile kısaltılması yolu açılmıştır. Alınacak seçimlerin yenilenmesi kararı yoluyla 5 yıl dolmadan da bir kişinin üç dönem seçilebileceği bir seçilme usulü benimsendi. Mesela, birinci dönem: Bir kişinin (A şahsı) 27.06.2023 tarihinde TBMM ile yapılan seçimlerden sonra seçilmesi. İkinci dönem, 9 ay sonra (24.03.2024) Cumhurbaşkanı tarafından seçimlerin yenilenmesi kararı alınması üzerine, bu şahsın (A şahsı) tekrardan seçilmesi. Üçüncü dönem, A şahsının ikinci döneminde, seçimlerin üzerinden 10 ay geçtikten sonra (26.01.2025) TBMM tarafından seçimlerin yenilenmesi kararının alınması üzerine A şahsı, üçüncü kez aday gösterilerek seçilebilir. A şahsının üçüncü kez seçilmesinden 9 ay sonra (26.10.2025) Cumhurbaşkanı ya da TBMM seçimlerin yenilenmesi kararı verebilir. Bu durumda artık A şahsı aday olamaz. Bu şekilde, takriben 2 yıl 4 aylık bir süre içerisinde bir kişi üç dönem cumhurbaşkanı seçilerek görevini tamamlayabilecektir.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile TBMM seçimlerinin birlikte yapılmasına bağlı olarak ortaya çıkan bir durum da şudur: Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde, genel seçime 1 yıl veya daha az süre kalmışsa, TBMM seçimi de Cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte yenilenir. Genel seçime 1 yıldan fazla süre kalmışsa, seçilen Cumhurbaşkanı TBMM seçim tarihine kadar görevine devam eder. Bu durumda sadece cumhurbaşkanlığı seçimi yapılır. Bu şekilde seçilerek kalan süreyi tamamlayan Cumhurbaşkanı açısından bu süre dönemden sayılmaz. Geri kalan süreyi tamamlandıktan sonra TBMM seçimlerinin yapılacağı tarihte her iki seçim birlikte yapılır (md. 106/2).
Bu durumda, bir kişinin 4 kere cumhurbaşkanı seçilebilmesi mümkündür. Birinci, bir kişinin (A şahsı), Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde, genel seçime 1 yıldan fazla sürenin kaldığı durumda seçilmesi. Bu şekilde seçilme halinde, bu dönemde yapılan cumhurbaşkanlığı görev süresi “dönemden” sayılmıyor. İkinci ve üçüncü A şahsının 5 yıllık görev süresi sonunda veya TBMM ya da Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesi kararı üzerine seçilmesi. Dördüncü, Cumhurbaşkanının (A şahsı) ikinci döneminde TBMM tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, mevcut Cumhurbaşkanı (A şahsı) bir defa daha (dördüncü kez) aday olabilir ve seçilebilir.
4- 1982 Anayasasının 2007 Anayasa değişikliği ile değiştirilen metnine göre, bir kişinin Cumhurbaşkanlığına aday gösterilebilmesi 20 milletvekilinin yazılı teklifi ile mümkündü. Ayrıca, en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında %10’nu geçen siyasi partiler de ortak aday gösterebilirdi.
1982 Anayasasının 6771 sayılı kanunla değiştirilen metnine göre Cumhurbaşkanlığına, (1) siyasi parti grupları, (2) en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az %5’ni almış olan partiler ile (3) en az yüz bin seçmen aday gösterebilir.
5- 25.04.2018 Tarih ve 7140 sayılı kanunla, 2017 Anayasa değişikliği sonrasında, Anayasada öngörülen seçim dönemlerini de kapsayacak şekilde Cumhurbaşkanının seçilmesine ilişkin usulî kurallar tekrardan düzenlenmiştir. Bu kanunda, Cumhurbaşkanının seçilmesine ilişkin usulî kuralların yer aldığı 3. madde hükümlerinin bir kısmının (1. ve 7. fıkralar) birlikte yapılacak ilk TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin takvimin başladığı tarihte, bir kısmının da (2., 3., 4., 5. ve 6. fıkralar) birlikte yapılan ilk TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Bu hükümde, cumhurbaşkanının 2 dönem seçilebileceğinin yeniden düzenlendiği hükümlerin yürürlük tarihi, TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk defa birlikte yapıldığı 24.06.2018 seçimlerini müteakiben Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihten itibaren yürürlüğe gireceği belirtilmiştir. Bu hükümler hakkında bir iptal kararı verilmediği için, artık Cumhurbaşkanının seçilme dönemlerine ilişkin 3. maddedeki hükümler, birlikte yapılan ilk TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde seçilen Cumhurbaşkanının göreve başlamasından sonra ileriye yönelik sonuçlar doğuracaktır.
1982 Anayasasının ilk metninde, “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” hükmü mevcuttu. Bu hükümle partisiz bir cumhurbaşkanlığı sistemi öngörülmüştü.
6771 sayılı kanunla, partisiz cumhurbaşkanlığını öngören hüküm 1982 Anayasasından çıkarılarak partili cumhurbaşkanlığının yolu açılmış olmaktadır.
Genel Değerlendirme
Yukarıda da izah edildiği gibi, 2017 Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanının seçilme dönemleri de dâhil olmak üzere, hükümet sistemi bağlamında külliyetli değişiklikler oldu; yepyeni bir anayasal statü ortaya çıktı. Burada, AYM’nin yukarıda bahsi edilen 19.1.2012 tarih ve 6271 sayılı kanunun Geçici 1/(2). fıkrası hakkında yaptığı değerlendirmeye benzer bir durum söz konusudur. Dolayısıyla 2017 Anayasa değişikliğiyle, Cumhurbaşkanının seçilme dönemlerini de içerecek şekilde, 2017 sonrası için ileriye yönelik geçerli olacak şekilde yeni bir anayasal sürecin başladığı söylenebilir.
Bu durumda, Süheyl Batum ve diğerleri tarafından savunulan görüşler yanında, şu farklı görüşün de savunulabileceğini ifade etmek isterim:
Bu durumda, 24.06.2018 günü yapılan seçimlerle, mevcut Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 2017 Anayasa değişikliği sonrasında yapılan ilk seçimlerde (24.06.2018) seçilerek ilk dönem görevini yapmış olacaktır. Sayın Erdoğan, daha erken bir tarihte seçimler yapılmadığı takdirde, 2023’te yapılacak seçimlerde ikinci dönem için aday olabilir. Erdoğan, 2003’te yapılacak seçimlerde de seçilmesi halinde, 2023 sonrasında TBMM tarafından seçimlerin yenilenmesi kararının alınması halinde, üçüncü dönem için de aday olabilir.
Bu Konunun Nihaî Olarak Karara Bağlanmasına İlişkin Yöntemler
Burada, hangi yorumun anayasal olarak daha bağlayıcı ve muteber olduğunun resmi olarak bağlayıcı bir şekilde belirlenmesinin üç yolunun olduğu söylenebilir.
(1) Bu konunun bir kanunla düzenlenmesi. Çıkarılacak kanunun iptal davası yoluyla AYM’nin önüne getirilmesi halinde, AYM, bu mevzuya ilişkin nihaî kararı verebilecektir.
(2) Bu konunun bir Anayasa değişikliği ile düzenlenmesi. Bu yolla, Sayın Erdoğan’ın 2017 Anayasa değişikliği çerçevesinde cumhurbaşkanlığı dönemlerinin 2017 Anayasa değişikliği sonrasında yapılacak ilk seçimlerden itibaren başlayacağı belirtilebilir. Fakat Cumhur İttifakı bu değişikliği yapacak çoğunluğa sahip değildir. Millet İttifakının da siyasî sebeplerle böyle bir Anayasa değişikliğine destek vermesi pek muhtemel görünmüyor.
(3) Cumhurbaşkanlığına aday gösterileceklerin aday olabilme yeterliğine sahip olup olmadığını belirleme yetkisi YSK’ya (Yüksek Seçim Kurulu) aittir. YSK’nın bu konuda vereceği karar kesindir ve yargısal denetime tabi değildir. Bu vesileyle, sayın Erdoğan’ın 2023 yılında yapılacak seçimlerde cumhurbaşkanlığına aday gösterilmesi talebi üzerine YSK’nın, olumlu yönde karar vermesi halinde, Erdoğan’ın adaylığı kesinleşecek, olumsuz yönde karar vermesi halinde ise artık aday olamayacaktır.