CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hayatının en zor seçimine giriyor.
Tartışmalı şekilde Cumhurbaşkanı adayı olan Kemal Beyin seçimleri kaybetmesi ve ittifak partilerine beklentilerin çok üstünde milletvekili vermesinin siyaset alanını daralttığı açık.
Siyaset, doğası gereği hep son dakikaya bakar.
Oysa aynı Kılıçdaroğlu Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok büyükşehrin CHP'ye kazandırılmasında belirleyici bir aktördü ama son dakika itibariyle Kılıçdaroğlu kırık bir kanatla uçmaya çalışıyor.
Son durum hakkında fikir versin diye size CHP içinden bir kaç kulis vererek ilerleyelim isterseniz.
İmamoğlu cephesinden Kılıçdaroğlu'na "İstanbul'daki ilçe belediye başkanlarını İmamoğlu belirlesin!" tekliflerini Kılıçdaroğlu gülümseyerek yanıtsız bırakıyor ama buna karşı Kılıçdaroğlu cephesinden dolaylı olarak İmamoğlu'na "Kongrede tarafsız kalırsan İstanbul'un ilçelerini sana bırakabiliriz!" sinyalleri geliyor.
İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu'nun haberi olmadan, durumdan vazife çıkarmak isteyenler de bu gelişmelerin kaynağı olabilir.
Bunu zaman gösterecek.
Bu arada CHP'de yeniden aday olmak isteyen kamuoyunun da yakından tanıdığı 3 CHP'li büyükşehir belediye başkanı tam anlamıyla ikili oynamanın kitabını yazıyorlar.
Kılıçdaroğlu'na "Siz olmazsanız parti dağılır. İmamoğlu'nun daha çok pişmesi gerekir!" derken...
Diğer yandan İmamoğlu'na "Kalbimiz de oyumuz da seninle" diyerek her ikisine de açık çek veriyorlar.
"İkiyüzlülük, özgürlük yerine köleliği satın alır." diyen Thomas Jefferson'a hak veriyorum.
İMAMOĞLU İTEKLİYOR, ÖZEL İLERLİYOR!
4- 5 Kasım'da yapılacak CHP Kongresi'nde Gurup Başkanı Özgür Özel'in sembolik bir oy alması beklenirken, İmamoğlu cephesinin İstanbul'u kazanması kartların yeniden karılması ihtimalini gündeme getirdi.
CHP'de İstanbul kongresi ve sonrasını minik bir milat diye yorumlamak mümkün.
CHP muhalifleri büyük kongrede sadece güç gösterisi hayalleri kurarken, şimdi Kılıçdaroğlu'nu devirebiliriz özgüvenine sahip oldu.
İstanbul Kongresi'ni kazanmadan önce 200 oya yaklaşmayı başarı olarak görürken, tarafsız gözlemcilere göre İmamoğlu destekli Özgür Özel'in şu anda 500 delegeye ulaştığı söyleniyor.
Finalde Özel'in kazanma ihtimalini düşük görüyorum ama sanıldığından fazla oy alabileceğini de öngörüyorum.
Yaklaşan yerel seçimler ve yeniden adaylık isteyen belediye başkanları ve etki alanlarının çoğunun en azından görünürde Kılıçdaroğlu'nu desteklediğini söyleyebilirim ama oylarının rengini gizleyen ve çift taraflı oynayan siyasetçiler çoğunlukta.
Örneğin Hatay.
Görünürde Kılıçdaroğlu'nu destekler görünen Hatay'da delegenin çoğu el altından "oyumuz İmamoğlu'nun" haberini ilgililere çoktan ulaştırdı bile.
Eugene Mc Carthy'in kulaklarını çınlatmanın zamanıdır;
"Politikada olmak, futbol antrenörlüğü gibidir. Oyunu anlayacak kadar akıllı, ciddiyetine inanacak kadar da budala olmak gerekir."
İMAMOĞLU AVRUPA OYUNLARINI ALIYOR (MU) ?
Vaktiyle bir kaç vekil "Kılıçdaroğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu diye birisini İstanbul’a aday yapacak!" dediğinde şaşırmıştım.
İmamoğlu önce İstanbul Belediye Başkanlığını kazanarak, sonra da kıdemini aşan söz ve eylemleriyle genel siyasetin önemli aktörlerinden birisi haline gelerek bizi zamanla daha da fazla şaşırtmayı başardı.
Sık sık polemiklerin odağında yer almasa, yükselişi daha anlamlı olabilirdi sanki.
Kim bilir belki de İmamoğlu, aktör Al Pacino'nun "Yap gitsin! İnsan en çok hatalarından ders çıkartır." sözlerinden ilham alıyor!
Neyse...
İmamoğlu, bir yandan CHP Genel Başkanlık yarışında Özgür Özel'e destek verirken, diğer yandan İstanbul'u yeniden almak için çalışıyor.
Ve bu bağlamda kamuoyunun henüz bilmediği sıra dışı bir başarıya doğru kuvvetli bir adım attığı notunu aktarabilirim.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2027 Avrupa Oyunları'nın İstanbul'da yapılması için Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Thomas Bach'i ikna etti.
7 Ekim 2023 tarihinde 52. Avrupa Olimpiyat Komitesi genel kurulu İstanbul'da yapıldı. Bu toplantıda Bach ve diğer yetkililerle görüşen İmamoğlu, prensip kararı olarak Avrupa Oyunları'nın 2027'de Büyükşehir himayesinde İstanbul'da gerçekleştirme sözünü aldı.
İmamoğlu ayrıca Avrupa Olimpiyat Komite Başkanı Spyros Capralos'la da görüştü ve son kararı verecek olan Capralos.
Şayet bu karar realize edilirse, İmamoğlu adına ciddi bir başarı olacak.
Kısa süre önce de İmamoğlu'na yakın bir bürokrat, Olimpiyat Oyunları'nın İstanbul'da gerçekleşmesi için Ankara'da kritik görüşmeler yaptı ama Olimpiyat için iktidar partisi talipli.
Beni şaşırtan, bu bilgiyi aldıktan sonra konuyu sorduğum bir yetkilinin "Devlet garantisi gerekir" yanıtı oldu.
Oysa Avrupa Oyunları için devlet ya da hükümet garantisine gerek yok!
Olimpiyat için var!
Hatırlanacağı gibi Avrupa Oyunları, Avrupalı sporcuların katılımıyla dört yılda bir yapılması planlanan çok sporlu organizasyon. Oyunlar Avrupa Olimpiyat Komiteleri Birliği (EOC) tarafından düzenleniyor.
İNSANA BENZETEMEDİM!
Sözde koskoca iki devlet tarih boyunca hiç bu kadar küçülmedi.
İsrail, hastane bombalayarak şeytana rahmet okuttu.
ABD Başkanı Biden "O bombayı karşı taraf ( Fikistin) attı" diyerek, dünyanın gözlerinin içine baka baka yalan söyledi.
Ne diyor Mevlana...
"Adalet nedir? Ağaçları sulamak. Zulüm nedir? Dikene su vermek."
Kendisini siyasetçi- gazeteci olarak tanımlayan tuhaf bir canlı çeşidi var.
Adına insan diyenler de var ama ben neye benzediklerini bilmiyorum.
Kimisi örtülü, kimi açıkça siyonist İsrail zulmüne destek veriyor.
Bahaneleri de hazır, hamas...
Hamas bilerek çocuk ve sivil öldürdüyse Allah onların da cezasını versin.
Su-i misal emsal olmaz.
An itibariyle Îsrail hedef gözeterek sadece 1600 çocuğu katletti. 4 bini aşkın insan öldürdü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail'e muhalefet tonu giderek yükseliyor ama vicdanlar tatmin olmadı.
Hakan Fidan'ın "NOT aldık" sözü kıymetli ama yaptırım olmayınca ne kıymeti var?
Mazlumun dünyasında kıyamet koparken, zalime yatağından rahatlık verme Allah’ım…
BUNU YAPMAYIN LÜTFEN!
Her türlü argümanı bir tarafa bırakalım.
Kim haklı kim haksız onu da geçelim.
Bir nesilin artık devlet sözüne inanmayacak olması gerçekten hiç kimseyi ilgilendirmiyor mu?
2022 KPSS atanmayan öğretmenlerimizi atayacağız dendi, atanmadı.
Devletin verdiği diplomayı yetersiz görüp bir de üstüne mülakat çıkarıldı.
Artık gerçekten çok ayıp ediyoruz öğretmenlerimize.
SN CB'ım Tayyip Erdoğan Bey öğretmenlerimizi bu çukurdan çıkarıp tarihe geçin lütfen.
DEPREM FAKÜLTELERİ
Bin kez yazdım bin kez önerdim.
Bin kez daha yazacağım.
Türkiye'nin deprem fakülteleri kurulmasına ihtiyaç var.
Deprem kapımızda.
Belki yarın belki yarından da yakın.
Orada hiç kimse yok mu?
TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!