Ayrıntılara aşağı satırlarda değineceğim ama konunun fragmanını hemen yazayım.
Bir devlet kurumunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yapılan sinkaflı küfre karşı çıkan idari müdürün görevine son verildi.
Erdoğan'a küfür eden ise terfi aldı!
Konunun ayrıntılarına geçmeden bir dip not bırakmak isterim.
Hiç kimse eleştirilemez, dokunulmaz değil.
Cumhurbaşkanı da eleştirilir.
Bu satırların yazarı da Cumhurbaşkanı dâhil birçok kamu görevlisini eleştirdi ve eleştirilmeye uygun icraatlar olduğunda yine eleştirecektir.
Ancak...
Bir devlet başkanını eleştirmekle, hakaret etmek arasında uzay boşluğu kadar büyük fark vardır.
Bu girizgâhtan sonra isterseniz kamuoyunun ilk kez duyacağı konumuza dönelim.
Erdoğan, Cumhurbaşkanı sıfatının yanında parti genel başkanı unvanını da taşıdığı için çalışmalarının bir bölümünü yapmak için sık sık parti genel merkezine gelir.
ERDOĞAN'A SİNKAFLI KÜFÜR!
Cumhurbaşkanı'nın ziyaretlerinde de haliyle büyük güvenlik önlemi alınır.
Erdoğan'ın koruma ekibinin en kritik unsurlarından birisini Karşı Atak Timi (CAT) oluşturur.
Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanlığı Merkez Binasının koruma görevini yürüten özel yetiştirilmiş personeldir CAT. Cumhurbaşkanlığı Koruma Daire Başkanlığı'na bağlı olarak görev yaparlar.
Eğitimlerini Özel Harekât Daire Başkanlığı'nda gerçekleştirirler.
Olayın gerçekleştiği tarih Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapıldığı 14 Mayıs 2023 seçimlerinden kısa bir süre öncesine dayanıyor.
Ankara'yı bilmeyenler için hatırlatayım.
İktidar partisinin genel merkezi
Ankara Çankaya ilçesinin Söğütözü semtindedir.
Erdoğan, parti genel merkezini ziyaret edeceği için güvenlik unsurları geniş önlem alırlar.
Karşı Atak Timi (CAT) de iktidar partisinin hemen karşısında olan Türkiye Noterler Birliği'nin terasına Cumhurbaşkanı'nı korumak için mevzilenir.
AMİR: ERDOĞAN BABANIN OĞLU MU? İSTEDİĞİNE KÜFÜR EDER!
Erdoğan parti merkezine güvenlik koridoru ile giriş yaparken, Türkiye Noterler Birliği'nin idari bir görevlisi, 4- 5 kişinin olduğu bir ortamda Cumhurbaşkanı'na sinkaflı küfürler eder. Edilen küfürler önce duymazdan gelinir ve konu kapanır ancak idari görevli küfürlerine başta CAT olmak üzere güvenlik görevlilerini de katarak devam edince, başka bir bölüm müdürü cep telefonu ile bunları kayıt altına alır.
Burada sansürleyerek dahi yazamayacağım küfürleri kayıt altına alan idari müdür ertesi gün bir üst amirine dinletir.
Amir "Boşluğuna gelmiştir. Bakarız sonra. Üzerinde durma." yanıtını verince idari müdür "Defalarca aynı şeyi yapıyor. Boşluktan, gafletten değil. Cumhurbaşkanının her gelişinde aynı küfürleri dinlemekten biz utanıyoruz, bu adam utanmıyor. " şeklinde itiraz eder.
Amir "Babanın oğlu mu Erdoğan. İstediğine küfür eder. Sana ne arkadaş ya!" diye görüşmeyi noktalar.
ERDOĞAN'A KÜFÜR EDENE TERFİ, ETMEYİN DİYENİN İŞİNE SON VERİLDİ!
Konu bir şekilde unutulur ya da kapanır.
Ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin gerçekleşmesinden iki ay sonra sürpriz bir gelişme yaşanır.
Erdoğan'a küfür eden kişi terfi alırken, küfrü kayıt altına alan idari müdürün işine son verilir.
Türkiye Noterler Birliği’nin “ilginç tercihi!” konusunda yorumu size bırakıyorum.
Ancak önceki yazımda tüm
detaylarıyla anlattığım büyük skandalda da yönetiminin tercihlerinin ne kadar “ilginç!” olduğunu bu olayla birlikte düşününce insan sormadan edemiyor: Noterler birliği ahlak anlamında gerçekten de Türkiye’nin noterlerinin birliği mi? Yoksa başka bir milletin ahlak anlayışına mı bağlı?
SAYIN CUMHURBAŞKANIM!
Atanmayan öğretmenlerimiz ve aileleri atanmamak ve mülakat konusunda gerçekten maddi ve manevi yıkılmış durumdalar.
Sayın Cumhurbaşkanım;
Onlara verilen devlet sözünü, devlet başkanı olarak talimatlandırırsanız bunu ömürleri boyunca unutmayacaklar.
Neredeyse ruhen bitkisel yaşama giren öğretmenlerimizin tek umudu sizsiniz.
Bir talimatınız onları yaşama döndürecek.
Lütfen!
TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!