Turktime

İflas mı?

Müflis tüccar eski defterleri karıştırır derler. Sadece ekonomik olarak değil, değerler ve ahlaki anlamda da her anlamda bir iflas halinde olduğumuz için toplum olarak, ister istemez eski defterleri açıp “hey gidi o günler” diyenlerin sayısı çoğalıyor. 
ABONE OL
Abone Ol
İflas mı?
Haberler / Analiz
15 Ağustos 2025 Cuma 15:14
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Müflis tüccar eski defterleri karıştırır derler. Sadece ekonomik olarak değil, değerler ve ahlaki anlamda da her anlamda bir iflas halinde olduğumuz için toplum olarak, ister istemez eski defterleri açıp “hey gidi o günler” diyenlerin sayısı çoğalıyor. 

Düşünün… AK Parti iktidarı öncesinin siyasi hikayelerini de bilen kuşak için en ayıplı siyasi örneklerden biri Güneş Motel olayıydı. 
Anımsayın…  11'ler Olayı olarak da bilinen Güneş Motel Olayı 1977 yılı sonunda, 1977 Türkiye genel seçimlerinde Adalet Partisi'nden milletvekili seçilen 11 vekilin partilerinden istifa ederek Cumhuriyet Halk Partisi'ne destek vermesiydi. Oteldeki pazarlık iddiaları yakın siyasi tarihe geçen bir “kara" lekeydi. 

Ne kadar naif, ne kadar minnoş zamanlarmış. 
Tamam… 
Siyaset, doğası gereği hiçbir zaman dürüstlük üzerine inşa edilmedi. 
Siyaset, doğası gereği her zaman pazarlıklara açıktı. 
Siyaset, doğası gereği “durduğun yerin” değil, “doyduğun yerin” neferi olma örneklerini hep karşımıza çıkardı. 
Siyaset, Süleyman Demirel’in veciz ifadesiyle “Dün dündür, bugün bugündür” ilkesizliğinin meşru kabul edildiği bir alandı. 
Ama yine de o eski zamanlarda bu gibi durumlar daha sözde arka planda yapılır, en azından bir kılıf aranır, bir bahane bulunur, dipten derinden de olsa ufaktan bir utanma hissi duyulurdu.

Oysa bugün…
Açıktan açığa, hiçbir kılıfa ihtiyaç duyulmadan gece yarısı otellerde yapılan gizli pazarlıklarla değil, herkesin gözü önünde ilkeler hiçe sayılarak partiler satılıyor, seçmenler satılıyor ve en ufak bir utanç duyan dahi yok. 
Alan taraf, düne kadar demediğini bırakmadığı alınanı avuçları kızarıncaya kadar alkışlıyor, alınan, büyük bir pişkinlikle “varlığım bundan sonra beni alanın varlığına adak” nutuklarını sesi bile titremeden dile getiriyor. 
Tam da böylesi süfli bir ortamda iktidar muhalefeti hırsızlıkla suçluyor, sanki çalmak ayıp olmaktan çıkmamış bir şeymiş gibi buradan boğmaya çalışıyor, taraftarlar da “aaa bakın çalmışlar” diye el veriyor. 
Aynı şekilde muhalefet de iktidarın aslında daha büyük çaldığını, kendilerinin onların yanında sütten çıkmış ak kaşık olduğunu anlatmaya çalışıyor. 
Oysa bu siyasi oyunun oynandığı zeminde hırsızlığın, yolsuzluğun, ilkesizliğin, ahlaksızlığın gerçekte hiçbir karşılığı yok. 
Peki bu sakil tiyatro tüm bu zeminsizliğe rağmen neden “gerçekmiş” gibi oynanıyor? Neden iktidarı muhalefeti hep birlikte bu saçmalık kazanına su taşıyor?
Tek bir yanıtı var bunun. Çünkü siyaset insanları en çok ilgilendirmesi gereken konuların dışında tutma sanatıdır. 
Ve memleket, sanatçı kaynıyor. Üstelik; ilke, ahlak, dürüstlük, vicdan, öz saygı gibi “yetenek düşmanı” bütün yüklerden kurtulmuş olan büyük sanatçılar bunlar.  
Ve biz… İzliyoruz. 

Eskiyi anımsayanların dilinde kekremsi bir tat, insani özünü unutmamış olanların yüzünde başkalarının adına utandıkları için hafif bir kızarma, umut etmek isteyenlerin gözlerinde ise “artık umut yok” kararması.

Uyum sağlayanlar mı? 
Onlar devam edecek olanlar. Eşek arıları gelince nasıl ki bal arıları kovanları terk ederse, zamanın ruhu eşek arılarının istilası için fazlasıyla uygun. Sıranın kendilerine gelmesini bekliyorlar.
İktidar- muhalefet bu tuzağa düşmemeli.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime