TURKTIME / Rusya - Ukrayna savaşının küresel ekonomiyi etkilediği birkaç yönü bulunmakta. Ukrayna ve Rusya, titanyum, paladyum, buğday ve mısır dahil olmak üzere önemli ürünlerin tedarikçileri konumundalar. Bu ürünlerin tedarik zincirindeki aksamaları, fiyatları yükseltecek ve enflasyonun yükselmesine neden olacaktır.
Rusya ve Ukrayna, Avrupa'nın 'Ekmek Sepeti' olarak adlandırılıyor. Hem Rusya hem de Ukrayna, dünyanın başlıca tahıl ve yemeklik yağ tedarikçileridir. İki ülke birlikte ele alındığında, buğdayın yüzde 30'unu ve mısırın yüzde 20'sini sağlıyorlar.
Yine Ukrayna birinci Rusya ikinci en büyük ayçiçek yağı tedarikçisidir. Birlikte ele alındığında, Rusya ve Ukrayna birlikte ele alındığında dünya genelinde tüketilen ayçiçek yağının yüzde 60'ını üretiyorlar.
Rusya - Ukrayna savaşının maliyeti, gıda ihtiyacının yüzde 70'ini bu iki ülkeden karşılayan Türkiye için daha ağır sonuçlar doğuracağı anlaşılıyor.
İkincisi, Rusya, dünyanın en önemli enerji ihracatçılarından biri. Savaşın uzaması enerji fiyatlarında önemli artışlara ve enflasyonun yükselmesine neden olacaktır.
"Rusya, uluslararası piyasada her 100 varil petrolün 10-12 varilini tedarik ediyor. Farklı bir deyişle Rusya, dünya genelinde tüketilen petrolünün yüzde 12'sini karşılıyor. Ayrıca, yine dünya genelinde tüketilen doğalgazın yaklaşık yüzde 16'sını tedarik ediyor."
Diğer bir sorun ise Ukrayna'dan kaçanların oluşturduğu göç ve bu göçün komşu ülkelerin ekonomileri üzerinde yapacağı baskı; Yazı kaleme alındığında Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne (UNHCR) göre 3 milyon 381 kişi Ukrayna'yı terk etmişti. UNHCR, sayının 4 milyonu aşabileceğini ifade ediyor.
Son olarak, politik riskler ve belirsizlik, tasarruf oranlarını yükseltebilir ve firmaları yatırım yapma konusunda daha isteksiz hale getirebilir. Küresel enflasyon ve faiz oranlarının daha da artacağı öngörüsü de piyasalardaki belirsizliği artırmakta. Bu durum, milyonlarca yatırımcının geri dönüşü olmayan servet kayıplarına neden olmakta.
EKONOMİK YAPTIRIMLAR SONUÇ VERİR Mİ?
2014'te Kırım'ın işgalinden sonra Rusya'ya birçok yaptırım uygulandı. Peki Rusya şimdiye kadar bu yaptırımlara dayanmayı nasıl başardı?
İlk olarak, devlet açığını mümkün olduğunca düşük tutarak makro ekonomik istikrarı ön planda tuttu. İkinci olarak, rublenin değerini düşürerek maliyeti geniş halk kesimlerine yükledi. Üçüncüsü, yaptırım uygulanan firmaları bankacılık sistemi aracılığıyla korudu.
Bu sistem şimdiye kadar çalıştı. Bunun sonucunda Rusya yönetimi iç politikada kontrolü sağladı ve dış politikada da bağımsızlığını korudu.
Cevabı aranan asıl sorular ise, Kırım işgali sonrası uygulanan yaptırımlar Rusya'yı ABD liderliğindeki Batı ile uzlaşmaya zorlayamadıysa şimdi nasıl zorlayacak? Başta enerji olmak üzere uygulanacak yaptırımlar Rusya ekonomisini nasıl etkileyecek? Önümüzdeki günlerde netlik kazanacaktır...
DİPLOMASİNİN ÖNEMİ
Son söz, liderler, Rusya'ya karşı uygulanacak yaptırımların boyutunu tartışmak için değil, sorunu çözmenin ve savaşın yıkıcı etkilerine son vermenin yollarını bulmak için bir araya gelmeli. Savaş, milyonlarca insanın yaşam kalitesini etkileyecek ekonomik yıkımla değil, diplomatik kanallar kullanılarak sona erdirilmeli.