Kobani davasında verilen cezalar, siyasi ve toplumsal yankılar uyandırmaya devam ediyor. Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 42 yıl hapis cezasına çarptırılırken, Figen Yüksekdağ 30 yıl 3 ay, Ahmet Türk ve Emine Ayna ise 10'ar yıl hapis cezası aldı. Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan, Ayhan Bilgen ve Aysel Tuğluk beraat ederken, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Ayla Akat Ata ve Ayşe Yağcı'nın tahliyesine karar verildi.
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, sosyal medya hesabından karara tepki gösterdi. Salıcı, kararın toplumsal barışa katkı sunmadığını ve yurttaşlarda duygusal bir kırılma yaratabileceğini belirtti.
Tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
Kobani Davası kararları yurttaşlarımızda duygusal bir kırılma yaşatabilecek düzeydedir. Toplumsal barışımıza katkı sunmamıştır."
"Siyasi davalar eliyle yumuşama söyleminin sınırları çizilmektedir."
"Bu tutum, Cumhuriyetimizi demokratikleştirme mücadelemizin haklılığını tekraren ortaya koymuştur."
"Selahattin Demirtaş’a adil davranılmamıştır."
"Siyasi rekabetin yeri mahkemeler olmamalıdır."
Salıcı, açıklamasında Selahattin Demirtaş'a adil davranılmadığını vurgularken, siyasi rekabetin mahkemeler aracılığıyla yapılmasının yanlış olduğunu ifade etti.
"HAYATA ERDOĞAN'IN GÖZÜYLE BAKMAK GEREKİYOR"
Kobani Davası kararına CHP'li Gülizar Biçer Karaca'dan da tepki geldi. Karaca, "Bugünün sonuçlarının demokrasinin temel değerlerine zarar verdiğini, kutuplaşmayı derinleştirdiğini görmemek için hayata Erdoğan’ın gözünden bakmak gerekiyor sanırım. " ifadelerini kullandı.
Karaca'nın paylaşımı şöyle;
"Son iki günün yargı kararları ve siyasi gelişmeleri, iktidarın demokrasi ve hukukun temel ilkelerinden ne denli uzaklaştığını gösteriyor… Gezi davası, Kavala’dan Can Atalay’a tutuklular ve Kobani Davası kararları, beklenen "normalleşme"nin gerçekleşmeyeceğini ortaya koyuyor... Erdoğan bir kez daha; “benim normalim bu, yumuşayacaksanız bu ‘normal’ için yumuşayın” mesajı veriyor. “Kobani düştü düşecek’ten hukuk devletini yerlere düşüren geçmişin yanlış politikalarının şimdinin siyasi intikamına döndüğünü görmek hukuk adına, toplumsal barış umutları adına çok üzücü… Oysa hukuk, herkes için eşit çalışmalı; kişisel hesaplaşmalar, siyasi intikamlar, ikballer için değil. Bugünün sonuçlarının demokrasinin temel değerlerine zarar verdiğini, kutuplaşmayı derinleştirdiğini görmemek için hayata Erdoğan’ın gözünden bakmak gerekiyor sanırım. Adaletin tarafsızlık ve hakkaniyet ilkeleri doğrultusunda sağlanması gerektiğini hatırlamak bir gün iktidardakiler için de önemli olacak.."
GÜNCEL
Sayfa başına git
