Aklını peynir ekmekle yememiş hiç kimse çıkıp “Evet ben darbeciyim… Darbeseverim…” demezken… Hepimiz darbelerin bedelini hali hazırda ödemeye devam ederken… Darbe heveslileri, yüz kızartıcı suç işlediklerini bilen suçlular gibi heveskârlıklarını kapı arkalarında faş ederken… Neden her şey aynı?
Neden darbecilerini yargılayıp ve mahkûm eden ve darbecileriyle birlikte darbeleri de tarihin karanlığına gömen İtalya, İspanya, Yunanistan, Güney Kore, Arjantin ya da komşumuz Yunanistan kadar olamıyoruz?
Diyebilirsiniz ki bakın; bu güne kadar hep darbesever olarak anılan Baykal bile darbecileri yargılayalım diye müthiş bir kart açtı… Darbelerin fiili tarafı Genelkurmay neredeyse her açıklamasına yasalarda tanımlı görevlerine ne kadar sadık olduğu detayını iliştiriyor… Had ve görev tanımı aşma durumu olarak darbe olasılığını bile hakaret addedecek bir olgunluğa erişti… CHP’nin de katılımıyla neredeyse tüm siyasi partiler darbe karşıtlığında birleşti… Ne önemli adımlar bunlar…
İyi, diyin de…
Bunu, diyenler dâhil, neden kimse inandırıcı bulmuyor?
Başbakan Erdoğan’ın ana muhalefet partisinden gelen böylesi önemli bir konudaki adımı sulu şaka olarak nitelemesi sadece siyasi karşıtlık olarak okunabilir mi?
Neden darbeseverler tir tir titremiyor?
Neden darbe karşıtlarında en ufak bir umut yok?
Yoksa… Hem toplum tabanında hem Meclis’te darbe karşıtlığında bunca anlaşmaya rağmen sadece Anayasa’nın geçici 15. maddesinin değiştirilmesiyle her sorunu çözeceğine inanan, darbeden sadece 12 Eylül’ü anlayan siyasal aklın bilincinde olunduğu için mi?
Yoksa… Daha dün sivil otoriteye ve demokrasiye bağlılığının altını çizen Genelkurmay’ın bugün istediği dakikada bir zanlıyı sivil savcının elinden aldığı ve alabildiği için mi?
Yoksa… Hâkim siyasi oyunun tahterevalli siyaseti olduğu bilindiği için darbe karşıtlığı yükselenine Baykal bindiyse diğer tarafta hükümetin oturduğu görüldüğü için mi?
Yoksa… Hem babasını darbecilerin astığı Aydın Menderes’i de 12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren’i de aynı saygıyla bir gün arayla Köşk’te kabul eden bir Cumhurbaşkanı’na şaşırmadığımız için mi?
Yoksa mesela Yunanistan’da darbeci generaller vaktiyle meclis önünden bile geçemezken bizde hala o askerlerin muteber kimseler olarak kabul edilmeye devam ettiği için mi?
Yoksa… Darbeleri iyi darbe kötü darbe diye ayıran hastalıklı bir yapıya sahip olduğumuzdan dolayı bir gün darbe sırası belki bize gelir diye dipten derinden hepimizin darbeci yanı saklı durduğu için mi?
Haydi, bunların hepsini alın umut edin, edebiliyorsanız… Baykal’ın açıklamalarını da, geçici 15. madde değiştirme geyiklerini de, postal tutkularını da, korkularını da bir daha düşünün…
Komedinin boyutunu daha iyi göreceksiniz.
Misafir 8 Ocak 2011 Cumartesi 06:22
|
anti darbe 7 Eylül 2009 Pazartesi 18:34
|
sevgi pıtırcığı-4- 5 Temmuz 2009 Pazar 13:22
|
sevgi pıtırcığı-2- 5 Temmuz 2009 Pazar 12:39
|
sabriye 1 4 Temmuz 2009 Cumartesi 23:20
|
Ereğli Güncel Haber 4 Temmuz 2009 Cumartesi 00:52
|
Ereğli Güncel Haber 4 Temmuz 2009 Cumartesi 00:47
|
mert tankut 1 Temmuz 2009 Çarşamba 02:22
|
Darbeci 1 Temmuz 2009 Çarşamba 01:58
|
GÖKÇEN EFE 26 Haziran 2009 Cuma 15:35
|