Susturucu takmış katili gördüm! 'Deprem Fakültesi' kurulmasını öneriyorum! Aküyü bile çaldılar!

Deprem mağduru tv'de anlatıyor...
"Depremden kızımı bir de kedimi kurtarabildim. Evimizin yarılan kısmından kanape-yatak ne varsa çalmışlar. Enkaz bölgesinden güvenli yere gitmek için kontağı çevirdim, ses yoktu. Baktım, akü'yü de çalmışlar!.."

Bir daha Vizontele'deki şu repliğe güleceğimi sanmıyorum.
       
- Baba akü yok!
+ Şarzı mı bitmiş ulan? Farları açık bırakırsan öyle olur böyle.
 - Akü komple yok çalmışlar!
+ Vueeyy?
 - Hee, kaputu açmışlar bir de aküyü çalmışlar, kaputu açtınız bari aküyü çalmayın. Aküyü çalmamış olsalar hani?

SUSTURUCU TAKMIŞ KATİLİ GÖRDÜM !..

Dün, Michelangelo Antonioni'nin yönettiği, İngiliz-İtalyan ortak yapımı, özgün adı Blowup, 'Cinayeti Gördüm' filminin setinde gibiydim.

Önce filmin konusunu hatırlatayım, sonra da sizi sete götüreceğim...

Bir fotoğrafçı, tesadüfen parktaki bir çiftin fotoğrafını çeker. Eve dönüp karanlık odada fotoğrafı büyütünce hiç fark etmediği bir durum dikkatini çeker. Fotoğraf karesi, işlenen cinayetin en çarpıcı kanıtı olur!

Özdoğan Grup, Dünya'nın sayılı yapılarından Çine, Bayır Barajı'ndan.
Umman'dan Dubai'ye...
Milyarlarca dolarlık dev binalar inşa eden, 5 yıldızlı J. W. Maarriot ve Calısta Otellerinin de sahibi olan köklü bir gurup.
Babaları Binali Özdoğan ve Zeynel Özdoğan tepede.
Kuzenleri ve gurubun veliahtlarından Ali Özdoğan ise gurubun genel koordinatörü olarak icranın başında görev yapıyorlar.

Uluslararası ölçüde büyük ve sağlam binalar yapan Özdoğan Grubun veliaht ve yönetim kurulu üyeleri Mahmut Özdoğan, Mansur Özdoğan ve Gökmen Özdoğan kardeşlerle, büyük deprem felaketiyle ilgili sohbet ettik.

Özdoğan kardeşlerden.
Öyle faydalı bilgiler öğrendim ki!
Neyin olması gerektiğini o kadar iyi anlattılar ki.
Neyin olmaması gerektiği güneş gibi ortaya çıktı...
Adeta depremin katillerini gördüm!

İşte depremle ilgili o hayati bilgiler...

- Binaların zemin etüdü ve zemin taşıma gücüne göre statik hesabı yapılmalı.

- Statik hesabına göre demir donatısı ve beton karışımı beton sınıfı ne ise,  -c30-c35-olmalı ve projeye aykırı yapılmamalı. Ayrıca proje dışında ilave kat yapılmamalı.
Şayet proje tüm mimari ve statik hesaplara göre yapılmış ise yapı tamamlandıktan sonra kolon kesilmemeli ve en önemlisi sıvılaşma olabilecek arazilere yapı yapılmasından kaçınılmalı.

- Yani tarım arazisi ve yeraltı su seviyesinin yüzeye yakın olan bölgelerde yapı yapılmasından kesinlikle kaçınılmalıdır.

- Yapıların altına deprem takozu konulması teknik olarak zorunludur. Bu denetlenmeli. Bu deprem takozları yapı ile zemini bir birinden ayırır ve yapıya hiç bir zarar gelmez.

- Yapı denetim firmaları müttehhit firmanın güdümünde olmamalı yani yerel yönetimlerin denetiminde olmalıdır. Ne demek bu yapı denetim firmalarının hizmet bedelini firma vermektedir.

- İmar projesi yaparken gerek tarım arazisi üzerine gerek sulu zemin üzerindeki araziler yerleşime açımamalı.

- Eskiden küçük binalar çok yapıldığı için mütahhit çimento ihtiyaçlarını gözleri görerek alıyordu. Artık 'Beton Santralleri' var. Bu santrallerin denetimi çok önemli.

- Ayrıca yapılar sadece barınma yerleri değil aynı zamanda güvenlikli yapılar olması zorunludur. Japonya bize örnek olmalı.

--Depremin ne kadar büyük olduğu ve şiddeti değil, yapıların depreme ne kadar uygun olduğu önemlidir.

- Devletin varlığı depremden önce aldığı ve depreme dayanıklı olabilecek yapı stoğunu bilmek,  mühendislik ve mimarlık hesaplarına uygun yapılmasıdır.

'DEPREM FAKÜLTESİ' KURULMALI VE YAZAR DOSTLARDAN RİCA!

Arasında benim de olduğum çok kişi, bir akrabasını, bir tanıdığını depreme kurban verdi.

Son depremde gösterdi ki, deprem olgusu başlı başına bir güvenlik sorunumuz.
Güvenliğin de ötesinde bu topraklar için yaşamsal önemde...

Bu coğrafyada sosyoloji, tıp, psikoloji, tarih ögrenecek çocukların öncelikle hayatta kalması gerekiyor.

Müstakil 'Deprem Lise ve Fakültesi' kurulmasını öneriyorum.
Yapıların depreme tepkisinden.
Depreme dayanıklı tasarımlara...
Kurtarma ve aramadan. 
Profesyonel cihaz argesine kadar profesyonel, sadece deprem üzerine yetişmiş insanlara ihtiyacımız var.

İnternethaber grubunun başkanı Hadi Özışık, nezaket göstererek
turktime.com'daki yazılarımı gazeteoku.com'da da kullanınca.
Bu mecrada görünen diğer yazarları daha sıkı takip etmeye başladım...
Takip ettiğim, vicdanına güvendiğim, güvenmek istedigim tüm yazarlardan.
Müstakil, sadece deprem konusunda eğitim veren lise ve fakülteler kurulması için kamuoyu katkılarını rica ediyorum...
Bunun şerefi de size ait olsun.

Bu konuda destek rica ettiğim yazarlar...

Uğur Dündar'dan.
Yılmaz Özdil'e...
Ertuğrul Özkök'ten.
Akif Beki'ye...
Barış Pehlivan'dan.
Hadi Özışık'a...
Engin Ardıç'dan.
Ali Karahasanoğlu'na...
Saygı Öztürk'den.
Murat Kelkitlioğlu'na...
Zafer Şahin'den.
Fuat Uğur'a...
Soner Yalçın'dan.
Deniz Zeyrek'e.
Tamer Korkmaz'dan.
Nedim Şener'e...
İbrahim Kiras'dan.
Ahmet Taşgetiren'e.
Mehmet Barlas'dan.
Elif Çakır'a...
Fehmi Koru'dan.
Yusuf Ziya Cömert'e...
Abdülkadir Selvi'den.
Kübra Par'a...
Aytunç Erkin'den.
Hilmi Daşdemir'e...
Haşmet Babaoğlu'ndan.
Melih Altınok'a...
Necati Doğru'dan.
Rahmi Turan'a...
Emin Çölaşan'dan.
Hande Fırat'a...
İsmet Özçelik'den.
Yavuz Donat'a...
Mehmet Ocaktan'dan.
Fatih Altaylı'ya...
Emre Kongar'dan.
Yusuf Kaplan'a...
Oray Eğin'den.
Yalçın Bayer'e...
Halime Kökçe'den.
Ali Sirmen'e...
Sedat Ergin'den.
Sedat Turgut'a...
Ve ismini unuttuğum yazarların bilgi ve ilgilerine sunuyorum.

TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!