Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Özgönül, Öztürk, Tayyar, Özalp, Atik ve Seven Yok Ama; Sabah'ın Baykal'ı Şimdi Temsilci...
Ankara Kulisi
YAZARLAR
1 Temmuz 2010 Perşembe

Özgönül, Öztürk, Tayyar, Özalp, Atik ve Seven Yok Ama; Sabah'ın Baykal'ı Şimdi Temsilci...

“Cumhuriyet Halk Partisi’nde Deniz Baykal olmazsa yerine lider kim olur?” dendiğinde akla gelebilecek ikinci bir isim bulmak zordur. Ve Baykal’ı temel eleştiri konusu yapan da budur.

Kendisinin ardından partiyi götürecek hiç kimseyi yetiştirmemesi bir yana Baykal, partide kendisine rakip olabilecek isimleri teker teker ayıklamıştır.

Mustafa Sarıgül’den Zülfü Livaneli’ye; oradan Kemal Derviş’e kadar uzayıp gidecek onlarca isimden oluşan bir listedir bu.  Baykal en sonunda da yıllarca sağ kolu olan ancak parti içinde çok güçlenince tehlike arzetmeye başlayan Önder Sav’ın sessizce yetkilerini tırpanladı ve onu da maziye gömmek için ilk adımı attı.

Medya dünyasında da kendisine rakip olabilecek isimleri çeşitli operasyonlarla ayıklamak çokça görülen bir durumdur. Ancak bunlardan biri var ki, Baykal’la yarışabilecek düzeyde.

Yaklaşık 20 yıldır Sabah Gazetesi’nde çalışan, pek çok patron değişmesine rağmen hep “kazanan” olan bir isim; Okan Müderrisoğlu….

Yıllardır sabırla beklediği ve ağlarını ince ince ördüğü planı doğrultusunda sonunda Sabah Gazetesi’nin Ankara Temsilciliği koltuğuna oturdu.

Hüseyin Özalp, Mehmet Çetingüleç, Saygı Öztürk, Şamil Tayyar, Emin Özgönül, Fatih Atik, Erhan Seven…. gibi bugün Medya dünyasında önemli yerlerde bulunan insanlar, bir dönem Sabah Gazetesi’nde muhabirdiler… Ancak onların hepsi birer birer Sabah’tan istemeyerek ayrılmak zorunda kaldılar. Tüm bu süreç boyunca gemisini yüzdüren tek isimdi Okan Müderrisoğlu..

Bir zamanlar imrenilerek bakılan Sabah Ankara Büro eridikçe; Okan Müderrisoğlu güçleniyordu.

Bugün tüm bu zaman süresince yelkenini doldurmuş Okan Müderrisoğlu’nun imzasını taşıyan bir büro var karşımızda.  Daha doğrusu  Okan Müderrisoğlu’nun ayağına dolaşmamış insanlardan oluşan bir büro.

Bu yüzden Ciner Grubu, İstanbul’da Sabah’tan almadık adam bırakmazken, Ankara Sabah’a nedereyse dokunmuyor. Sadece iki muhabire teklif götürülürken, bu aslında Sabah Ankara Bürosunun kalite durumunu da  vahim biçimde gösteriyor.

Oysa Sabah Ankara Bürosu 20’nin üstünde muhabiriyle sayısal olarak Hürriyet’e kafa tutuyor.

 Pozisyon koruma stratejisi doğrultusunda geleceği olan isimler, Okan Müderrisoğlu değirmeninde öğütüldükçe Sabah’dan iyi Ankara haberleri beklemek hayal.  Şimdi yeniden oluşturulan Sabah Gazetesi’nde Ankara Büro yine düşük profilli isimlerle doldurulacaktır.

Sabah Gazetesi’nin Türkiye’nin en büyük 2. Gazetesi olduğunu, hatta Dinç Bilgin döneminde 1 numara olduğunu hala anlamayan Çalık Yönetimi, aldığı kararlarda geçmişten örnek bile almıyor. Bu gazetede Dinç Bilgin neler yapmıştı da yıllar boyu en çok satan gazete olmayı başarmıştı diye düşünmüyor.

Fatih Çekirge, Tayfun Devecioğlu gibi yüksek profilli Ankara Temsilcileriyle çalışan ve gazeteyi bir numara yapan Dinç Bilgin’in tercihlerinin aksine Çalık yönetimi Okan Müderrisoğlu gibi düşük profilli bir ismi Ankara Temsilcisi yaptı.

Sürekli Ankara Temsilciliği’ne oynamasına rağmen ne Dinç Bilgin’in ne Turgay Ciner’in ne de TMSF’nin temsilcilik koltuğunu neden Okan Müderrisoğlu’na vermediğini anlamadı Çalık Yönetimi…

En büyük rakibi Aydın Doğan’ın, “Fikret Bila, Enis Berberoğlu, Murat Yetkin”den oluşan üçlü Ankara ayağının karşısına “Okan Müderrisoğlu”nu çıkaran Çalık yönetimi, Sabah’ı düşük profilli bir gazete olmaya doğru sürüklüyor.

Çalık Yönetimi’nin, rakibinin askerle arası çok iyi, AKP’yle ise etkili ilişkileri olan üç Ankara Temsilcisi’nin karşısına; Maliye Bakanlığı Müsteşarı’yla arası iyi olan bir temsilciyi atamasının, çözülemeyecek kadar stratejik (!) yönleri vardır belki de.  

Dinç Bilgin, Sabah’ın  haline dışarıdan hüzünle bakarken, Hıncal Uluç da içeriden hüzünle bakıyordur. Okyanusa düşen Sabah,  başka birini bulamadı mı diye?

Sahi Okan Müderrisoğlu’nun Türkiye’nin gündemini sarsan hangi haberini hatırlıyorsunuz? Temsilci olmadan önce ya da temsilci olduktan sonra… İyice düşünün…

Doğan Grubunun temsilcilerinin son haftaki manşetlerine ne dersiniz peki?

Onlar haber yazarken, Okan Müderrisoğlu’nun zamanı büro içinde Baykalcılık oynayarak mı geçiyordu yoksa?

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 tim
 30 Ocak 2009 Cuma 18:44
Bir insanı eleştirirken lütfen tutarlı olun. Biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
 kimse kim
 26 Ocak 2009 Pazartesi 15:30
Okan müderrisoğlu'nu tanıyanlar onun hakkında en doğru kararı vereceklerdir. Müderrisoğlu'nu yakından tanıyanları bulun ve onlara sorun. Bir dönemlerin 5'li çetesinden geri kimin kaldığını öğrenmeye bakın. Ufkunuzu açacaktır.
 ahmet can
 26 Ocak 2009 Pazartesi 12:26
ali kemal fırtına, peki siz daha bir ayı bile dolmamış bir temsilcinin temsilcilik dönemi hakkında nasıl ahkam kesiyorsunuz. washington'dan apartma, gazetecilik ve sarı basın kartı ne demek bilmeyen temsilcilere sesiniz çıkmadı, içerden yükselen birine çamur atarken bari biraz siz tutarlı olun insaf yahu
 mehmet
 25 Ocak 2009 Pazar 13:15
neden bu sitede sadece tek taraflı, yazarın fikirleri lehine yazılan yorumlar yer alıyor anlamıyorum. dışarda alamadığınız bir kıskançlık, kin, nefret davanız mı var da burayı araç olarak kullanıyorsunuz. ayıp değil mi! kimse yemez bunları. herkes herkesin ne olduğunu biliyor. sizin de!
 
 25 Ocak 2009 Pazar 07:21
Maalesef bugün, "daha çok kazanç" isteyen ve başka alanlarda da iş yapan gazete patronları medyada etkin.Doğal olarak,daha iyi haberci yerine Ankara'da "işbitiren temsilci" arıyorlar.Bu nedenledir ki, bırakın temsilciliği, iyi "işbitirdiği" için,emsallerine göre "çocuk" sayılabilecekler genel yayın yönetmeni bile oluyorlar.Ama bu görevi hak edenleri tenzih ederek,Turktıme'in bu tespitini yerinde bularak kutluyorum.İstanbul'da "ahbap-çavuşluk", Ankara'da "işbitiricilik" anlayışının kırılması zor.
 Ali Kemal Fırtına
 23 Ocak 2009 Cuma 13:28
Sn. kemal sönmez, maşallah sizde her önünüze gelene yağcılık yapmaya devam ediyorsunuz..belki okan'ın muhabirlik dönemini biliyorsunuzdur ama temsilcilik dönemini nerden bileceksiniz..lütfen yağcılık yaparken bile tutarlı olalım..
 Kemal Sönmez
 22 Ocak 2009 Perşembe 17:03
Sayın müderisoğlu o koltuğa bileğinin hakkıyla gelmiştir.Sabahın en parlak döneminde nasıl hizmet verdiği Ve Ekonomi alanındaki bilgisiyle toplumu nasıl aydınlattığı ve hiç kimsenin arkasından atacak kadar küçülmediği tüm çalışanların ortak gözlemidir.Yolu açık olsun başarılarının devamını dileyorum.
 rüştü
 22 Ocak 2009 Perşembe 11:34
helal yazana... altına imzamı atarım..
 aslı gerçeği
 22 Ocak 2009 Perşembe 11:32
aslı aydıntaşbaş'ın temsilcilik yaptığı süreç boyunca bürodaki yaptıklarını da yazsaydınız keşke. şimdi, bir 'kahraman' gibi takdim edilmesi çok komik. her gün cırıl cırıl, ortalıkta bağırarak dolaşan, tek derdi 'botoks' olan kiyinin nasıl olup ta öve öve bitirilemediğin anlamadık. Okan Müdderisoğlu, aydıntaşbaş'ın ayagını kaldırdı mı bilmiyoruz. Ama, bunu kim yaptıysa elini, ayağına sağlık.
 Uzun
 22 Ocak 2009 Perşembe 09:35
Benim tanıdığım Müdürrisoğlu da haberle yatar, haberle kalkar. Herkesten farklı bir uzmanlık geliştirmiş, bir maliyeciye işini öğretecek kadar kendini geliştirmiştir. Uzun zamandır habercilik yapan birinin temsilci olması da tepeden inme temsilcilere alışmış sektörümüz için umut vericidir.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime