" Ant olsun ki ; Cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık., Kalpleri vardır fakat gerçeği kavrayamazlar., Gözleri vardır fakat göremezler., Kulakları vardır ancak işitemezler., İşte bunlar hayvanlar gibidirler, hatta daha da aşağıdırlar., İşte bunlar gafillerin ta kendileridirler...! " ARAF 179
Ayetin kast ettiği, algı organları haiz olup aklen algılarını yok sayanlar silsilesi bende her daim bir yorum alanına çıkmıştır. Bahse konu güruh ; " Karınları var doymazlar " olarak nitelenebilecek olan burjuva nefsi davranışı., " Duyguları var saymazlar " şeklinde tanımlanabilecek olan içinde haset, hamaset ve nefret biriktirmiş bilinçaltı davranışıdır..!
Artık, ülke dimağının şahitlik etmekten gına getirdiği, tahammül yeteneklerini peyderpey yitirdiği ve cinnet aşamasından bir adım ötede bekleşildiği bir aşamanın şahidiyiz zannedersem., Kısmi cinnet nöbetleri ile kendinden daha güçsüz olana yönelen zorbalık, şiddet, cinayet ve tecavüzler adli manada günlük yaşam pratiğimizde kanıksanmakta olsa dahi, toplu bir psikotik süreç ve bunun doğurabileceği yüzleşilemeyecek acı ve suçluluk durumlarının kapısında bekleniliyor da olabilir toplum.., Velhasıl ; özellikle tüzel manada sorumlu olan tüm karakterlerin aklını başına devşirmesi gerektiği, özel manada tüm bireylerin düzeyi azalmış dahi olsa tahammül kabiliyetlerini koruması gerektiği bir sürecin açık tarifidir okumakta olduğunuz anlatı.., Kişisel olarak kehanet denilen şeyin astrolojik bir bulgu ya da cinlerle yakın temasın getirisi olduğunu asla düşünmemişimdir.., Tam tersi akli melekelerin, tarih ve yaşantı bilgisi ile bütünleşmesi neticesi bir çeşit öngörüye dönüşmesi olarak görmüşümdür kehaneti.., Ve zamanın absürt gidişatının neticelerini gören göz.., yaşlılık çağında olmasına rağmen akıl baliğ sözler eden politikacıların sözlerini duyan kulak ve yaratanın ilminin sınırsızlığını kavrayan bir yürek olarak net bir ifade ile bitirmem gerekirse ; " Türkiye Cumhuriyetinin devlet adamları ve kadınları .., bir an önce silkinin ve kendinize gelin.., Çünkü bu gidiş, gidiş değil.., en fazla bir dönüş olabilir.., Bu başlangıcın sonu değil, en fazla sonun başlangıcı olabilir..! "