Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
14 MAYIS SEÇİMLERİNDE REHAVETE KAPILAN KAYBEDER
Adnan Küçük
YAZARLAR
9 Mayıs 2023 Salı

14 MAYIS SEÇİMLERİNDE REHAVETE KAPILAN KAYBEDER

 

Türkiye’de 14 Mayıs 2023 seçimleri, tarihimizde emsaline çok az rastlanır düzeyde şiddetli rekabete sahne olmaktadır.

Bu seçimler, iki ittifak tarafından da hayati derecede önemli görülmektedir.

Kıran kırana geçen seçim yarışında yer alan Millet İttifakı, ülkemizde 1940’lı yıllardan bu yana tek başına iktidara gelemeyen CHP ile diğer bazı irili ufaklı partilerden oluşmaktadır.

Millet İttifakı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP ile de ittifak halindedir. HDP, TBMM seçimlerine Yeşil Sol Parti listelerinden müstakil olarak katılırken, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet İttifakının ortak Cumhurbaşkanı adayı olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemektedir. Bu durumda Kılıçdaroğlu, fiilen Millet İttifakı ile HDP’nin ortak Cumhurbaşkanı adayına dönüşmüş durumdadır.

Cumhur İttifakının büyük ortağı 21 yıldır iktidarda olan AK Parti”dir. Cumhur İttifakında yer alan MHP ve diğer bazı partiler, TBMM seçimlerine ayrı liste halinde katılırken, Cumhurbaşkanlığı seçiminde, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ortak aday olarak desteklemektedirler.

Millet İttifakına, dış güçler de ciddi manada destek veriyorlar. Kılıçdaroğlu’nun,  

- S400’lerle alakalı açıklamaları,

- HDP ve PKK’nın vaadleri ve ABD’nin bölgedeki PKK devletini kurmaya yönelik politikaları ile uyumlu şekilde PKK’ya yönelik Suriye ve Irak’taki operasyonları sonlandırma ve özerklik ilanı yönündeki vaadlerde bulunması,

- Harici küresel güçlerin diğer bazı istekleri yönünde vaadleri sürekli tekrarlaması,

- Kılıçdaroğlu’nun rakibi olan Erdoğan’ın, Batılı müstemleke güçlerini ciddi manada rahatsız eden politikaları ısrarla ve inatla uyguluyor olması,

Vb. sebeplerle, Batılı güçler Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi konusunda çok ısrarcı davranıyorlar.

Tayyip Erdoğan iktidarının,

- İçeride “Türkiye Yüzyılı” sloganıyla çok büyük atılımlara imzalar atması,

- Batılı güçleri adeta çileden çıkaran savunma sanayii alanındaki atılımları gerçekleştiriyor olması,

- Akdeniz’de, Karadeniz’de, Ege’de müstemleke güçlerin bütün karşı çıkmalarına rağmen petrol konusunda ülkemiz lehine Batılı çıkarlarla çelişen politikalar uyguluyor olması,

- Türk toplumunun büyük ekseriyetinde, Erdoğan’ın kazanmasının, hem ülkemin coğrafi birliğinin sürdürülmesi, hem bağımsızlığının korunması açısından zorunlu derecede gerekli görülüyor olması,

Cumhur İttifakı tabanında, Erdoğan’ın seçilmesinin ülkemiz açısından “beka meselesi” olarak görülmesine sebep olmaktadır.

PKK destekli HDP ile işbirliği içindeki Millet İttifakı ile bu ittifakı var güçleriyle destekleyen harici güçlerin bütün gayretlerini Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi üzerine yoğunlaştırdıkları görülmektedir.

Cumhur İttifakı tabanının,  Türkiye’nin bağımsızlığının korunması, Batı’nın sömürgeci politikalarına karşı dik duruşun sürdürülmesi, çoğu konularda Batı’nın bölgesel politikalarını paçavraya çevirerek bir kenara atma politikalarına devam edilmesi, özellikle savunma sanayiinde kat edilen ileri düzeydeki gelişmelerin daha ileri aşamalara taşınması vb. sebeplerle, Erdoğan’ın yeniden seçilmesi üzerinde odaklandıkları görülmektedir.

Batılı müstemleke güçlerin Erdoğan’ın seçilmemesi konusundaki istekliliği çok daha ileri düzeydedir. Kısaca, Batılı Müstemleke güçlerin, eski Sovyet rejiminin yıkılması ile Erdoğan’ın yıkılmasını eş düzeyde gördükleri söylenebilir.

Bu vesileyle, hem Millet İttifakı ve onların harici-dâhili destekçileri, hem de Cumhur ittifakı ile destekçileri, bu seçimin kazanılmasını, kendileri için hayati mesele, varlık-yokluk meselesi olarak görmektedirler.

Anket Sonuçları ve Tarafların Kazanma İhtimali

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk turu açık ara önde tamamlayarak seçileceğini söylüyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na göre de, “Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turda bitecek, Erdoğan, tahminen %52-53 oy alarak ilk turda seçilecektir”.  

Anketlerin bir kısmına göre Erdoğan ilk turu %50’nin altında önde tamamlamakla birlikte, seçimler ikinci tura kalmaktadır. Bazı anketlere göre ise Erdoğan ilk turda %50-51 aralığında bir oy alarak kazanmaktadır.

Bazı anketlere göre, Kılıçdaroğlu, ilk turda rekor bir farkla Cumhurbaşkanı seçilmekte, bazılarına göre de, ilk turda %50-51 aralığında oy alarak seçilmektedir.

Anket yasaklarının geçerli olduğu 08.05.2023 günü yayınlanan MAK Araştırma şirketinin anketine göre, Kemal Kılıçdaroğlu  %50.9 oy alarak ilk turda seçilmekte, Recep Tayyip Erdoğan  45.4, Sinan Oğan %2, Muharrem İnce de %1.7 oy almaktadır.

Bazı anketlere göre Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması halinde bu turda Erdoğan’ın seçilme ihtimali oldukça yüksektir.

Bazıları, deprem bölgeleri ile yurt dışındaki oyların anketlerde dikkate alınmadığını, bu oyların, özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin sonuçlar üzerinde birinci derece etkili olacağını ifade etmektedirler. Yurtdışındaki oyların büyük ekseriyetinin Cumhur İttifakına verileceği öngörüsünde bulunanların özellikle bu konuya önemle dikkat çektikleri görülmektedir.

Anketlerin büyük ekseriyetinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalacağı belirtilmektedir.

Kılıçdaroğlu’nun ilk turda açık ara seçileceğini belirten anketlerin, büyük ölçüde algı oluşturmaya yönelik olduğu söylenebilir.

Belli bir anketi temel esas almaksızın, kamuoyunda yaşananların genelini esas alarak kişisel olarak ifade etmem gerekirse, şayet Cumhurbaşkanı ilk turda belli olacak olursa, bu durumda seçilen adayın açık ara önde kazanamayacağı kanaatindeyim. Muhtemelen, kazanan aday, %50.1-53 aralığında alabilecektir.

Bazı anketlerin, spekülatif şekilde seçmenler nezdinde algı oluşturma amacına yönelik operasyonel özelliğe sahip oldukları söylenebilir.

Anketlerin sayısı ve aralarındaki farklılıklar o kadar çok ki, bunlardan hareketle seçim sonuçlarına yönelik sağlıklı tahminlerde bulunabilmek çok zordur.

Her İki İttifakın Kazanma Şartı: “Rehavete Kapılmamak”

Her ne kadar hangi ittifakın kazanacağını önceden öngörebilmek zordur. Sonucun her iki taraf için de belirsiz olduğu söylenebilir. Hiçbir taraf için peşinen garanti bir sonuç yoktur.

Önceden yapılan, “biz açık ara kazanıyoruz” şeklindeki söylemin, büyük ölçüde tabanı motive etmeye yönelik olduğu söylenebilir. Fakat bu söylem bazı handikapları içermektedir.

Bu seçimlerin kazanılmasında iki etken belirleyici olacaktır.

Birincisi, kamuoyu nezdinde ciddi hata yapan taraf seçimi kaybedebilir. Bu öyle bir hata olabilir ki, seçmenin belli bir kesimi bu hatadan rencide olarak, saf değiştirebilir ya da en azından sandığa gitmeyebilir.

İkincisi, “biz seçimleri ilk turda açık ara önde tamamlarız” şeklindeki özgüven, ilgili tarafı rehavete sevk edebilir. Bu tehlikenin özellikle Cumhur İttifakı açısından söz konusu olabileceği söylenebilir.

Millet İttifakına mensup partiler ve partililer, harici destekçilerin de sağladığı büyük ve güçlü destek ve motivasyonla, var güçleri ile seçime, verilecek oylara sahip çıkacaklardır.

Özellikle FETÖ’cü ve HDP’li seçmenler ve sandıklardaki gözlemciler, en üst düzeyde organize bir şekilde Millet İttifakının kazanması için her yolu deneyeceklerdir. Seçimlerde hile yapma konusunda dünyada emsaline rastlanmayacak maharete sahip olan FETÖ’cüler, tüm geleceklerini Millet İttifakı ve Kılıçdaroğlu’nun kazanmasına bağlamış durumdadırlar. Fetullah baş teröristinin de Türkiye’deki bilinen ya da kendilerini gizleyen tüm elemanlarına, seçimlerde rol almaları yönünde talimatlar gönderdiği belirtilmektedir. Bu sebepledir ki, bu terörist militanlar, en küçük fırsatta Millet İttifakı lehine hileye yönelebilecektir. Burada bu hilelerin önlenebilmesi her şeyden önce Cumhur İttifakı müşahitlerinin de aynı hassasiyetle sandıklarda dikkatli olmalarına bağlıdır.

Kanaatime göre, Millet İttifakı adayı ilk defa kendi adayını Cumhurbaşkanı seçtirmeye ve Mecliste çoğunluğu sağlamaya kendisini bu kadar yakın hissetmektedir. Bu yakınlık hissi sebebiyle, Millet İttifakı bileşenlerini oluşturan partililer, rehavete kapılmak bir yana, en üst düzeyde dikkatli ve oylarına sahip çıkma konusunda motive olmuş olarak hareket edeceklerdir. Çünkü seçilme ihtimalinin bundan sonra bir daha ellerine geçip geçmeyeceği meçhuldür. Bu sebeple, bir oy için bile büyük paralar harcamaktan kaçınmayacaklardır.

Cumhur İttifakına gelince. Bu ittifak içinde yer alan partilere mensup kişiler, her ne kadar, 14 Mayıs seçimlerini kendileri ve Türkiye için hayati derecede varlık-yokluk meselesi olarak görseler de, “biz seçimleri ilk turda açık ara önde tamamlarız” şeklindeki özgüven onları rehavete sevk edebilir. Bu rehavete bağlı olarak, sandıklardaki Cumhur İttifakına mensup görevli müşahitler, Millet İttifakının müşahitleri, özellikle de FETÖ’cü entrikacılar karşısında pasif ve etkisiz kalabilirler.

Buna iki misal vermek isterim.

Birincisi, 2017 Anayasa değişikliği referandumudur. Bu referandumda, AK parti tabanında ve yönetiminde 2017 Anayasa değişikliğinin %58 çoğunlukla kabul edileceği yönünde bir öz güven vardı. Bu özgüvenin, AP Parti tabanında bir rehavete sebep olabileceği yönünde çok sayıda ikazlarım oldu. Ama bu ikazların bir etkisi olmadı ve bu rehavetin bedeli ağır oldu. Anayasa değişikliği, her ne kadar reddolunmadı ise de, %58 çoğunluğun çok altında bir sonuç ortaya çıktı ve %51.43 gibi redde çok yakın bir çoğunlukla kabul edildi. Belki AK Parti tabanı ve yönetimi rehavete kapılmayıp referandumu çok daha ciddiye alsa idi, sonuç %55 ya da daha yukarılara çıkabilirdi.

İkincisi, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’da seçildiği ilk seçimdir. Merhum, Prof. Dr. Burhan Kuzu’ya “İstanbul seçimlerini niçin kaybettiniz” diye sorduğumda, bana: “Bizim müşahitler sandığa yeterince sahip çıkmadıkları için” demişti.

Benzer bir rehavetin, 14 Mayıs seçimlerinde tekrarlanması riskinin mevcut olduğunu söylemek isterim. Çünkü Cumhur İttifakına dâhil partilerin tabanında, 2017 Anayasa değişikliği referandumundakine benzer bir öz güven var. Bu özgüven ve rehavet sebebiyle;

(1) Özellikle AK Partili depremzede vatandaşların oy bölgelerine taşınmalarında ihmalkârlıklar yaşanabilir. Bu durumda, bazı AK Partililer, deprem bölgesine gitmeyerek oy kullanmayabilirler. Bu da, AK Parti aleyhine olarak oyların azalmasına sebep olabilir.

(2) “Biz seçimleri ilk turda açık ara önde tamamlarız” şeklindeki özgüven sebebiyle bazı Cumhur İttifakı müşahitleri, ya sandığa gitmek konusunda ihmalkâr davranabilir ya da özellikle FETÖ’cü militan Millet İttifakı müşahitlerin her türlü hileleri karşısında hareketsiz kalabilirler. Bu durumda da, sandık hileleri, Cumhur İttifakı aleyhine işleyebilir. Şu anda, sosyal medyada, sandık başındaki FETÖ’cü müşahitlerin, Cumhur İttifakına dâhil partilere oy vereceğini tahmin ettikleri seçmenlere verecekleri seçmen oy pusulalarını çaktırmadan üzerine çizik çekerek vermeyi planladıkları söyleniyor. Bu duyulan en görünür hiledir. Muhtemelen FETÖ’cü müşahitlerin daha hangi gün görmemiş hileleri yapmayı planladıkları bilinmiyor. Bunları önlemenin yolu, Cumhur İttifakı müşahitlerinin müşahit oldukları sandıklara en üst düzeyde, en az Millet İttifakı Müşahitleri kadar sahip çıkmalarına bağlıdır.

Kısaca ifade etmek gerekirse, 14 Mayıs seçimlerinde rehavete kapılmanın bedeli, %1-2 aralığında bir oy kaymasına sebep olabilir. Bir tarafın %1 oy kaybı diğer tarafın oy oranını 1 puan yükselteceği için, %2’lik bir fark sağlanacaktır. Bu da seçimlerim kaybedilmesi için yeterli olabilecektir. Sandıklara ve verilecek oylara maksimum düzeyde sahip çıkan, karşı tarafın hilelerini engelleyen tarafın kazanma ihtimali çok yüksektir.

 Cumhur İttifakının, sandıklara ve seçmenlerinin oylarına yeterince sahip çıkmadığı, özgüven ve rehavetle ihmalkâr davrandığı takdirde seçimi kaybetmesi hak ve muhakkaktır;

Cumhur İttifakının, sandıklara ve seçmenlerinin oylarına en az Millet İttifakı kadar ya da daha fazla sahip çıkması, hileleri önlemesi halinde seçimi kazanması hak ve muhakkaktır.

Neticeyi bekleyip göreceğiz, şunun şurasında sadece beş gün kaldı.

İbrahim Hakkı Hazretlerinin söylediği gibi,

“Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler” diyerek seçim sonuçlarını bekleyeceğiz.

Rabbim bu seçimlerde ülkemiz, milletimiz ve Âlem-i İslâm için hayırlı olan neticeyi hâsıl etsin; Amin
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 ADNAN METİN
 10 Mayıs 2023 Çarşamba 22:03
DIŞ DÜŞMANLARIMIZIN DOSTU VE DESTEKLEDİĞİ KAMAL OLANIN MASASI DA PLANI DA HEVESİ DE YÜCE ALLAHIMIZIN YARDIMI VE TAKTİRİYLE 15 MAYIS TA MAĞLUBİYETİYLE REZİL RÜSVA İLE TOZ DUMAN DAĞILIP GİDECEKLER İNŞAALLAH AMİN İNŞAALLAH AMİN. SELAMÜNALEYKÜM.
 SALİH BAYRAKTAR
 10 Mayıs 2023 Çarşamba 19:03
Amin??
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime