Sancaktepe Aziz Bayraktar Anadolu İmam Hatip Lisesi 9. sınıf öğrencisi 14 yaşındaki Karalar'ın, okulda derse ilgisinin azalması, sık sık tuvalete gitme ihtiyacı ve sürekli kendisini yorgun hissetmesi matematik öğretmeninin dikkatini çekti.
Karalar'ın sağlık durumundan şüphelenen öğretmeni, çocuğun hastaneye götürülmesi için aileyle görüştü.
Ailesi tarafından hastaneye götürülen Karalar'a, tetkiklerin ardından "Tip 1 diyabet" tanısı konuldu.
Karalar, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Kliniğinden Doç. Dr. Fatma Dursun ve ekibinin tedavisinin ardından sağlığına kavuştu.
Doç. Dr. Dursun, çocuğun hastaneye geldiğinde kan şekeri değerlerinin oldukça yüksek olduğunu söyledi.
"Tip 1 diyabet" hastalarında şikayetlerinin genelde hep aynı olduğunu belirten Dursun, "Hastalar genellikle çok su içme, çok idrara çıkma, halsizlik, uyuklama, çok yemek yediği halde zayıflama gibi şikayetlerle gelirler. Ali Kaan'da da bunların hemen hemen hepsi vardı. İlerlerse, hastanın ailesi bunu fark etmezse 'diyabetik koma' dediğimiz koma durumuna gelebilir ama Ali Kaan şanslıydı. Çok idrara çıkması, sürekli tuvalete gitmek istemesi nedeniyle öğretmeninin farkındalığı sayesinde koma durumuna ilerlemeden Ali Kaan bize başvurdu. Gelir gelmez hastanın tedavisini düzenledik ve sağlığına kavuştu. İnsülin tedavisiyle şu anda gayet iyi." dedi.
Dursun, çocukluk çağında sık görülen Tip 1 diyabetin, insülin dışında etkili tedavisinin olmadığını kaydetti.
Bazı ailelerin bitkisel veya alternatif yöntemlerle vakit kaybettiğini ifade eden Dursun, "Bu hastalar yanlış tedaviler sonrası diyabetik komayla bize gelebiliyor. İnsülin tedavisi olmazsa olmaz." değerlendirmesini yaptı.
Doç. Dr. Dursun, teknolojinin tedavi sürecini kolaylaştırdığına dikkati çekerek, "Sensörler sayesinde artık hastalarımızın kan şekeri her beş dakikada bir ölçülüyor. Telefonla ya da cihazla bu değerleri anlık görebiliyorlar. Bu da şeker yönetimini çok kolaylaştırıyor." diye konuştu.