Turktime

Medyanın Twitter’la İmtihanı

Dünyanın iletişim kanalı Twitter bizde neden dedikodu ve kavga mekanizmasına dönüştü?
ABONE OL
Abone Ol
Medyanın Twitter’la İmtihanı
Haberler / Analiz
2 Temmuz 2011 Cumartesi 15:36
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Biz bize benzeriz. Belki de toplum olarak bizi anlatan en net kalıp bu. Buna bir ekleme daha yapabiliriz aslında: Biz her şeyi bize benzetiriz.

 

Malum… Twitter ve Facebook’un başı çektiği sosyal medya kanalları tüm dünyada yükselen trend.

 

Özellikle twitter işlevi bakımından apayrı bir yere sahip. ‘Arap Baharı’ diye nitelendiren diktatör deviren halk isyanları twitter üzerinden yürüdü, eylemciler o kanal üzerinden örgütlendi ve sonuçları hepimiz biliyoruz.

 

Yine benzer dünya uygulamaları incelendiğinde twitter’ın güçlü bir iletişim ağı olarak hizmet verdiğini görüyoruz.

 

Ama bizde? Biz bize benzetiriz düsturundan hareketle twitter’i dedikodu, sataşma, kişisel hesaplaşma üssü haline getirdik. Gün geçmiyor ki twitter üzerinden yürüyen bir kavga, kopan bir sanal kıyamet haberi haber sitelerine düşmesin. Adeta boş yok.

 

Olamaz mı? Sonuçta orası özgür bir platform değil mi? İlla ki öyle. Ama işin ölçüsü biraz kaçmadı mı? Özellikle olayın medya ayağı/gazetecilerin hesaplaşması biraz temayülleri ve kurumsal kimlikleri zorlayıcı/yaralayıcı bir boyuta ulaşmadı mı?

 

Mesela twitter’in zaptedilemez kavgacısı ve sataşmacısı Cüneyt Özdemir’in yol açtığı skandalın CNN Türk kurumsal yapısına verdiği zarar “Sonuçta özgür bir platform… Olur böyle vakalar” deyip geçiştirilebilir mi? Programcı kanalın diğer programcısına çakıyor, muhabir yöneticisine, yönetici muhabire… Cüneyt Özdemir, Ayşenur Arslan, Yavuz Oğhan, Hande Fırat, Serhat Dal ve diğer kanal çalışanları adeta meydan savaşına tutulmuş vaziyette… Vuran vurana…

 

CNN Türk sadece son örnek. Örnekler o kadar çok ki.

 

Mutlaka hemen özgürlük kılıfına sarınıp baskı karşıtı nutuklar atacak kavgadan beslenen ruhlar olacak ve “Twitter’ımıza dokunma” diyecek.

 

Ama soru şu:

 

Özgürlüğün sınırı çalıştığınız kurumun yapısına zarar vermeye gidecek kadar gidebilir mi?

 

Yöneticiler basiretsizlikten mi bu kavgaya müdahale etmiyor yoksa yukarıda işaretini verdiğimiz eleştirilerle karşılaşmaktan çekindikleri için mi?

 

Yoksa binlerce takipçi önünde yaşanan ve habere konu olup milyonlara ulaşan kavgaların kurumlarına nasıl zarar verdiğinin farkında değiller mi?    

 

Ve gazeteciler ne zaman kendi kişisel hırslarını kurum menfaatlerinin önüne koymaktan vazgeçecek? Vezgeçebilecek mi?

 

Başlıkta da dediğimiz gibi… Medyanın Twitter’la imtihanı bu. Ve bu imtihan daha yeni başlıyor. Bakalım sonuç ne olur.

 

 

 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime