Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan ziyareti dönüşünde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
İRAN İLE İLİŞKİLERDE YENİ MODEL
SORU: Geçen aylarda Suudi Arabistan ile İran arasında Bağdat’ta görüşmeler oldu. Bu önemliydi. Diğer taraftan Türkiye’ye de yakınlaşmasını bu çerçevede nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir de yüzde 80 kendi ihtiyaçlarımızı karşıladığımız bir savunma sanayimiz var. Buna dair de iki ülke arasında bir model söz konusu oldu mu?
Şu anda İran ile Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey toplantımızı henüz gerçekleştirmedik. Fakat tabii Körfez bölgesi ile İran’ın arasında bir sıkıntının olduğunu da ifade etmem lazım. Özellikle Yemen konusu, buradaki ayrılığın en önemli konularından bir tanesi. Orada da işte Husiler meselesi var. Şu anda Suudi Arabistan’ın bu konudaki hassasiyeti devam ediyor. Fakat biz belli hassasiyetleri paylaşmakla beraber tabii aramızdaki bu Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey toplantısını da devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz. Burada herhangi bir sıkıntı yok. Ancak Suudi Arabistan’la özellikle savunma sanayiine yönelik müşterek bazı adımların atılabileceği konusundaki düşüncelerimizi paylaştık. Bu adımlar karşılıklı olarak bizim ülkemizde veya Suudi Arabistan’da olabileceği gibi, üçüncü ülkelerde de bu tür adımları atmak mümkün. Bizde işin teknolojisi var. Bunlarda ise sermaye söz konusu. Dolayısıyla teknoloji ile sermayeyi bütünleştirmek suretiyle bu tür adımları atmak mümkün. Bu noktada bizlerin artık pazar olmaktan çıkmamız lazım. Üreten olmamız ve üreten olmanın dışında da bizim yeni pazarları beraber bulmamız gerekir. Bu konuda da mutabık kaldık. Temennim odur ki İslam dünyası artık pazar olmaktan çıkar, inşallah üreten ve yeni yeni pazarlara açılan bir konumda olur.
'MISIR HALKINI YOK FARZ EDEMEYİZ'
SORU: Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail ve Suudi Arabistan ile temaslar başladı. Benzer bir durum üst düzeyde Mısır’la söz konusu mudur? Bu Cidde’de gündeme geldi mi?
Doğrusu Cidde’de bu konu gündemimize gelmedi. Fakat şu anda ortada bir gerçek var; o da şu; bizim İsrail ile ilgili bir politikamız var; aynı şekilde Mısır’la da böyle bir politikanın olması mümkün. Bizim zaten Mısır’la şu anda alt düzeydeki, hatta istihbarat örgütlerimiz arasındaki ilişkiler devam ediyor. İş adamlarımız arasındaki ilişkilerimiz devam ediyor. Olumlu neticeler, üst düzeyde de bu adımların atılabileceği istikametindedir. Çünkü Mısır halkıyla Türk halkının birbiriyle ortak yanları çok çok ileri. Dolayısıyla biz Mısır halkını yok farz edemeyiz. Gönlümüz bir an önce şunu arzu ediyor; bu birlikteliği, beraberliği sağlayalım. Çünkü bunu sağladığımız anda bölgenin barışı, bölgenin birlikteliği çok daha ileri bir konuma inşallah taşınacaktır diye düşünüyorum.
'ALTILI MASA SAVRULUYOR'
SORU: Dış politikadan iç politikaya dönmek istiyorum. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun son grup toplantısı hem üslubuyla hem süresiyle çok tartışıldı. O konuşmasında kavgaya gireceğini söyledi. Bunu nasıl değerlendirirsiniz? İkincisi de ‘Ya bana katılın ya da önümden çekilin’ diye bir ifadesi oldu. Bu da parti içindeki adaylık tartışması olarak yorumlandı. Sizin değerlendirmeniz ne olur?
Ben ana muhalefetin parti içindeki kendi tartışmaları veya hangi istikamete savrulduğu üzerinde, iktidar partisi olarak bir değerlendirmeye girmeyi arzu etmem, düşünmem. Çünkü bu benim sorunum değil, bunların kendi sorunlarıdır. Malum, işte 6’lı bir yuvarlak masaları vardı. Bu 6’lı masanın da nereye savrulduğunu, nereye evrildiğini açık net görüyoruz. Şunu da söyleyelim; bu 6’lı grup, kimi öne çıkaracak, kimi adayı olarak belirleyecek, bu da bizim sorunumuz değil. Şu anda Cumhur İttifakı, adayını belirlemiştir ve Cumhur İttifakı bu adayıyla beraber yoluna devam etmektedir. Bu birlikteliğimiz, bu beraberliğimiz sağlam bir şekilde inşallah 2023’e doğru yürüyor. Temennimiz, sürekli olarak güç kazanmak ve kazandığımız bu güçle de inşallah bu seçimlere girmektir. Muhalefetin ne yaptığı da bizi pek ilgilendirmemektedir. Temenni ederiz ki ülke için hayırlı bazı adımlar atsınlar, “biz de böyle bir hayırlı iş yaptık” desinler. Ama şu ana kadar da böyle bir şeyi görmüş değiliz.
SORU: Türkiye'nin enflasyonla mücadelesindeki yol haritasında nerede olduğumuzu değerlendiriyorsunuz? Sizce tepe nokta görüldü mü acaba?
ENFLASYON MAYISTAN SONRA GERİLEMEYE BAŞLAYACAKTIR
Enflasyon, şu an sadece bizde değil küresel ekonomideki bozulmaların etkisiyle gelişmiş ülkeler başta olmak üzere her yerde bir mesele. Bugün Amerika'ya da Avrupa'ya da baktığınızda enflasyonda en yüksek seviyeler görülüyor. Bir de tabii dönemsel etkiler söz konusu. Elbette bu sorunun bizim vatandaşlarımız açısından oluşturduğu sıkıntıların farkındayız ve bunların giderilmesi için ne gerekiyorsa onu yapmanın gayreti içindeyiz. Bütün gelişmeleri yakından takip ediyoruz, gerekli tedbirleri alıyoruz. Halkımız müsterih olsun, bu meselenin üstesinden geleceğiz. Hedefimiz enflasyonu aşağıya çekmektir. Attığımız, atacağımız adımlarla inşallah mayıstan sonra gerilemeye de başlayacaktır. Bunun yıl sonuna doğru daha olumlu istikamette neticeleneceğini söyleyebilirim.