Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İnsan Hakları Eğitim Programı'nda konuştu.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Değerli fikirleriyle programın içeriğini zenginleştiren tüm katılımcılara şükranlarımı sunuyorum. İnsan ve hak hürriyetlerinde son 22 yılda devrimlere imza atmış bir parti olarak başarılarla dolu partimize katkılar yapacağına inanıyorum.
"DÜNYA SİYASETİ EN SERT VİRAJINDA"
İnsan hakları eğitim programımız titizlikle hazırlanmış içeriğiyle bu amaca hizmet edecektir. Programımızı dünyada son derece ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı bir dönemde icra ediyoruz. Dünya siyaseti en sert virajlarından birini dönüyor. Uluslararası sistemde büyük bir güç boşluğu var. Bu boşluk gün geçtikçe tebarüz ediyor. Kendini net olarak hissettiriyor. Kan, zulüm, savaş ve çatışma sahneleri adeta sıradan hale geldi. İnsanlığın kendi ortak güvenliğini temin etmek için tesis ettiği normlar kurumlar günden güne irtifa kaybediyor.
BATI, İSRAİL'İN SUÇ ORTAĞI
Batı, İsrail'in suç ortağı. Bu desteklerini gizleme gereksinimi duymadan katilleri avuçları şişinceye kadar alkışlayarak alenen gösteriyorlar. Burada şu ikazı açık açık yapmak zorundayım. Tarih kimin nerede durduğunu kaydetmektedir. Hitler’in Nazi parlamentosunda nasıl yaptığı konuşmayı alkışlayanları tarih utançla yazdıysa Netanyahu’yu alkışlayanlar da ellerine yapışan bu kara lekeyi ömür boyu temizleyemeyecek. Mazlumların acıları üzerinde sevinç çığlıkları atanları ne tarih ne de çocukları affedecek.
DİJİTAL FAŞİZMLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Gelinen noktada sosyal medya şirketlerinin çıkarlarına dokunan her hususta mafya gibi davrandığına şahit oluyoruz. Sosyal medya şirketlerinin bu tavrına yeni tanıklık ediyoruz. Uyarılarımıza rağmen, FETÖ’den PKK’sına kadar tüm terör örgütleri bu mecralarda istedikleri gibi at koşturuyorlar. Milletimizin inancına alenen hakaret ediyorlar. Suç ve terör şirketleri bu mecralarda istedikleri hareketi yapıyorlar.
ŞİRKETLERİN TAVRI KADAR RAHATSIZ EDİCİ DİĞER BİR DURUM ÜLKEMİZDEKİ MUHALEFETİN KAYPAK TUTUMU
Amerika ve Avrupa'daki kurallara uyma noktasında gösterdikleri özeni, mesele Türkiye olunca bilinçli şekilde esirgiyorlar. Bu husustaki rahatsızlığımızı pek çok dile getirdik. Ancak arzu edilen işbirliğini henüz tam manasıyla tesis edemedik. Burada şirketlerin tavrı kadar rahatsız edici diğer bir durum ülkemizdeki muhalefetin kaypak tutumudur.
KİMSENİN ÖZGÜRLÜĞÜYLE, İFADE HÜRRİYETİYLE, TİCARETİYLE HAYAT TARZIYLA HERHANGİ BİR SORUNUMUZ YOK
Sosyal medya platformlarının rezilliklerini bir kez bile eleştirmeyenler bakıyorsunuz nefes nefese ekran başına geçip Türkiye’yi Batılılara şikayet için sıraya giriyorlar. Kimse kusura bakmasın, özgürlükleri savunmak böyle olmaz. Bunun adı ifade özgürlüğüne sahip çıkmak değildir. Bunun adı ev zenciliğidir. Batı’dan çok batıcı bu ev zencilerin hayattaki tek gayesi sahiplerine şirinlik yapmaktır. Mücadelemizi onların efendilerine karşı yürüttük. Bugün de kuklalarla vakit harcamıyor asıl onları oynatan kuklacılara odaklanıyoruz. Son haftalarda şunu bir kez daha gördük. Sosyal medya şirketleri bu alandaki tekel konumlarını siyaset, toplum mühendisliği projelerini hayata geçirmek için kullanmaktadır. Toplumsal barış için tehditlerini engellemek asla sansürcülük değildir. Biz böyle bir tutarsızlığın içinde yer almayacağız. Hükümet olarak bizim kimsenin özgürlüğüyle, ifade hürriyetiyle, ticaretiyle hayat tarzıyla herhangi bir sorunumuz yok. Bugüne kadar da bu yollara tevessül etmedik. Şimdi de amacımız anayasamızın verdiği imkanlarla insanımızın haklarını korumaktadır.
Geride bıraktığımız 22 yılda devletin milletine karşı görevlerini en iyi şekilde yerine getirebilmesi için çok çaba harcadık.