Akciğer kanserinin tehlikeleri ve korunma yollarına dikkat çekmek amacıyla Bayındır Sağlık Grubu’ndan açıklama yapan Doç. Dr. Cem Gündoğdu, hastalığın ana nedenini ve erken tanının önemini vurguladı.
SİGARA VE PASİF İÇİCİLİK RİSKİ
Doç. Dr. Gündoğdu, akciğer kanserinin en büyük ve önlenebilir risk faktörünün sigara kullanımı olduğunu yinelerken, pasif içiciliğin de hafife alınmaması gerektiğini belirtti:
"Akciğer kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 85-90’ı sigara kullanımıyla ilişkilidir. Üstelik sigara dumanına maruz kalmak (pasif içicilik) dahi riski yüzde 20-30 oranında artırır."
Gündoğdu, sigarayı bırakmanın, bırakıldıktan 10-20 yıl sonra riski hiç içmeyenlerle benzer seviyelere indirdiğini vurguladı.
Zararsız olduğu algısı yaratılan elektronik sigaralar hakkında da uyarıda bulunan Gündoğdu, bu ürünlerin uzun dönem etkileri tam bilinmese de, mevcut verilerin ciddi zarar potansiyeline işaret ettiğini aktardı:
Elektronik sigaralar, ağır metaller, kurşun ve kanserojen organik kimyasallar içermesi nedeniyle akciğer sağlığını ciddi şekilde tehdit etmektedir.
ERKEN BELİRTİLER VE DİĞER RİSK FAKTÖRLERİ
Akciğer kanserinin erken dönemde genellikle belirti vermediği için hastaların doktora geç başvurduğunu belirten Gündoğdu, vatandaşları şu semptomlar konusunda uyardı:
Geçmeyen öksürük
Göğüs veya sırt ağrısı
Kanlı balgam ve nefes darlığı
Ses kısıklığı
Sigara dışında, aile öyküsü, asbest ve radon gazı maruziyeti, yüksek hava kirliliği, kömür ve petrol ürünleri gibi çevresel ve genetik etkenlerin de akciğer kanseri riskini yükselttiği kaydedildi.
Doç. Dr. Gündoğdu, korunmanın en etkili yolunun sigara içmemek, pasif içicilikten kaçınmak ve risk faktörlerinden uzak durmak olduğunu yineledi.