Gümüşhane’nin Kelkit ilçesinde Roma 15'inci Lejyonu'nun 600 yıl hüküm sürüp, askeri karargah olarak kullandığı Satala Antik Kenti'ndeki kazılarda ulaşılan Urartu, Medler, Persler ve Helenistik dönemlerin yanında Selçuklu Türklerinin Anadolu'ya girişine ait izler taşıyan, askeri mezar taşları, mil taşları, kitabelerle savaş araç gereçleri ilk kez sergileniyor.
Kentte 2006'da kurulup, 4 yıl önce tadilat nedeniyle ziyarete kapatılan Gümüşhane Kent Müzesi, tamamlanan onarım, teşhir, tanzim ve çevre düzenlemesinin ardından yeniden açıldı.
Özellikle Osmanlı döneminde kentte basılan sikkelerin de bulunduğu yaklaşık 1200 eserin sergilendiği müzede; Kelkit ilçesinde Roma 15'inci Lejyonu'nun 600 yıl hüküm sürüp, askeri karargah olarak kullandığı Satala Antik Kenti'ndeki kazılarda ulaşılan Urartu, Medler, Persler ve Helenistik dönemlerin yanında Selçuklu Türklerinin Anadolu'ya girişine ait izler taşıyan, askeri mezar taşları, mil taşları, kitabelerle savaş araç gereçleri de ilk kez sergilendi.
İlçede 25 dönüm alanda sürdürülen arkeolojik kazılarla, tarihin gün yüzüne çıkarıldığı Satala'da elde edilen bazı bulgular da müzede sergileniyor.
"MİLATTAN ÖNCE 3 BİN YILINA IŞIK TUTAN KALINTILAR VAR"
Gümüşhane Müze Müdürü Serdar Okur, müzede milattan önce 3 bin yılını ışık tutan kalıntılar olduğunu belirterek, "Eski Türk çağından sonra, daha sonra Urartu dönemi, Medler, Persler, Helenistik dönem, klasik dönem Roma, özellikle coğrafi sınırı olması konumundan İran ile Sasani ve Bizans hakimiyetini, daha sonra Selçuklu Türklerinin Anadolu'ya girişi, Osmanlılar ve Cumhuriyet dönemine ait eserler de sergileniyor" dedi.
SATALA ANTİK KENTİ HAKKINDA
Kelkit ilçesinin 26 kilometre güneydoğusundaki Sadak köyü Meşe İçi Dağları'nın doğu eteğinde kurulu olan antik kent, aynı zamanda Fırat sınırını muhafaza amacıyla kurulmuş karakol kentidir. Roma devri özelliğini taşıyan buluntular yok denecek kadar azdır.
Yüzeyde görünebilenler birkaç mezar steli hamam, su kemeri ve kale surlarıdır; ancak asıl kent üzerinin büyük bölümüne bugünkü yerleşim alanı konulmuştur.
Gayrimuntazam dikdörtgen şekildeki yerleşmenin etrafı doğuya doğru 200 metre, kuzeye doğru 400 metre uzayan surlarla çevrilidir.
Surların büyük bölümü bugünkü konutların altında kalmıştır. Köyün 1,6 kilometre kadar güneyinde ise su kemerleri bulunmaktadır. 47 göz olduğu söylenen su kemerlerinden bugüne kadar ancak 4 gözü kalmıştır.