Durum çok vahim...
Corona virüs salgınından hastaneler ve yoğun bakımlar alarm veriyor...
Veriyor ama, vurdum duymazlar yine sokaklarda!
Yazıklar olsun, yazıklar olsun sizlere...
Salgının 14'üncü ayında günlük vaka sayılarının 55 binleri geçtiği Türkiye'nin pek çok merkezinde, neredeyse tüm bölümler yine covid servisine dönüştürülmeye başlanırken, yoğun bakımlar da özellikle 60 yaş altı genç hastalarla dolup taşıyor.
Gazeteler yazıyor, televizyonlarda yayınlanıyor bu virüs'ün sonuçları ama; dinlemiyorlar kimseyi!
Bir de utanmadan itiraz ediyorlar:
"Bu kadar da büyütmeyin" diye...
Yahu! sizin okumanız yazmanız da yok herhalde?
Laftan, sözden anlamıyorsunuz. Anlamadığınız gibi de, bilenlerle de tartışıyorsunuz.
Maskenin nasıl takıldığını bile bilmiyenler o kadar çok ki!.
Hastaneler tıka basa...
Tam bir yıldır gecesi ile gündüzü birbirine karışan sağlıkçılar, polisler, jandarmalar mücadele ediyor...
Bugüne kadar birçok sağlık çalışanı vefat etti...
Vaka sayısı yine artış gösterdi!
Ölüm olayları daha da fazlalaştı...
Kısacası!
Yine eskiye döndük...
Cumartesi, pazar günleri kısıtlaması var.
Var ama; herkes sokakta...
Trafik yine tıkanıyor, parklar bahçeler yine dolu...
Marmaray, Metrobüs, Metro, Halk Otobüsleri, Minibüsler tıka basa!
Sosyal mesafe ise hiç kalmadı...
Cezalar kesiliyor; tutanaklar tutuluyor!
Acaba, bu cezalar ödeniyor mu?
Bu günlere kadar kaç kişiye ceza kesildi?
Toplam olarak ceza tutarı ne kadar oldu?
CEZASINI ÖDEYENLER VAR MI?
Kesilen ceza makbuzunu yırtıp atanlar, ikaz eden duyarlı vatandaşı dövenler, emniyet mensuplarına karşı gelenler, maske'nin nasıl takılacağını bile bilmeyenler, temizlikten kaçanlar, sosyal mesafeye uymayanlar, her şeye karşı gelenlerin bu cezaları ödeyeceğini mi sanıyor musunuz?
Tabii, bu arada ödeyenler de oldu mu acaba.?
İşte, 'umurumda mı bu dünya' diyenlerin yüzünden vakalar artıyor...
Bu kurallara uymayanlara kesilen cezalar tahsil edilsin...
Bu toplanan paralar:
Sağlık kuruluşlarına, gerçekten ihtiyacı olanlara verilsin!
Sözün kısası:
Hiç birşeyi umursamayan, çevreye virüs yayanlar yüzünden 30 bin vatandaşımızı kaybettik; kaybetmeye de devam ediyoruz...
Bu vurdum duymazlara, HES Kodu uyanıklarına "dur" demek ve ağır cezalar uygulamak lazım.
TEDBİRLER ARTTIRILMALI
Yaklaşık 20 gündür, salgının ilk günlerindeki gibi tüm kliniklerin teyakkuza geçtiğini belirten koronavirüs Bilim Kurulu Üyeleri:
“İlk önce büyüklerimizden korkuyorduk, gidip annemizin babamızın dedemizin elini öpmekten korkuyorduk. Büyüklerimizi korumaya çalışıyorduk. Ama şimdi yaş ortalamasında belirgin bir değişiklik görüyoruz. Bu bizi çok üzüyor. Daha önce büyüklerimizi koruyalım diyorduk ama artık kendimizi korumamız gerekiyor. Bu arada, Ramazan ayı içerisinde kamuda, özel sektörde uzaktan çalışma, bazı kapatma kararları düşünülebilir" diyor..
YUMRUKLA SELAMLAŞMA!
Uzmanlar ayrıca, yumruk şeklinde selamlaşmaya yönelik de yurttaşlara uyarıda bulunuyor...
"Üretici ülkelerden kaynaklanan sorunlardan dolayı istediğimiz doz şu ana kadar gelmiş değil. Bundan sonrasında inşallah kalan dozlar gelirse biz çok daha fazla aşılamayı yaparken bir yandan da alınacak olan tedbirlerle Ramazan Bayramı'nda şu anda olduğumuzdan çok daha iyi bir konumda olabileceğimize inanıyoruz....
Ramazan ayı içerisinde de belirli ek tedbirlerin gündeme gelebileceği görülüyor. Kamuda, özel sektörde uzaktan çalışma, bazı kapatma kararları düşünülebilir. Pandemi el birliğiyle mücadele etmemiz gereken bir süreç. Evet devletimiz bazı kararlar alıyor. Biz de vatandaş olarak bu kararlara uymak durumundayız...
Yumruk şeklinde selamlama şekli gelişti, burada da fiziki temas vardır ve bulaşma riski vardır.
Nasıl el ele tokalaşmıyorsak yumruk şeklinde selam da verilmemeli...
Bilim Kurulu toplantısında ramazan ayı içerisinde vaka sayılarını düşürmeye, insan hareketliliğini azaltmaya yönelik tedbirler gündeme gelecek."
GÜZEL GÜNLERE DÖNMEK İÇİN
Türkiyemiz " kıpkırmızı" oldu!
Nedeni; kurallara uymamak...
Hemen rehavete kapılanlar yüzünden yine başa döndük...
Saygısız davrananlar nedeniyle 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımız evlerin de mahkum oldu!
Aşılar vuruldu; ama yine de bu gurup, hem kendine, hem de çevrenin sağlığına saygı duyuyor.
Sizler de kurallara uyun, saygı duyun insanlara; biraz olsun, büyük sözü dinleyin lütfen!
O güzel günlere geri dönmek istiyorsak; el birliği ile kaidelere mutlaka uyalım.
Uymayanları uyaralım.
Yaşamak çok güzel.
Hoşçakalın, Sağlıcakla kalın.