TEKRAR DİRİLECEKSİNİZ!
Allah'a inandığını iddia eden her varlık O'nun yarattıklarının hikmetini araştırmak ve muhafaza etmekle yükümlüdür . Ve yaratılan her canlı varlığın , ayrıca da cansız tanımların arasında hiç yaşlanmayan tek şey ; " Tefsir " dir.., Onu daima genç tutan ise " Levh-i Mahfuz" 'u söze dökme hevesidir. Birazdan okuyacaklarınız yaklaşık 1400 yıl kadar önce idrak boyutuna inmiştir. Sahabe aktarımı hadisler ve bir çok ulemaya göre bahsi geçen sürgün olmuş kavim ; Beni Nadir kabilesidir ( Yahudi olup , Hz. Harun soyundan olan Kahinan kabilesine mensupturlar ) . Ancak Kuran-ı Kerim salt tarih kitabı olmadığından dolayı ; Din adına çıkar savaşlarının arttığı dönemimizde , duru bir idrak ile birlikte iyi okumalar diliyorum..
" Önce kitap ehli olup sonra inkar edenleri , ilk sürgünleri yurtlarından çıkaran O ' dur .., Siz , onların çıkarılacaklarını sanmamıştınız. Onlar da kalelerinin kendilerini Allah'tan koruyacağını sanmışlardı .., Ama Allah'ın azabı , onlara beklemedikleri yerden geliverdi .., O , yüreklerine korku düşürdü. Öyle ki ; evlerini , hem kendi elleriyle hem de müminlerin elleriyle harap ediyorlardı .., Ey akıl sahipleri ! İbret alın ..! " HAŞR Süresi 2.Ayet
Yoksa siz , bahsi geçen kafir ve mümin nefislerin yok olduğunu ve ayetin bir tarihsel bilgi olduğunu mu düşünüyorsunuz ..? Sürgün edilen sapkın kavimler tarihi Kuran'ın gelişi ile sona ermiş olabilir mi ? Çağımızda ; yurtlarından kovulan milletler ve cemaat mensupları neden Müslüman memleketlerin kaderi olmuştur..? Ben bu soruları yazarken , sorunun cevabı Allah tarafından verilmişti esasen ;
" Sebebi şudur ; Onlar , Allah'a ve Resulüne karşı geldiler.., Kim Allah'a karşı gelirse , Allah'ın azabı şiddetlidir.." HAŞR Süresi 4.Ayet
Münafıklar ve Kafirlerin gizli anlaşmaları ve sırdaşlıklarının her dönemde İslam toplumunun en meşakkatli problemi olduğunu bilen ve yakın dönemde de bizzat tecrübe eden toplumumuz için ilham verici olabilecek ayetler 11. ayetle 17. ayet arasında geçmektedir .., Her okur güvendiği mealden okuyarak tefsir ilminin aslında zamandan nasıl bağımsız olduğunu irdeleyebilir.
VE SİZ : Her ne kadar ergenlik yaşının heyecanı ile ölüm ya da tekrar dirilme üzerine pek düşünmüyor olsanız da .., Saltanat ve sefa içerisinde saraylarınızda zulüm tezgahlarınızı bidat vidaları ile sağlamlaştırmaya uğraşsanız da .., Haram tuğlalarınızı nifak tükürükleri ile tutturmakta pek de mahir olsanız da .., Fetvada Dar'ül Harbi şiar edinip, beytülmali talanda yarış içinde olmaktan imtina etmeseniz de .. ;
Biz sizi biliriz .., Ve Umulur ki ; Allah bir fetih ihsan eder de içinizde gizledikleriniz açığa kavuşur. Ve siz de milyonlarca kul hakkına binlerce kulp takıp gezdirmekten kurtulursunuz!