Ekrem İmamoğlu'nun Millet İttifakı’nın seçimi kaybettiği 28 Mayıs akşamı daha da ateşlenen CHP'ye lider olma talebi her geçen gün artsa da…
Kılıçdaroğlu'nun makam masasına ellerini vurarak verdiği "Buradayım" mesajı yoruma açık değil.
Kılıçdaroğlu istifa etmeyecek.
Bu kararlılığı gören İmamoğlu cephesi, Kılıçdaroğlu'nun etrafını CHP sinerjisinin hormonladığı 5-6 tanınmış gazetecinin liderlik yaptığı çok boyutlu bir yapı ile kuşatma teşebbüsüne hız verdi.
Oysa seçimden önce aynı gazeteciler, Kılıçdaroğlu'nun önünde diyafram ayarı yaparak ceket ilikliyorlardı!
Kılıçdaroğlu iktidar olamadığı için kendilerine yönelik planları suya düşen bazı gazeteciler, yeniden İmamoğlu'nun bereketli (!) alanlarına sığındılar!
Kılıçdaroğlu'nun muhalefet açısından en iyi aday olup olmadığı başka bir tartışmanın konusu ama buradaki rahatsız edici özne ikiyüzlülük!
Mesela Yılmaz Özdil.
En başından bu yana Kılıçdaroğlu'na karşıydı ve yine karşı.
İstikrarlı duruş budur.
İMAMOĞLU, KILIÇDAROĞLU'NUN ODASINI "ADAM HALA EV EV DOLAŞALIM DİYOR YA!" DİYE BAĞIRARAK TERK ETTİ!
Gelelim yakın zamanda Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu arasında yaşanan ve kamuoyunun bilmediği ilginç gelişmeye.
Seçimden sonra İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu iki özel görüşme yaptılar.
Anlatacağım gelişme ikinci görüşmeye ait.
Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu bu ikinci görüşme için Ankara'nın merkezinde yer alan 5 yıldızlı ünlü bir oteli tercih ettiler.
Sabah kahvaltısı, hal-hatır ve ihtiyatlı iyimser havada başlar.
Seçim kritiği konusunda İmamoğlu konuşur, Kılıçdaroğlu dinler.
İMAMOĞLU, KILIÇDAROĞLU'NUN YANINDAN HIŞIMLA ÇIKINCA ÇANTA, CEP TELEFONU VE CEKETİNİ UNUTTU!
Aradan yarım saat geçtikten sonra kapıda aniden İmamoğlu görünür.
İmamoğlu'nun lavaboya gideceğini zanneden korumaları, İmamoğlu'nun çıkış kapısına doğru yöneldiğini görünce hemen yanına gelirler.
İmamoğlu sinirli ve yüksek bir sesle "Bana hala beraber ev gezelim diyor ya!" diye söylenerek hızlı adımlarla kapıya doğru ilerler.
İmamoğlu'nun, çanta, telefon ve ceketini göremeyen koruma müdürü İmamoğlu'nu uyarır.
Hışımla çıktığı için Kılıçdaroğlu ile baş başa kahvaltı yaptığı odada ceket, çanta ve telefonunu unutur. İmamoğlu'nun korumaları Kılıçdaroğlu'nun yalnız kaldığı odaya girerek İmamoğlu'na ait çanta, ceket ve cep telefonunu alırlar.
İmamoğlu'nu vedalaşmadan, odada yalnız bırakarak, üstelik özel eşyalarını dahi almadan sinirli bir şekilde dışarıya çıkaran gelişmenin, Kılıçdaroğlu'nun liderlik arzusuna karşılık vermemesi olduğunu anlayabiliyoruz.
İmamoğlu'nun odayı terk ederken söylediği "bana hala beraber ev gezelim diyor ya!" sözlerini de bu hipotezin belgesi olarak sunmak yanlış olmaz diye düşünüyorum.
TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!