İktidara orta şiddette deprem geliyor! ve Bildirici!

17 yılın biriktirdiği pozitif-negatif algı ile seçime giren bir iktidar...
İlk defa organize olmuş, ne yapacağı belli olmasa da ...
Neler yap(a)mayacağı az çok kestirilen bir muhalefet...
İktidara “Seçimde gününüzü görürsünüz!” deme eğiliminde olan...
Yorgun, biraz umutsuz...
Çokça kafası karışık bir seçmen kitlesi...
Yürüdüğü yolda ekmekleri sağa sola döken...
“Nasıl olsa Erdoğan bizi kurtarır!” diyen...
Kapı kapı dolaşmayı “Dostlar alışverişte görsün” moduna çeken...
Tembelliğin zirvesini yaşayan bir teşkilat var.
İşte bu teşkilat ile seçime giriyor Erdoğan...
Mesela Ankara...
Güçlü geçmişine rağmen Mehmet Özhaseki’nin yeterince arkasında durmayan dağınık bir teşkilat var...
Mesela İstanbul...
En azından beden dilinden iştahsızlık fışkıran bir Binali Yıldırım gerçeği yok mu?
Sahaya iktidarın, Erdoğan’dan sonra en büyük güçlerinden birisi olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun çıkışı ile başta Ankara olmak üzere bir çok ilde durumu bir miktar toparladığı görülüyor ama...
Böyle giderse....
Yine de iktidarın seçimlerde orta ölçekte bir depreme uğrama ihtimali kuvvetli görünüyor!

MESELELERDEN BİRİSİ, EGO OLMASIN SAKIN!

Hürriyet Ombudsmanı Faruk Bildirici’nin işine son verildi.
Gazetecilik jargonu ile Bildirici, “KOVULDU...”
Karşıt görüşe sahip kesimler için de Bildirici itibarlı bir yazardı.
Gazetecilik etiğini çiğnememeye çalışan dinamik bir vicdanı vardı.
Gazetecilikte vicdan; önemli, anahtar bir kelime...
Vicdanınız yoksa, gazetecilik sizi, rüzgara maruz kalmış yaprak gibi...
Bir o yana...
Bir bu yana...
Bir çukura...
Bazen de pespaye bir çöplüğe sürükler...
Ama gül bahçesine denk getirmez!
Getirse bile, kötü kokulara aşina burnunuzun, gülleri koklayacak dermanı kalmaz...
Sadece işini yapan gazetecilerin görevden alınmalarını...
Salt bir vicdan...
Ya da siyasi tercihe sıkıştırmak, eksik bir bakış açısı olabilir...
Arzın merkezine seyahat edersek...
Bunu, kendinde güç vehmedenlerin...
Bir ego tatmini olarak görmek pekâlâ mümkün...
“Ben de bir ŞEY oldum!” duygusu, vicdan ile aklın irtibatını bloke eder.
Sersemletir...
“Bir ŞEY” olmadığını anlamak için...
Kaderin memur ettiği kişinin “GİT!” demesi yeterlidir...
Tarihin çöplüğünde herkesin yeri hazırdır...
Kaderin geniş havzasına kaçak dikilen rezidansların harcında, deniz kumu vardır çoğu kez!
İlk depremde; teras kattan, fay hattının koptuğu hizaya çekilirler!

Yorum Ekle

Yorumlar

Misafir
19 Mart 2019 Salı 05:54

ne kadar da özgür ve demokratik bir seçim ortamındayız, farkında mısın ey okur? YEDİ tane yorum var ve ancak YEDİ tane de OY var yorumlara OY verme cesareti gösterebilmiş beş kişi, çünkü bu benim beşinci yorumum (yayınlanırsa) olacak ve oylardan da ikisi benim. Okur sayısı elbette bu kadar da sınırlı değil, ama, oy verdiği izlenir de başına bir şey gelir kaygusu ağır basıyor. Ne yapalım, bu da bizim ileri demokrasimizin bir değişik tezahürü.

Misafir
13 Mart 2019 Çarşamba 22:10

Bir haber portalından bir haber, "Murat Kelkitlioğlu o yazıdan neden rahatsız oldu? Tüm yazıda ve haberde hiçbir isim geçmemesine rağmen, eski Akşam gazetesi genel yayın yönetmeni, 3N Medya’nın CEO’su Murat Kelkitlioğlu’nun haberin yayından kaldırılması için mahkemeye başvurması dikkat çekti..." Hangi yazı bu? Sayın Talât Atillâ'nın bir önceki yazısı, "Ankara'da patlayan bomba", gerçekten de adı gibi bir yazı. Şapkamı çıkarıyorum sana Talât Atillâ. Arada çatsam da sensiz olmuyor.

Misafir
13 Mart 2019 Çarşamba 21:15

Sayın Talât Atillâ, şu "EZANIN ISLIKLANMASI-PROTESTOSU" mevzuunda sizden aydınlatıcı birkaç satır beklemek çok mu olur? Selâm ve sevgi ile kalın.

Misafir
12 Mart 2019 Salı 13:26

iktidardaki(ler), bu depremi pek de kolay kabul etmeye niyetli değil(ler). Ne yapıp edip seçimi askıya almak, o da olmazsa masayı devirmek görünen niyet. Bir yandan MansurYavaş'a bir sahtekar eliyle kalleşce bir çelme takmaya kalkışmak, öte yandan ikinci bir Kabataş sahtekarlığıyla milleti birbirine kırdırmaya kalkışmak bu niyetin apaçık alametleri. Bir koltuk uğruna vatanı ve milleti mahvetmeye kalkışmak ancak çok gözükara ve çaresiz bir zihniyetin tecellisi olabilir.

Misafir
11 Mart 2019 Pazartesi 13:36

Bu seçim, iktidarın kaderini belirleyecek bir secim %35 altında bir oy irtifa kaybetmesine yol açabilir

Misafir
8 Mart 2019 Cuma 22:14

Kaleminize sağlık. MUSTAFA TUNA VARKEN NEDEN KAYSERİLİ. Neden Haseki?? İz bırakan ne yapmış ki? Mazisi deşildikçe neler çıktı ve çıkacakmış havası var. Dün söylediklerini bugün mahkeme kararı ile yasaklatmak da neyin nesi. Daha ne demeli ki.

Misafir
8 Mart 2019 Cuma 20:33

"orta şiddette deprem", eğer "kediler trafolara girmezse"... çünkü rahmetli İsmet İnönü'nün “Eşkıyanın bu gece ne yapacağı belli olmaz” fafı sanki bugünler için söylenmiş gibi bir his var içimde... yine de herşeye rağmen rahmetli Çetin Altan'ın sözüne uyacağım, "enseyi karartmayalım". Bugün hep rahmetlilerden başladık, devam edelim. "Meşruiyyet içinde çareler tükenmez", Süleyman Demirel demişti zamanında.

Misafir
8 Mart 2019 Cuma 15:37

çok beğendim yazınızı talat bey. çooook.. Özlem ...

Yazarın Diğer Yazıları

Ankara'da patlayan bomba!

2/26/2019

PKK’nın 1,5 milyarlık (katrilyon) organize işi!

2/21/2019

“Başkaldırıyorum! İktidar da, CHP’de değişecek!”

2/19/2019

Erdoğan “Ya Mehmet, beni sokak sokak gezdiriyorsun!”

2/13/2019

İŞTE SKANDALIN BELGESİ!