Siyasetçi- gazeteci- sanatçı v.s.
Bu kulvarların en kritik isimlerini tutuklamak ya da gözaltına almak başlı başına siyaseten büyük riskti...
Ve bugün itibariyle gelinen nokta...
Tüm anketlerde kararsızları dağıttığınızda yüzde 30'a nefesi zor yeten bir oy oranı ile karşı karşıya kalan bir iktidar var.
Elbette bugün yapılan yorumlar yarın çöp olmaya aday ama bugünü konuşursak, iktidar cenahı siyasi yaşamının en zor döneminden geçiyor.
* * *
Problem aslında iktidarın son aylarda yaptığı operasyonların doğru- yanlışlığından bağımsız yorumlanıyor.
En azından ben öyle okuyorum.
Bir kaç başlık ne demek istediğimi benden daha iyi izah edecektir.
Mesela Ekrem İmamoğlu...
Savcı - hakim değilim.
Çalmış mı, çırpmış mı bilmiyorum.
Bir ön izlenim olarak İmamoğlu ve ekibi hiç masum durmuyor ama...
Aması sosyal yaşamda önemli olmayabilir lakin siyasette hayati önemdedir.
* * *
İktidar, doğru eylemleri yanlış zamanda yapmak gibi kötü bir reflekse iyice alıştı.
İşte bu refleks, trafikte karşıdan karşıya geçen yayanın karşıdan gelen arabanın hızını ölçmek kadar hayatidir.
İmamoğlu’na bir operasyon yapılacaksa, diploması iptal edilecekse, bunun zamanlaması Cumhurbaşkanı adaylığının oylanacağı gün mü olmalıydı mesela?
Algının, olgunun önüne geçtiğini herkesten iyi bileceksiniz, hem de buna fırsat vereceksiniz!
İlginç...
* * *
Para ve insanın buluştuğu her yer suistimal potansiyeline sahiptir.
İmamoğlu isterse milyar dolarlar götürsün, seçmeninin buna ikna olmaya niyeti yoksa kürekle vito'nun içine dolar attığının 4K görüntüsü olsun inanmaz.
Aidiyet duygusundan inanmaz...
Muhalefet refleksinden inanmaz...
Sadece İstanbul mu götürdü duygusundan inanmaz.
İnanmaz oğlu inanmaz...
İnansa da çaktırmaz.
Seçmen de aynı siyasetçi gibi mağlup olma duygusundan hoşlanmaz.
Hele CHP seçmeni gibi yarım asırdır iktidar yüzü görmeyen mağlup kesimi kendi içinde bütünleştirebilir de...
* * *
Şu İmamoğlu diploması mesela.
Aday olmasa iptal olur muydu?
Lütfen dikkat!
Diploma gerçek mi diye sormuyorum!
"Olmazdı" diyenlerin oranı anketlerde yüzde 65'in üstünde çıkıyor.
Oysa, CHP'nin oyu bu oranın yarısı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhuriyet tarihinin en uzun ve belki en güçlü lideri.
Tam da bu yüzden artı- eksi hepsi ona yazıyor. Siyaset mekanizması en üst şemsiyedir. Elbette suçlu varsa gerekeni yapacaksın ama karşıdan karşıya geçen yaya titizliğinde olması gerekmez mi?
* * *
Bu başlıktaki finale gelirsek...
Ve bu gidişat Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hasım üreten, subjektif kavramsallaştırma ile söylersem bir 'Siyasi Anevrizma' ya dönüşmeye başladı.
İktidar içinde oluşan irrasyonel, hatta yer yer patolojik siyaset pratiği her şeye rağmen fabrika ayarlarına dönerek rasyonel hale halen getirilebilir mi?
Evet...
Erdoğan bu tecrübe ve rasyonel siyaset bilincine sahip...
Yapar mı?
Bilmiyorum...
CHP NEDEN BÜYÜYOR?
Her partinin bir ruhaniyeti var.
Kurucu irade CHP bu anlamda soğuk bir parti. Yüzü yeterince millete dönük olmayan politikaların sahibi oldu çoğu zaman...
Kendi içinde sürekli kavgalı.
Hafızasında özellikle muhafazakar kitleye karşı oldukça yüksek sabıkaya sahip...
Ve fakat tüm bunlara rağmen giderek büyüyor. Daha önce oy alamadığı sağ kitleden de oy almaya başladı.
Yerel oylarda 1. parti.
Baykal'ın kısmen, Kılıçdaroğlu’nun çokça gayretiyle sağcı/merkez/ülkücüler
CHP'de siyaset yapmaya başlayınca, sağ kesimden de oy almaya başladılar.
* * *
Andre Malraux'un "Siyaset, başkalarına sezdirmeden değişme sanatıdır." dediği gibi olmasa da CHP şartların getirdiği dayatmalarla bir miktar değişti sanki.
CHP'liler "Eliniz bir kere oy vermeye gittiyse, yeniden gidebilir." tezine çok güveniyorlar.
Bu ve benzeri gelişmeler seçmen nezdinde CHP'nin soğuk yüzünü bir miktar ısıttı denilebilir.
Tabi bir de seçmenin intikam alma güdüsü var.
* * *
CHP'nin elbette kök salmış kemik bir kitlesi var ama...
Son yerel seçimlerdeki başarı nedenlerinden birisi de seçmenin bu intikam alma güdüsü oldu.
İktidar siyaset pratiğini revize etmezse, CHP oturduğu yerden oy obezi olmaya devam eder...
Kimbilir?
Belki de iktidar, muhalefet unsurlarının tamamen CHP'de toplanmasını istiyor olabilir mi acaba?
VELHASIL: Politika için yaratılmadım. Çünkü hasmın ölümünü istemekten ya da kabul etmekten acizim. — Albert Camus
TALAT ATİLLA'YI X'TE TAKİP ET!
GÜNCEL
Sayfa başına git