Turktime

Süleyman Seyfi Öğün yazdı: Kimin barışı, kimin çöküşü?

Yeni Şafak yazarı Süleyman Seyfi Öğün köşesinde Rusya-Ukrayna savaşını ve Türkiye'nin barış görüşmelerinde ki rolünü kaleme aldı.
ABONE OL
Abone Ol
Süleyman Seyfi Öğün yazdı: Kimin barışı, kimin çöküşü?
Haberler / Medya
4 Aralık 2025 Perşembe 11:47
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Büyük bir ihtimalle Rusya-Ukrayna savaşının son perdesi oynanıyor. Trump-Putin Zirvesi, daha derinlerde Witkoff-Uşakov arasındaki görüşmeler; belki de bilemediğimiz daha alt katmanlardaki uzman müzâkereleri , şöyle böyle de olsa barışı tekâmül ettirmiş görünüyor.

Evvelâ bunun, bir barış olmaktan çok savaşı sona erdiren bir teslimiyet hâli olduğunu unutmamak gerekir. Zannerim ki Pokrovsk gibi çok kritik bir kentin düşmesi bu sürecin fitilini tutuşturdu. Bu kent, topografyası itibârıyla Ukrayna ordusu için son mukâvemet hattıydı. Askerî otoriteler, buradan sonra sâdece teçhizât değil, asker sayısı itibârıyla 1’e 8 gibi bir üstünlük yakalayan Rus ordusunun düz bir arâzi üzerinde Kiev önlerine kadar gelmesini durduracak pek bir şey kalmadığını ifâde ediyorlar.

Bu tablo Ukrayna’nın ağır kayıplarla çıkacağı kesin olan bir savaşı kaybetmek üzere olduğuna kuvvetli bir şekilde işâret ediyor. Savaşın patladığı ilk haftalarda , arkasına Avrupa ve ABD’nin coşkulu desteğini almış olan Rusya’nın her şekilde kaybedeceği yaygın bir düşünceydi. Biz burada bunun tam aksini iddia ettik. Elbette kehânet sâhibi değiliz. Birkaç sağlam sebebe dayanıyorduk. İlki pratik bir bilgiydi. Eğer Batı, küçük veyâ orta büyüklükte bir devleti, rakip bir üstün güç karşısında o bildik şımartıcı üslûp ile destekliyor, onu kapasitesinin üzerinde bir iş yapması için kışkırtıyorsa bunun sonunun o zavallı devlet için felâket olacağına târihî pratikleri kâfi derecede delâlet ediyor. Bu savaşı çıkaran “saldırgan Rusya’nın büyüme ihtiraslarıdır” iddiasına hiçbir zamân katılmadık. Tam aksine , bunun 2000’li senelerinden itibâren bunun Birleşik Krallık merkezde olmak üzere NATO’nun müşterek bir projesi olduğunu her fırsatta ifâde ettik. Ukrayna’da şoven Ukrayna milliyetçiliği ,II. Umûmî Harp artığı Banderist Nazi artıkları üzerinden teşkilâtlandırılmış , eğitilmiş ve kritik devlet kadrolarına yerleştirilmişti. Bu azgınlaştırılmış unsurlar memleketin doğusunda yaşayan Rus azınlıklara karşı kitlesel bir kıyıma girişmişlerdi. BM raporlarına göre 13.000 Rus kökenli Ukraynalı öldürülmüştü. Manzarayı anlamak için Kıbrıs’ı hatırlatalım. Tıpkı azgın Rum komitacılarının adalı Türklere karşı giriştiği ve Türkiye’ye haklı bir müdahaleyi kazandıran mezalimin bir benzeriydi bu.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime