Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Reuters haber ajansının bugün, özel dosya başlığıyla abonelerine servis ettiği ve Sayın Cumhurbaşkanımızın oğlu Sayın Bilal Erdoğan'a yönelik mesnetsiz iddialarla dolu bir senaryodan müteşekkil sözde haber; gazetecilik tarihi açısından hem kara bir lekedir hem de 171 yıllık bir medya kuruluşunun kendini açıkça küçük düşürmesinin acınası bir örneğidir." ifadelerini kullandı.
Altun, sosyal medya hesabından Reuters haber ajansının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan hakkındaki haberine ilişkin paylaşımda bulundu.
"Reuters haber ajansının bugün, özel dosya başlığıyla abonelerine servis ettiği ve Sayın Cumhurbaşkanımızın oğlu Sayın Bilal Erdoğan'a yönelik mesnetsiz iddialarla dolu bir senaryodan müteşekkil sözde haber; gazetecilik tarihi açısından hem kara bir lekedir hem de 171 yıllık bir medya kuruluşunun kendini açıkça küçük düşürmesinin acınası bir örneğidir." ifadelerini kullanan Altun, "temel habercilik kriterlerine asgari düzeyde dahi olsa riayet edilmemiş bu dezenformasyon ürününün, içerisinde yer alan cümlelerle kendisini yalanlaması ve gerçekle uzaktan yakından ilgisinin olmadığını adeta itiraf etmesinin gazetecilik derslerinde okutulacak cinsten olduğunu" belirtti.
Paylaşımında, haberdeki, "Bir kişi tarafından yetkililere sunulan ve Reuters tarafından da incelenen şikayete göre sonuçta herhangi bir rüşvet ödenmedi. Aslında İsveçli şirket Reuters tarafından görülen şirket yazışmalarına göre, geçen yılın sonlarında projeden aniden vazgeçti. Reuters, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve oğlu Bilal'in Dignita'nın iddia edilen rüşvet planından haberdar olup olmadıklarını veya bu plana dahil olup olmadıklarını bağımsız olarak teyit edemedi." bölümünü nakleden Altun, şunları kaydetti:
"Tamamen hayal mahsulü senaryolarla dolu olan, gazeteciliğin en temel etik ilkelerini hiçe sayan ve Sayın Cumhurbaşkanımızın ailesini hedef aldığı apaçık ortada olan bu algı operasyonunun, tam da önümüzdeki günlerde gerçekleşecek NATO Liderler Zirvesi öncesinde yayımlanması da akla ciddi soru işaretleri getirmektedir.
Şunu çok net şekilde vurgulamak isteriz ki, Türkiye’ye baskı yapmak amacıyla Türkiye karşıtı lobi ve kamu otoritelerince yönlendirilen bu operasyonel haber Türkiye’nin ilkesel tutumuna asla zarar veremeyecektir. Bilhassa 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında yoğunlaşarak devam eden Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik bu tip saldırılar, Türk milletinin iradesine saygısızlık anlamı taşıdığı gibi bizi yolumuzdan döndüremeyecek beyhude çabalardır. Dezenformasyona karşı vermiş olduğumuz mücadelenin de ne denli önemli olduğunu tüm dünyaya bir kez daha kanıtlayan bu yalan haberi servis eden Reuters'ı kınıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde milletimizin ve uluslararası kamuoyunun manipüle edilmesine müsaade etmemek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz."