Turktime

Sinemada Nazım Hikmet ve Orhan Kemal

Olcay Bağır, Cumhuriyet'te yer alan yazısında, ölüm yıl dönümlerinde Orhan Kemal ve Nazım Hikmet'in sinemayla ilişkisini ele aldı.
ABONE OL
Abone Ol
Sinemada Nazım Hikmet ve Orhan Kemal
Haberler / Kültür
3 Haziran 2020 Çarşamba 10:17
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Cumhuriyet'te yer alan, "Nazım Hikmet ve Orhan Kemal'in Sineması" başlıklı yazısında, ölüm yıl dönümlerinde Orhan Kemal ve Nazım Hikmet'in sinemayla ilişkisini ele alan Olcay Bağır, iki usta ismin sadece edebiyatımıza değil, sinemamıza da katkılarının altını çizdi.

Orhan Kemal sinemamızın önemli senaristlerinden biri olduğunu ve takme isimlerle Yeşilçam'a birçok senaryo ürettiğini yazan Bağır, Nazım Hikmet'in de hem takma isimlerle senaryolar yazdığını hem de yönetmenlik yaptığını hatırlattı.

İŞTE OLCAY BAĞIR'IN YAZISI

Orhan Kemal’in romanları ve öyküleri, dönemine tanıklık eder. Sosyal hayat, eserlerinde olduğu gibi yansır. Roman kahramanlarının ağzından tarihe not düşer.

“Betonunda bile ot biten bereketli Çukurova toprakları”nda doğmuştur Orhan Kemal ve askerdeyken Nâzım Hikmet ve Gorki okuyor diye 5 yıl ağır hapse mahkûm olur. Tesadüfe bakın ki, genç Orhan Kemal, Bursa’da yatarken Nâzım bu hapishaneye nakledilir. O dönem Orhan Kemal’in adı edebiyat dünyasında duyulmamıştır. Zaten düzyazı değil, şiir yazıyordur. Nâzım, şiirlerini beğenmediği bu genç edebiyatçıyı düzyazıya yönlendirir, öykü ve roman yazması için teşvik eder onu.

ORHAN KEMAL VE SİNEMA 
Pek bilinmez ama Orhan Kemal sinemamızın önemli senaristlerindendir de. Bugün birçok iletişim fakültesinde onun yazdığı senaryo yazım tekniği kitabı okutulur. Yeşilçam’a takma adla sayısız senaryo yazmıştır ancak bunlardan dişe dokunur paralar kazanamaz usta.

Bir gün Yeşilçam Sokağı’nda Attilâ İlhan’la karşılaşırlar. İlhan da o yıllar Yeşilçam’a Ali Kaptanoğlu imzasıyla senaryolar yazıyordur. “Yahu Orhan Abi” der Attilâ İlhan, “Şu yapımcılara bu kadar ucuz senaryo verme. Geçenlerde bir filmci benden senaryo istedi, konuyu anlattı, anlaştık, her şey tamam. ‘Kaç para istersin’ dedi. ‘Üç bin’ dedim. ‘Nee üç bin mi? Biz koskoca Orhan Kemal’e beş yüz liraya yazdırıyoruz. Üstelik peşin de değil, ver eline senedini... Yok arkadaş seninle çalışamayız’ dedi. Yahu Orhan Abi, beş yüze senaryo yazılır mı?” “Biliyorum oğlum biliyorum” der usta, “bu p.zevenklere bu paraya senaryo yazılmaz ama... Zaruret işte... Evin ekmek derdi... Çocukların üstü başı... Belimi büken yokluk.”

‘ÇALINTI SENARYOLARA BİLE…’
Yaşar Kemal, can dostu Orhan Kemal için tam da bu konuda şunları söyler: “Senaryocular, en pespaye, aşağılık Avrupa romanlarından çaldıkları senaryoları Yeşilçam’da 5 bine okuturken, Orhan ancak 500 lira alabilir alın teri, gözünün nuru o hikâyelere... Çünkü Yeşilçam esnafı, polisin, hükümetin Orhan’ı sevmediğini bilir, çünkü Yeşilçam esnafı, Orhan’ın o gün öğleyin evinde çocuklarının ekmek beklediğini bilir.”

NÂZIM HİKMET VE SİNEMA 
Peki ya Nâzım? Onun da sinemamıza büyük katkıları olmuştur. Sinema üzerine yazılar yazan Nâzım, sahici bulmadığı Hollywood sinemasına karşıdır. Tiyatro ve sinemamızın ilk dönemine damga vuran Muhsin Ertuğrul’un İpek Film için çektiği “Bir Millet Uyanıyor” filminde Nâzım, reji asistanı ve seslendirme yönetmeni olur.

1933 yapımı “Karım Beni Aldatırsa” filminin senaryosunu yazan usta, o dönem “sakıncalı” olarak görüldüğü ve yasaklı olduğu için “Mümtaz Osman” takma adını kullanır bu filmde, ki daha sonra birçok filmde bu takma adı kullanacaktır. 1933’te çekilen yedi filmin beşinde senarist olarak Nâzım’ın imzası vardır. Elbette, Mümtaz Osman adıyla... Yine 1933 yapımı “Düğün Gecesi / Kanlı Nigar” filmi ise Nâzım’ın hem yazdığı hem de yönettiği bir film olarak sinema tarihimize geçer. 1937 yılında ise “Güneşe Doğru” filmiyle yine senaryosunu yazdığı filmin yönetmen koltuğunda oturur. Mümtaz Osman adıyla onlarca senaryo yazan Nâzım Hikmet, Ercüment Er adıyla da üretmeye devam eder.

Yani sadece edebiyatımıza değil, sinema dünyamıza da büyük emekleri vardır Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal’in. Ölüm yıldönümlerinde onları anmak istedik. 2 Haziran Orhan Kemal’in, 3 Haziran Nâzım’ın ölüm yıl dönümü... Kültür dünyamızın bu iki güneşi her daim içimizi ısıtacak ve bizi aydınlatacaktır.

Yazının tamamı için tıklayın

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime