Son 15 gündür İsrail’in Gazze işgal planı sürüyor. Gazze’yi havadan bombalıyor. Şimdilerde cesaret edebilirse kara savaşına girecek. Gazze’nin altı tünellerle dolu. Siyonist katil devlet bu tünelleri ve içindeki Filistinlileri yok etmek için kara harekâtı yapacak. Ancak kara harekâtı çoktan başladı. İsrail devleti bu tünellere fosfor bombası, kimyasal bomba atıyor. Tünellere su basıyor. Canları kıymetli olduğu için yüz yüze savaşamazlar. Ancak pusu kurarak, kimyasal gaz kullanarak mücadele ederler.
Hikâye hep aynıdır. İsrail katliam yapar. İslam dünyası seyreder. Batılı ülkeler seyreder. Türkiye’de birkaç parti miting yapar ondan sonra vicdanen rahatlarlar. Görevlerini yapmış olmanın sözde huzuru ile evlerine dönerler. Oysa bu mitingler artık gaz alma haline geldi. Artık bu mitinglerin faydalı olmadığını düşünmeye başladım. Sonuç doğurmuyor. Halkımız her zaman Filistinli mazlumlara dua eder, para yardımı yapar. Dua etmek, miting yapmak önemlidir ancak daha radikal adımların atılması gerekir.
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli tarihi bir çıkış yaptı. Diğer siyasi partilerin söylemeye cesaret edemediğini Bahçeli söyledi. Bahçeli, bunu söylerken hamaset yapmıyor oy avcılığı yapmıyor. Devlet Bey biliyor ki Filistin düşerse sıra Suriye’ye gelecek. Suriye düşerse Türkiye hedef haline gelecek.
İsrail ile yakın medya kuruluşlarının yayınladığı bazı haritalarda Türkiye’nin 22 vilayeti İsrail’in şehri gözüküyor.
Büyük İsrail’i kurmak isteyen Siyonistler çalışıyorlar. Onların kutsal kitabında yer alan Arz-ı Mevud inancına göre ülkemizin Güneydoğusu İsrail sınırları içinde yer alıyor. Adamlar, adım adım projelerini gerçekleştiriyorlar. PKK ve PYD kukla terör örgütleri ABD ve İsrail tarafından destekleniyor. Amaçları ülkemizi bölmek. İşte bu noktada Bahçeli ön alıyor. Hedefin Türkiye olduğunu söylüyor. Ankara’nın savunması Filistin’den başlar demek istiyor. Burada bir hamaset yok. Hemen savaşa girelim hevesi yok. Ancak Türkiye’nin milli güvenliği önemlidir. Ne dedi Devlet Bey?
“Milliyetçi Hareket Partisi olarak çağrımız şudur: Eğer bugünden itibaren 24 saat içinde ateşkes sağlanamazsa, saldırılar durmazsa, mazlumların üzerine bombalar bırakılmaya ısrarla devam ederse, milletimle açık açık paylaşıyorum ki, Türkiye süratle devreye girmeli, tarihi, insani ve inanç sorumluluğunun gereği her neyse yapmalıdır. Gazze’yi koruma ve kollama misyonunu üstlenmek bize ecdadımızın mirasıdır. Türkiye Cumhuriyeti, Gazze’yi yüzü gülen çocukların şehri, kardeşlerimizin huzur ve güven içinde yaşayacağı bir İslam beldesi yapmaya hazırdır, buna da and olsun, hamd olsun muktedirdir. Sayın Cumhurbaşkanımızın aktif ve çok boyutlu diplomatik mücadelesinde de Türk milleti ve tüm inananlar yanındadır.”
Türk askeri gerekirse Filistin’e gider. ABD’ye verilecek en iyi yanıt belki de budur. ABD, İsrail’e destek vermek için savaş gemilerini yolluyor, kongreden yardım kararı çıkartıyor.
Kimse ne işi var ABD’nin bu coğrafyada demiyor. Türkiye bu coğrafyanın bir parçası elbette bu bölgeye müdahil olacaktır.
Erbakan, asker gönderdi
Ayrıca Türk askeri daha önce Filistin’e gitmiştir. Ne zaman mı? Terör devleti İsrail’in Filistin’deki işgal ve zulmünü engellemek için, Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 54. Hükümet’in başbakanı olarak Filistin Devleti’nin talepleri doğrultusunda asker gönderdi. Başbakan Erbakan imzasıyla, Filistin’e Türk askeri gönderilmesine ilişkin alınan kararın Resmi Gazetede yayım tarihi; 22 Şubat 1997. Yani 1997 yılında Türk askeri Filistin’e gitmiş. Biz imparatorluk geleneğine sahip büyük bir milletiz. Kabuğumuza çekilerek bölgede ayakta kalamayız. Bölgede aktif bir süreç izlemeliyiz.