Bir gazeteciyi hangi partiye yakın durduğu değil, gazetecilik becerisi tanımlar.
Ama medya ve siyaset içindeki bir çok bilgiyi yazmayarak, bilgi taşıdığı için lakabı "BOHÇACI KADIN" olarak bilinen Sevilay Yılman’a baktığınızda gazetecilik becerilerini değil, daha çok kime yakın durduğu, kimin için kurşun sıktığı, kalem oynattığını görürsünüz.
Vaktiyle, koyu CHP’li takılırdı. CHP içinden kulis bilgileri verir, CHP kazanının bitmeyen kaynamasını “gazeteci!” olarak yorumlardı.
Ama kısa sürede anlaşıldı ki; yorumların temel dayanağı “gazetecilik” refleksleri değil, adına lügat parçaladığı CHP’deki o “birileri” imiş.
Bir ara HDP’ye oy veririm falan demeye başladı ama sonunu getir(e)medi!
BİR ORALI... BİR ŞURALI... SAHİ KİMSİN SEN?
Sonra her ne olduysa bir anda çok hızlı bir şekilde AK Partili gazeteciler safına yazıldı. Star Gazetesi desek, kömür işleri desek, eş durumundan hallice desek, Barlasgiller desek bu değişimi ne kadar açıklayabiliriz bilmiyoruz. O yüzden bunları demeyeceğiz.
Ama sebebi her ne olursa olsun, Sevilay değişirken bir şey değişmiyordu: İlla da bir tarafın sözcüsü olma ihtiyacı.
İhtiyaca göre tabi!
Gazetecinin mesafe sorununu daha çok magazincilerde görürüz. İşte belki de bu yüzden Sevilay, siyaset yazarken (ki genelde siyaset yazar) siyasi aktörlerle gazeteci-siyasetçi mesafesini korumakta hep zorlandı, zorlanıyor. Çünkü o istediği kadar ciddi takılsın, bir siyaset magazincisi olmanın ötesine geçemedi.
Özellikle toplumun bir bölümünde ne yazık ki negatif bir unsur olarak kabul edilen (Ki; inancı herkesin şerefidir.) mezhebini avantaja dönüştürecek kadar mahir ama. Kendi Aleviliği ile başladığı her yazısını Alevilerden durduğu yeni merkeze oy taşıma kanalı olarak pazarlamaya çalışması maharet isteyen bir pazarlama becerisi var ki, takdir etmemek olmaz.
Yazılarının mahalledeki arkadaşlarıyla kısır yerken dedikodu yapan çakma Güzin abla üslubunu aşamaması, bir yazardan ziyade “yazan” olması, yıllarca köşe yazarı olarak kendine yer bulmasına engel olmadı tabii.
Çünkü Sevilay doğru(!) kişilerle ilişki kurmayı, doğru(!) yerlerde durmayı, doğru (!) zamanlarda doğru (!) mesajlar vermeyi hep bildi.
O yüzden, gündüz kuşağı kadın programlarında gayet uyumlu bir konuk olabilecek bu profil, prime time haber-tartışma programlarının bir bilen(!) kontenjanının vazgeçilmezlerinden olabilmiştir.
Dolayısıyla neresinden bakarsanız bakın; bir başarı öyküsüdür Sevilay Yükselir’in gazetecilik öyküsü. Ha; o başarıyı alkışlar mısınız, mide bulantısıyla kafanızı çevirip kanal zaplar, okuduğunuz gazeteyi elinizden mi bırakırsınız bilemeyiz. O, kişisel bir hazım sorunudur.
Ama sizin tavrınız her ne olursa olsun, vasatın hükümranlığı sürdükçe Sevilay Yılman başarı hikâyesinin sayfalarını kalınlaştırmaya devam edecektir.
BİR KAÇ SEVİLAY YILMAN!
1) 17 Ocak 2020 tarihinde Habertürk TV'de Enine Boyuna programında Nedim Şener, Sevilay Yılman'a şöyle seslenmişti:
"UTANMAZ SEVİLAY!"
Sevilay Yılman’ın çözüm sürecine ilişkin sözlerine sinirlenen Nedim Şener ise, “Sevilay Yılman’ın duruşuna bakın, yanlışın nerede olduğunu görün. Açılımı desteklemek dün de bugün de yarın da yanlış Kardeşlikle açılımı karıştırmayın. Kürt toplumunu bu işe katmayın. Ortada PKK diye bir terör örgütü var. Yarın PKK’nın inisiyatifi dışında HDP bir iş yapmaya kalksın, Allah korusun iki bomba patlatarak her şeyi terse çevirebilir. Eğer ben destekleseydim sokağa çıkamazdım. Çözüm sürecini destekleyenler senin gibi utanmaz” diye konuştu.
2) 08.06.2015 tarihinde Beyaz TV’de Sabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı ve Beyaz TV’de yayınlanan Dinamit programının sunucusu Latif Şimşek arasında tartışma yaşandı.
Seçim sonuçlarının değerlendirildiği programa Rasim Ozan Kütahyalı telefonla bağlandı.
Latif Şimşek’le tartışan Kütahyalı sinirlenerek telefonu kapattı.
Kütahyalı’nın telefonu yüzüne kapatmasına sinirlenen Latif Şimşek, “Razim Ozan senin yaptığın var ya şimdi bak sen gerçekten çok saygısız bir adamsın. Sadece bu kadar söylüyorum.” dedi.
SEVİLAY YÜKSELİR'E SERT ÇIKIŞ: 10 YIL CEBİNİ DOLDURDU
Latif Şimşek HDP'ye oy vereceğini söyleyen Sevilay Yükselir'e de sert çıkarak "Bir tanesini de gördük: Bu memlekette bazı gazeteciler 10 yıl Ak Parti'nin üzerinden cebini doldurup, seçime bir gün kala 'oyum HDP'ye' diye bir ihanetin içerisinde olanları da gördük. O yüzden iktidar sadece etrafındaki insanları değil, etrafındaki gazetecileri de gözden geçirmeli." dedi.
NOT: TURKTIME TEMİZ MEDYA İÇİN SAĞ/SOL MEDYAYI KİRLETEN NE KADAR GAZETECİ VARSA...KAMUOYU ADINA TANIKLIK YAPARAK ONLARI DEŞİFRE EDECEKTİR.
TEMİZ TOPLUM İÇİN TEMİZ MEDYA...
BEKLEYİN...
Misafir 30 Ocak 2020 Perşembe 10:44
|
Misafir 24 Ocak 2020 Cuma 12:22
|
Misafir 24 Ocak 2020 Cuma 12:21
|
Misafir 24 Ocak 2020 Cuma 12:20
|