Şam yönetimi, konferansta “ayrılıkçı isimlerin” yer alması sebebiyle toplantının kapsamlı bir ulusal temsil niteliği taşımadığını savunuyor. Ayrıca kaynak, konferansın devam eden müzakere süreçlerine zarar verdiğini ifade ederek, hükümetin Paris’teki tüm planlanan görüşmelere katılmayacağını belirtti. "Eski rejimi herhangi bir isim veya kılıf altında canlandırmaya çalışan taraflarla" müzakere edilmeyeceği mesajını verdi.
Kararın diğer önemli bir gerekçesi ise, 10 Mart’ta varılan Şam-SDG anlaşmasını ihlal eden ve “düşmanca eylemler içinde bulunan ayrılıkçı kişilerin” Haseke konferansında yer alması oldu. SANA’ya konuşan kaynak, konferansı “10 Mart Anlaşması’na aykırı öneriler sunma girişimi” olarak nitelendirdi.
Hükümet yanlısı kaynak, SDG konferansının ateşkes ve kurumsal entegrasyon zorunluluklarından kaçınma, anlaşmanın sürekli ihlali ve Kandil’den yönlendirme alan aşırılıkçı Kürt gruplarının Suriyeli Araplara karşı uyguladığı sistematik demografik değişim politikasına kılıf oluşturduğunu kaydetti.
HASEKE’DEKİ SDG KONFERANSI VE SONUÇLARI
8 Ağustos’ta Haseke’de düzenlenen Kuzey ve Doğu Suriye Bileşenleri Ortak Tutum Konferansı sonuç bildirgesinde, bölge bileşenlerinin tarihî derinliği ve kültürel zenginliğine vurgu yapıldı. Ayrıca, merkezi Suriye rejiminin özellikle devrilen dönemde bölge halklarını ihmal edip ötekileştirdiği ifade edildi.
Bildiride, “Rejim, bölgedeki kimlikleri bastırmış, toplumsal ve ekonomik altyapıyı zayıflatmış; demokrasi, adil temsil, kalkınma ve katılım gibi temel hakları engelleyen sistematik politikalar uygulamıştır” denildi.
Konferans katılımcıları, SDG’nin bölgeyi ve halkların onurunu koruma çabalarını takdir ettiklerini belirtti. Ayrıca, SDG’nin, Suriye toplumunu temsil eden ve yeni ulusal ordunun çekirdek gücü olabilecek uzman ve gönüllü bir yapı olduğunun altı çizildi.
GÜNCEL
Sayfa başına git
