Geçtiğimiz hafta anlaşma sağlanan ve kurulan 6. grup Gelecek ve Saadet Partisi ilk toplantısını yaptı.
20 milletvekili, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve çok sayıda partili katıldı.
Toplantı saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.
Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu'nun cümlelerinin satırbaşları şu şekilde:
Hepimiz heyecanlıyız. Çok uzun bir aradan sonra bir araya geldik. İnşallah hayırlı hizmetlere imza atacak arkadaşlarımız.
Bu ilk grup toplantımıza bizleri kırmayarak iştirak eden bütün kardeşlerimize şükranlarımızı arz ediyorum. Siyaset tarihimize kayıt düşecek bir gündeyiz. Uzunca bir aradan sonra, buradayız. TBMM'nin 28 Dönemi'nde Saadet Partisi Meclis Grubumuzun ilk grup toplantısını yapıyoruz. Saadet Partisi Meclis Grubumuzun önceliği önce ahlaktır.
Sayın Davutoğlu'na ve arkadaşlarına tevazu ve özveriye dayalı, birlikte siyaset yapma süreci için şükranlarımı iletmeyi görev biliyorum. Siyaseti kişisel kazan imkanı kabul edenler bizi anlayamazlar. Biz siyaseti; millete hizmet üretme fırsatı kabul edenleriz. Bizim için siyasi makamlar kudret sahibi olmaya değil, adaleti kurmaya bir araçtır. İnanıyorum ki bu grup; milletin beklentilerinin mecliste söz, ses ve siyaset olarak vücut bulmasını sağlayacaktır. Matematik hesapların, politik kurnazlıkların öznesi olmayacaktır.
'BEŞ TEMEL ÖLÇÜMÜZ OLACAK'
Bizim, parlamento çalışmalarında beş temel ölçümüz olacak; Güçlü bir Türkiye için çalışıyoruz. Bunu hayal ediyoruz. Atılan her adım 'Türkiye'yi güçlendiriyor mu?' diye bakacağız. Müreffeh bir Türkiye istiyoruz. Getirilen düzenlemelerin milletin refahını artırıp, artırmadığına bakacağız. Gelen düzenleme milleti eziyor mu, sömürüyor mu diye bakacağız. Biz üreten, özgür, öncü bir Türkiye hedefliyoruz. Ölçümüz, terazimi budur. Buradan iktidara sesleniyorum; gelin israftan vazgeçin. Türkiye'nin kalkınmasını istiyorsanız önce kamuda israfı, ekonomide yolsuzluğu, adam kayırmayı bir tarafa bırakın. Biz de size o zaman destek veririz.
Gelecek Partisi lideri Davutoğlu'nun cümlelerinin satırbaşları şu şekilde:
Erdemli siyaset öncülerine selam olsun. Bu erdemli siyaset mücadelesinde omuz omuza verdiğimiz Sayın Karamollaoğlu, değerli milletvekilleri ve misafirlerimiz hepinizi saygıyla selamlıyorum. Çok çetin süreçlerden geçerek bu güne geldik. Tarih 20 Temmuz 2001. Rahmetli Başbakanımız, Erbakan, Saadet Partisi'ni kurdu. Bugün gelinen noktada Saadet Partisi'ni görmekten gurur duyuyorum. Aynı şekilde çileli bir yolculuktan sonra, ağır baskılar altında 12 Aralık 2019 tarihinde, tam bir samimiyetle yola çıkarak ülkenin üzerine çöken karabasan bulutlarını dağıtan cesur yürekli Gelecek Partisi kurucularına da selam ediyorum. Nice arkadaşlarımız bu yolda bedeller ödedi. Devlete nüfuz etmiş bazı çeteler, arkadaşlarımızı mahkemelere verdiler. Her düzeyde her bir Gelecek Partili mensub, ağır baskılar karşısında cesaretle direndi.
İşte buradayız. Birlikte buradayız. Birlikte burada burada olacağız.
İsveç'in üyeliğinin konuşulduğu bu günlerde, Bosna Hersek'in üyelik eylem süreci dondurulmuşken, masaya konulan en önemli dosyalardan birisi Bosna Hersek'in NATO'ya üyelik süreci olmalıdır.
Bakanlık ve Başbakanlık süreçlerimde takip ettiğim bu süre. maalesef bizden sonra takip edilmedi. Bu süreç önemlidir. Çünkü NATO'ya üyeliği ile birlikte Bosna Hersek'in toprak bütünlüğü teminat altına alınacak ve Türkiye Cumhuriyeti, Bosna Hersek'in bu anlamda koruyucusu olacaktır.
'3-5 MİLYAR DOLAR İÇİN AVUÇ AÇMAYIN'
15 Temmuz 2016'da hain bir çete devletimize nüfuz etmiş ve bir gece milletimizi bombalarken, milletimiz bu çeteye 'Dur' dedi. 15 Temmuz şehitlerinin kanları üzerinde, kendi otoriter yolsuzluk düzenlerini kuran bugünkü iktidar sahiplerine sesleniyorum; 15 Temmuz'un aziz şehitlerinin kanı üzerinde kumar oynamayın. Kendi İçişleri Bakanınızın, 15 Temmuz'un faili ilan ettiği bir ülkeye, bugünkü ekonomik yoksullaşmanın sorumlusu olarak, gidip 3-5 milyar dolar için avuç açmayın. 15 Temmuz Şehitlerinin elleri yakanızda olacak.
Bugünkü toplantı, sıradan bir toplantı değil tarihi bir toplantıdır. Çünkü ilk kez iki parti bir araya gelerek, ortak bir meclis grubu kurma kararı aldı. Kolay değildi. Ama aynı davadan gelmiş iki dost olarak konuştu. 14 Mayıs ve 28 Mayıs Seçimleri'nin muhasebesini yaptık. Seçim süreci ile ilgili iki hususa dikkat çekmek isterim. 1946 da dahil bütün seçimlerin, devlet imkanlarının en hoyratça kullanıldığı bir seçim süreci yaşadık. Toplumumuz maalesef karpuz gibi ortadan ikiye ayrılmış görünüyor. Biz iki parti bu kutuplaşma karşısında milletin vicdanını harekete geçirmenin mücadelesini vereceğiz.
Seçim sonrası iktidar ve muhalefet kanalında iki husus görüyoruz. İktidar, Pirus zaferinin, sanki geçmiş bütün haksızlıklarına ibraymış gibi hiç tutum değiştirmeden iktidar-siyaset yöntemini kullanıyor. Halkın yüzde 48'i neden bize karşı çıktı diye düşünmediler. Buradan iktidar sahiplerine sesleniyorum; milletimiz size bir uyarı vermiştir.
'MİLLETİMİZ BİZE DE MESAJ VERDİ'
Diğer yandan, muhalefet o günden itibaren ciddi bir savrulma yaşıyor. Bu durum Altılı Masa'nın kazanımlarını neredeyse tehdit eder boyuta geldi. Muhasebe yapalım. Seçmen, 'yanılmıştır, yanıltılmıştır' demeyelim. Seçmen bize bir mesaj vermiştir, bunu alalım. İşte biz bu soruya Sayın Karamollaoğlu ile birlikte şu yanıtı verdik; 'Evet ben bu iktidardan memnun değilim, adaletsizliklerin, yolsuzlukların farkındayım ama bizim önümüze güçlü bir alternatif koyamadınız.