Narin cinayetinde gelişme: Cesedin bazı kısımları karada kalmış...

Narin Güran cinayeti davasının üçüncü gününde dikkat çeken bir ayrıntı gündem geldi. Avukat Nahit Eren, ATK raporundaki ayrıntıya değindi. Eren, "Su içinde olan ceset nasıl olur da karasal lavralar taşır?" diye sordu.

ABONE OL

Narin cinayetinde gelişme: Cesedin bazı kısımları karada kalmış...

Haberler / Güncel

9 Kasım 2024 Cumartesi 20:33

PAYLAŞ

Diyarbakır'da katledilen 8 yaşındaki Narin Güran'ın davasının ilk duruşması üçüncü gününde devam ediyor.

Tanık ifadelerinin ardından avukat Nahit Eren, Narin'in Adli Tıp Raporu'nda dikkat çeken bir ayrıntıya işaret etti.

Eren, ATK raporuna göre Narin'in cesedinin bazı kısımlarının karada kaldığı değerlendirilmesi yapıldığını ifade etti.

RAPORDAN PAYLAŞIM

Gazeteci Emrullah Erdinç'in anlattığı bilgilere göre, Eren şu ifadeleri kullandı:

"Babayı dün üzdüysem özür dilerim tekrardan. Sayın Başkan, Nevzat'ın yer göstermesi sırasındaki kaydı ekrana yansıtmanızı rica edeceğim. Üzülerek söylüyorum, vücut üzerindeki lavralar, canlılar İstanbul Adli Tıp’a gitti. Rapordan okuyorum: Bu haliyle cesedin bazı kısımlarının karada kaldığı değerlendirilmektedir. Su içinde olan ceset nasıl olur da karasal lavralar taşır?"

YORUM EKLE

YORUMLAR

Hasan
10 Kasım 2024 Pazar 00:03

Bu avukat (Eren) şov peşinde, Narin''in dereye götürüldüğü saatle öldürülme saati birbiri ile örtüştüğü kamera kaydı ile zaten çok açık bir şekilde görülüyor, avukatın olayı saptırmaya çalıştığı ortada. Zaten tğm iddiaları medyadaki yalan dolanlar. Ayrıca baba Arif in bahsettiği kamera kayıtlarında Narin''in eve gelmediği dolayısı ile eve gelmeden yolda öldürüldüğü de ortaya çıkmış oluyor, çünkü o kameralar doğrudan evi görüyormuş, evi gördüğüne göre güneş ışıkları geliyor olsada mutlaka küçük bir bölümü de olsa mutlaka görülürdü,ev de öldürülmediğine göre anneye yapılan bütün söylemlerinde iftira olduğu anlaşılmış oluyor. Ayrıca Salim''in o saatte tarlada olduğuda kesin bir şekilde açığa çıkmıştır. Özellikle bir medyada sapkın bir kesim kasıtlı olarak suçun muhafazakâr ailenin üzerine kalsın diye kendini parçalıyor. Bu ne insanlığa nede vicdana sığar. Bunlarda ahlak olsa zaten ortada hiçbir delil olmadığı halde türlü uydurma söylemlerle namuslu insanlara iftira etmezlerdi. Mahkeme kurulmadan aileyi infaz ettiler.