NASA'nın 1977 yılında başlattığı Voyager görevi, uzayın derinliklerinden bize yeni bilgiler sunmaya devam ediyor. 1986 yılında Uranüs'ün yanından geçen Voyager 2 sondası, garip bir fenomen tespit etti: Buz devi Uranüs çevresinde güçlü radyasyon sinyalleri algılanmıştı. Ancak bu sıra dışı bulgu, uzun yıllar boyunca bilim insanlarını şaşırtmaya devam etti ve radyasyonun kaynağı bir türlü açıklığa kavuşamadı.
GÜNEŞ RÜZGARININ ETKİSİ ORTAYA ÇIKTI
Voyager’ın kaydettiği eski veriler üzerinde yapılan yeni analizler, sonunda bu gizemi çözdü. NASA fizikçisi Jamie Jasinski'nin liderlik ettiği ve Nature Astronomy dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, Uranüs'ün etrafındaki bu radyasyon, gezegenin manyetosferine çarpan aşırı güneş rüzgarlarının bir etkisi. Jasinski, Voyager’ın Uranüs’ü normalde gezegenin çevresinde oluşan koşulların sadece %4’ünde görme şansına sahip olduğunu belirtti. Bu özel durum, güneş rüzgarlarının gezegenin manyetosferini güçlü şekilde etkilediği bir döneme denk geldi.
Tıpkı Dünya gibi Uranüs de gezegenini zararlı güneş fırtınalarından koruyan bir manyetosfere sahip. Manyetosfer, gezegenin etrafındaki manyetik alanı kapsayan bir bölge olarak güneş parçacıklarını engeller. Ancak Voyager’ın gözlemlerine göre, Uranüs’ün manyetosferi yoğun güneş rüzgarları tarafından sıkıştırıldı. Bu baskı, manyetik alan içindeki plazmayı daraltarak sıkıştırdı ve güneş rüzgarı partiküllerinin radyasyon kuşaklarına girmesine yol açtı. Bu süreç, gezegenin etrafında doğal radyasyon alanları yaratılmasına neden oldu.
URANÜS’ÜN UYDULARINDA YAŞAM BELİRTİLERİ Mİ?
Voyager’ın verilerinin şaşırtıcı bir diğer sonucu ise Uranüs’ün beş büyük uydusundan bazılarında hala aktif süreçlerin olabileceğine işaret etmesiydi. Çevresel şartların ve manyetik etkilerin araştırılmasına dayanarak bilim insanları, bu uydularda yaşamı destekleyebilecek bazı dinamik süreçlerin var olabileceğini düşünüyorlar.
NTV'de yer alan habere göre; Uranüs, şu anda Voyager 2’nin gözlemleri dışında ayrıntılı şekilde incelenmiş değil. Ancak bu bulguların ardından NASA, gelecekte Uranüs’e dönüş yapmayı hedefliyor. Yaklaşık 2,9 milyar kilometre uzaklıkta bulunan bu gizemli gezegen, bilim insanları için evrenin sırlarına ulaşmada önemli bir odak noktası haline geldi. Gelecekteki bir uzay görevi kapsamında, Uranüs ve uydularına daha detaylı bir bakış sunarak yaşam belirtisi araştırmalarına da ışık tutması bekleniyor.
VOYAGER SONDALARININ YILDIZLARARASI SERÜVENİ SÜRÜYOR
Öte yandan Voyager sondaları, görev sürelerini çoktan aşmalarına rağmen, yıldızlararası uzaydaki yolculuklarına devam ediyor. NASA tarafından 1977’de fırlatılan Voyager 1 ve Voyager 2 sondaları, galaksinin derinliklerinde milyarlarca yıl sürecek bir keşif yolculuğuna çıktı.