CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, salı günü partisinin grup toplantısında “yol arkadaşlarım” diye seslenerek söylediği, “Ya bana katılın ya da şimdi şuanda yolumdan çekilin” ifadelerine açıklık getirdi. “Ben bu ülkeyi seven, bu ülke için çaba harcayan, bayrağımızın özgürce dalgalanmasını isteyen, vatanına bağlı bütün kesimleri yol arkadaşım olarak kabul ettim” diyen CHP lideri, “Ben bütün vatandaşlarımın sorunlarına sahip çıkmak zorundayım. Bütün arkadaşlarıma söyledim eğer bunu istiyorsanız, yol arkadaşı olmak istiyorsanız buyurun gelin beraber yürüyeceğiz. Eğer hayır biz mevcut düzenden memnunuz diyorsanız yolunuz açık olsun ayrılın bizden” diye konuştu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Ankara'da basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
“Türkiye'nin içinde bulunduğu şartları siz de biliyorsunuz ben de biliyorum. Adalet, hukuk, demokrasi yok, anayasa ayaklar altında. Bu ülkede herkes perişan vaziyette ama sarayın sesi bile çıkmıyor. Türkiye neredeyse sahipsiz bir konumda. Ben bu ülkeyi seven, bu ülke için çaba harcayan, bayrağımızın özgürce dalgalanmasını isteyen, vatanına bağlı bütün kesimleri yol arkadaşım olarak kabul ettim ve onlara çağrı yaptım, 'Bizim vatanını satanlarla kavga etmemiz lazım' dedim. Bu doğru, ben bunu söylemek zorundayım. Bir davadan beraat ediyorsunuz, aynı dava bir daha açılıyor bu defa müebbete mahkûm ediliyorsunuz... Ya böyle bir Türkiye'yi siz ister misiniz, ben istemem. Bunun için de ben yurttaşlarımı uyarmak zorundayım.
"YA BANA KATILIN YA YOLUMDAN ÇEKİLİN"
Ciddi bir sorunumuz var. Ekonomiye, iç politikaya, dış politikaya bakın, vatandaşa bakın… Ya arkadaşlar Allah aşkına bana söylet misiniz ya milyonlarca çocuğun karanlığa mahkum edildiği bir Türkiye’de ben ne konuşayım. Ne söyleyeyim! Milyonlarca çocuk! Bu çocuklar okula nasıl gidiyor, nasıl besleniyorlar? Ya bunu düşünen var mı? Elektrikler kesildi bitti o kadar tek cümle. Ama o cümlenin arkasında milyonlar var.
"YOL ARKADAŞI OLMAK İSTİYORSANIZ BUYURUN GELİN"
Ben onların yaşadığı dramı yaşamak zorundayım o konuşmayı yapmak için. Ben o dramı yaşadım ve o konuşmayı yapmak benim hakkım. Ben bütün vatandaşlarımın sorunlarına sahip çıkmak zorundayım. Açık ve net söylüyorum Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yoktur ama bu iktidar bu sorunları çözemez. Birikimleri yok, kapasitesi yok, bilgisi yok. Çözemez. Bu sorunun çözülmesinin tek yolu var demokratik yollarla sandığın gelmesi. O nedenle bütün arkadaşlarıma söyledim eğer bunu istiyorsanız, yol arkadaşı olmak istiyorsanız buyurun gelin beraber yürüyeceğiz. Eğer hayır biz mevcut düzenden memnunuz diyorsanız yolunuz açık olsun ayrılın bizden dedim. Geniş kitlelerin dertlerini Mısır'daki sağır sultan duydu, saraydakinin de duymasını isterim.”