Sıcaklıkların artmasıyla birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) yeniden gündeme gelirken, Sivas ve Kayseri'de toplam 12 kişinin bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmesi endişe yarattı. Uzmanlar, özellikle riskli bölgelerde yaşayan vatandaşlara kritik uyarılarda bulunuyor.
Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Cengiz Uzun, Türkiye'de KKKA vakalarının yaklaşık 20 yıldır izlendiğini belirterek, hastalığın yalnızca Hyalomma cinsi keneler aracılığıyla bulaştığını söyledi. Bu kenelerin hepsinin virüs taşıyıcısı olmadığını vurgulayan Uzun, “Bu mikroorganizma yalnızca belirli bir türle bulaşıyor. Ülkemizde ölüm oranı ise yaklaşık yüzde 5 civarında” ifadelerini kullandı.
EKOLOJİK DENGE BOZULDUKÇA RİSK ARTIYOR
Ekosistem dengesinin bozulmasının kene popülasyonunu artırabileceğini belirten Uzun, özellikle Kelkit Vadisi hattında—Tokat, Amasya, Sivas, Yozgat ve Samsun çevresinde—vakaların yoğunlaştığını söyledi.
İSTANBUL’DA ARTIŞ VAR AMA HENÜZ KKKA YOK
Son günlerde İstanbul'da da kene vakalarında artış gözlendiğini belirten Dr. Uzun, “6 ila 7 bin kişi kene tutunması şikâyetiyle sağlık kuruluşlarına başvurdu. Ancak şu ana kadar İstanbul'da KKKA vakasına rastlanmadı” dedi. İstanbul’daki kenelerin hastalığı bulaştırma riskinin düşük olduğunu vurguladı.
KENE EN KISA SÜREDE VÜCUTTAN UZAKLAŞTIRILMALI
Dr. Uzun, kene vücuda tutunduğunda zaman kaybetmeden çıkarılmasının kritik olduğunu belirtti: “Bazı kişiler keneyi sağlık kuruluşunda çıkarmak gerektiğini düşünüyor ancak asıl önemli olan vücutta mümkün olan en kısa sürede uzaklaştırılmasıdır. Bu nedenle kişi en yakın sağlık merkezine ulaşamıyorsa, keneyi kendi imkânlarıyla çıkarmalıdır.”
Cımbız veya temiz bir bez yardımıyla, keneye zarar vermeden yukarı doğru yavaşça çekilerek çıkarılmasının yeterli olduğunu kaydeden Uzun, bu uygulamanın doğru yapılması halinde enfeksiyon riskinin azaltılabileceğini ifade etti.
GÜNCEL
Sayfa başına git
