Modern yaşam tarzının yaygın hastalıklarından biri haline gelen karaciğer yağlanması (hepatosteatoz), toplumda giderek daha fazla kişiyi etkiliyor. Genellikle sessiz seyreden bu rahatsızlık, erken dönemde fark edilmediğinde ciddi sağlık problemlerine yol açabiliyor.
SEBEPLERİ: DÜZENSİZ BESLENME VE HAREKETSİZLİK BAŞI ÇEKİYOR
Karaciğer yağlanmasının en yaygın nedenleri arasında düzensiz ve sağlıksız beslenme, aşırı kalori alımı, fast food tüketimi, şekerli ve işlenmiş gıdalar, alkol kullanımı ve hareketsiz yaşam tarzı yer alıyor. Bunun yanı sıra obezite, insülin direnci, tip 2 diyabet, yüksek kolesterol ve bazı ilaçlar da bu duruma zemin hazırlayabiliyor.
Uzmanlar, özellikle masa başı çalışanlarda ve egzersiz yapmayan bireylerde riskin daha yüksek olduğunu vurguluyor. Ayrıca, genetik yatkınlık ve hormonal bozukluklar da karaciğerin yağlanmasına neden olabiliyor.
SONUÇLARI: SİROZA KADAR GİDEN TEHLİKELİ BİR YOLCULUK
Karaciğer yağlanması erken dönemde belirti vermeyebilir. Ancak zamanla karaciğer enzimlerinde yükselme, yorgunluk, karın bölgesinde rahatsızlık hissi gibi semptomlarla kendini gösterebilir. Hastalık ilerledikçe karaciğer iltihabı (steatohepatit) gelişebilir, bu da fibrozis ve nihayetinde siroz gibi geri dönüşü olmayan tablolara yol açabilir.
Sirozun ardından karaciğer yetmezliği veya karaciğer kanseri riski de artar. Uzmanlar, yağlı karaciğerin uzun vadede kalp-damar hastalıkları riskini de yükselttiğine dikkat çekiyor.
ERKEN TEŞHİS VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİ HAYAT KURTARIYOR
Karaciğer yağlanması genellikle basit bir ultrasonografi ile tespit edilebiliyor. Erken tanı konulduğunda, hastalığın tamamen geri döndürülebilir olduğunu belirten uzmanlar, en etkili tedavinin yaşam tarzı değişiklikleri olduğunu vurguluyor.
Düzenli egzersiz, sağlıklı ve dengeli beslenme, alkolden uzak durma, ideal kiloya ulaşma ve kan şekeri ile kolesterol kontrolü, karaciğerin yeniden sağlığına kavuşmasında kritik rol oynuyor.
GÜNCEL
6KDYQ.jpg)
Sayfa başına git
