Her an, her şeyi yapacakmış gibi bir havası var Muharrem İnce’nin.
Bu duruşu kendisini izleyenlere heyecan, belli ölçüde de karizma katıyor.
Yaramaz çocuk gibi ölçüsüz beden dili ile…
Siyasetin rutinliğini fazlasıyla renklendirdi.
Hatipliği etkileyici, kalabalıklar coşkuluydu.
Ama olmadı…
Olmayacağına dair ilk işaretler, CHP genel merkezinin kendisine sınırlı destek verdiği yönündeki söylentilerle çıktı.
Dil ucuyla yalanlasa da, zımmen, “Evet” dedi.
Ve aynı Meral Akşener’in yaptığı hatayı tekrarladı.
Ne kurmaylarını, ne yardımcılarını kamuoyuna açıklamadı.
Bırakın açıklamayı…
Tıpkı Akşener gibi, ekranlara sürekli yalnız çıktılar.
Belli ki her iki Cumhurbaşkanı adayının danışman kadrosu zayıftan öte yok hükmündeydi.
Çünkü…
Tüm seçimlerin finalinde seçmen şunu düşünür.
“İyi güzel de… Bu ülkeyi yönetebilir mi? “
İşte Türkiye’yi yönetebileceğini, çıktığın ekranlarda yanına ekonomiden sağlığa kadar tüm kurmaylarını alarak gösterecektin.
Neymiş. İkinci tura kalınca açıklayacaklarmış!
Nerden biliyordun ikinci tura kalacağını?
İkinci tura kalamazsan, ikinci şansın olmadığını bile bile nasıl bu kadar büyük hataya düştüler acaba?
Daha başlangıçta bu kadar ölümcül hata yapan, iktidara gelince hangi hataları yapardı acaba?
Bu toprakların en kötü huyu ’Ben bilirim’ virüsüdür.
Bu hastalığa yakalanmayan muhalefet liderini son 50 yılda görmek nasip olmadı!
Haliyle iktidarı da!