Gazeteci Hakan Aygün, medya alanındaki kutuplaşmayı eleştirdiği açıklamalarında, hem iktidara hem de muhalefete yakın yayıncılık anlayışının gazeteciliğe zarar verdiğini söyledi.
Aygün, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:
“Medyada yandaş medya gibi, yandaş muhalif medya da oluştu… Oysa yıllar önce Hasan Cemal gibi gazetecilerden öğrendiğimiz gazetecilik değil bu; bu FB–GS gazeteciliği.”
Tarafsızlık ve çok sesliliğin altını çizen Aygün, kendi mesleki duruşunu ise şu sözlerle anlattı:
“Benim öğrendiğim gazetecilik hem nalına hem mıhına vuran gazetecilikti. Böyle bir boşluk oluştu. MK TV’de de bu boşluğu doldurmaya çalışıyoruz. Herkes var bu kanalda; sıkı İmamoğlu’cu olan da, Özgür Özel’i beğenen de, Erdoğan’ı savunan da…”
Habertürk’ün kuruluş dönemine de değinen Aygün, o yıllarda siyasi partilerle araya mesafe koyduklarını belirterek:
“İsim babası ve kurucu ortağı olduğum Habertürk’ü kurduğumuzda AKP ve CHP bizden uzak dururdu, dursunlardı; çünkü borazan değiliz. Onlara borazan lazım, mesleğimizi bize öğretecek keratalar…” ifadelerini kullandı.
Aygün, Halk TV’de çalıştığı döneme ilişkin olarak da kanalın tek sesli bir parti kanalı olmasına karşı çıktığını vurguladı:
“Çoğu CHP’linin beni tanıdığı yer olan Halk TV’yi biraz ipten aldım. Amacım Halk TV’yi parti kanalı olmaktan çıkarmak, konuk ve görüş çeşitliliğini artırmaktı. Her yerden konuk çıkarıyordum.”
Aygün’ün açıklamaları sosyal medyada geniş yankı buldu.