Turktime

Eski SSK Genel müdürü M. Zekai Özcan: Çalışanımızın ve emeklimizin alım gücü çok düştü!

Eski SSK Genel müdürü ve eski Ak Parti milletvekili Sn. M. Zekai Özcan Kamu reformuyla ile ilgili düşüncelerini Turktime'a anlattı. İşte Sn.Özcan'ın, gazetemize yaptığı çok özel açıklamaları...
ABONE OL
Abone Ol
Eski SSK Genel müdürü M. Zekai Özcan: Çalışanımızın ve emeklimizin alım gücü çok düştü!
Haberler / Siyaset
21 Temmuz 2023 Cuma 14:34
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Eski SSK Genel müdürü ve eski Ak Parti milletvekili Sn. M. Zekai Özcan Kamu reformuyla ile ilgili düşüncelerini Turktime'a anlattı. İşte Sn.Özcan'ın, gazetemize yaptığı çok özel açıklamaları...

Eski SSK Genel Müdürü ve 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Reformunun TBMM’de komisyon başkanlığını da yapan eski Ak Parti milletvekili M. Zekai Özcan,  Nisan 2023’te yayınlanan, “Bürokrasi Ve Siyaset Dedikleri” hatıra kitabının 383. sayfasında 1 Ekim 2008 sonrasında ilk defa sigortalı çalışacak memurların hak kayıplarına uğramaması için Kamu Personel reformunun yapılması gerektiğini dile getiriyor.  

Sosyal Güvenliği çok iyi bilen bir isim olan Özcan’a,  hem yapılmayan kamu personel reformunu hem de memur zammına ilişkin düşüncelerini sorduk. 

M. Zekai Özcan’ın konuyla ilgili görüşleri şöyle:
 1 Ekim 2008’den sonra ilk defa sigortalı çalışacak memurlar, bulundukları kadroların karşılığı olan emekli aylıklarını değil, Bağ Kur ve SSK’lılar gibi prime esas kazançları güncellenerek, çalıştıkları sürede oluşan aylık bağlama oranlarıyla orantılı bir emekli aylığını hak edecekler. Bir başka ifadeyle (2008 öncesi) memurların emekli maaş sisteminden çıkıyorlar. Yeni sistem, memurların prime esas kazançlarında; makam, temsil ve görev tazminatları, döner sermaye katkı payları ve ek ödemeler dâhil tüm kazançları (en yüksek memur aylığının %200’ünü aşan kısmı hariç) dikkate alıyor. Hâlbuki memurların kariyer ve görevlerini göz önüne alan, prime esas kazançlarını yeniden güncelleyen bir Kamu Personel Reformu yapılmalıydı. Maalesef bu şimdiye kadar yapılmadığından, 2033 ve sonrasında emekli olmaya başlayacak olan, 2008 ve sonrası girişli ( Silahlı Kuvvetler ve yargı mensupları dahil) bütün kamu personeli için çok önemli iki sorun ortaya çıkacaktır:

"FARKLI FARKLI EMEKLİ AYLIĞI ALMALARI KAÇINILMAZ OLACAKTIR"

Birincisi, hem kendi aralarında hem de önceki meslektaşlarına göre (çalıştıkları süreler çok önemli ve belirleyici bir ölçüt olmakla beraber) çoğunlukla azalan oranda farklı farklı emekli aylığı almaları kaçınılmaz olacaktır!

İkincisi, iktidarın çalışmakta olan her kademedeki memurun maaşını orantısal olarak artırmak yerine seyyanen (8 bin 77 TL) zam vermiş olmasıdır. Seyyanen zammın, emekli maaşının tespitinde ana unsur olan prime esas kazanca dâhil edilmeyecek olması, emekli maaşlarının düşük olmasına sebep olacaktır.

Primli sistemlerde esas kural nimet-külfet dengesi adaletini korumaktır. Bu husus yasal kurallara bağlanmıştır. Kuralları karar vericiler değiştiremez (seyyanen zam gibi), biz böyle uygun gördük diyemez, dememelidir de. Çalışmakta olan memurlar, kendilerine ne uygulandığının farkında olmadıklarından, (1 Ekim 2008 ve sonrası girişli) memurlar,2033 ve sonrasında emekli olmaya başlayacaklarında alacakları farklı farklı maaşlar, onlarda şaşkınlık hatta kargaşa yaratacaktır. Bu önemli sorunu dile getirmesi ve çözmesi gereken karar vericilerden ve özellikle memur sendikalarından maalesef şimdiye kadar bir ses çıkmamış olmasını hayretle karşılıyorum. Onlarda mı farkında değiller! Ben buradan karar vericileri ve özellikle memur sendikalarını, bu önemli sorunu dile getirmeye, çözmeye davet ediyor ve onları son kez uyarıyorum. Sorun biriksin, zamanı gelince iktidarda kim varsa o çözsün,  politikası terk edilmelidir.

"SOSYAL DOKUMUZ ZEDENELECEKTİR"

Diğer taraftan enflasyon ve refah payı verilerek yapılan zamlar her ne kadar kurallara uygun görünüyor gibi olsa da maalesef TÜİK verilerinin yıllardır tartışılmakta olduğu inkâr edilemez bir olgudur! Somut olan durum, çalışanımızın ve emeklimizin alım gücünün çok düşmüş olmasıdır. Çalışanların yaklaşık yüzde 60’ı asgari ücretlidir. Her şeye ölçüsüz zam yapıldığı bu dönemde, gerekirse işverenlere ilave teşvik vermek suretiyle istihdamı ve üretimi düşürmeden, 11.402 TL olan asgari ücretin emekçilerin geçinebileceği bir seviyeye acilen yükseltilmesi bir zorunluluktur. Keza emeği ile ve emekli maaşıyla geçinen bütün kesimler için ilave tedbirler geciktirilmeden alınmalıdır. Aksi halde iç barışımız ve sosyal dokumuz zedelenecektir. 


Biz 2008’de Sosyal Güvenlik Reformunu çıkartırken bütün çalışanlarımıza yüksek maaş verilmesini istedik. Nitekim reform çalışmalarına başladığımız 2006 yılına kadar hükümetimiz ilk dört yılda kümülatif TÜFE artışı yüzde 53 olmasına rağmen asgari ücreti yüzde 90,2; asgari memur maaşını yüzde 85,55 net artırdı. Emeklilerin maaşlarını da SSK’nın yüzde 75; BK (tarımın) yüzde 254,  BK (esnafın) yüzde 135; Emekli Sandığının yüzde 84 net artırdı. Görüldüğü üzere çok yüksek oranda reel artış yapmış olduk. Ancak bu söz konusu yüksek artışları bile yetersiz görüyor, TBMM’de ve TV ‘deki konuşmalarımda, “Çalışanlarımız fazla ücret alsın, dolayısıyla fazla prim ödesin ve o nispette fazla maaş alıp refahlarını artırsın, sistemin özü bu işte…” diyordum Ancak zaman içinde bizim bu amacımızın tamamen dışına çıkıldı ve uygulanan yanlış politikaların faturası emeğiyle geçinenlerin sırtına bindirilerek bu kesim nefes alamaz hale getirildi. Artık kurumların verilerine bile inanamaz hale geldik. Sayın Cumhurbaşkanımızın dedikleri gibi “Nereden Nereye!”

HİLAL BÜYÜKKAYA/TURKTIME

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR

 Şirin Gülhan
 22 Temmuz 2023 Cumartesi 11:29
Memur sendikalarından ses yok sn vekilimiz ıyiki aydınlattı
 Hasan çelik
 22 Temmuz 2023 Cumartesi 11:26
Sn vekilimize teşekkür ederiz . memur sendikaları neredesiniz... sn özcan aydinlatip destek veriyor. Neredesiniz.
 Yaşar Seferoğlu
 21 Temmuz 2023 Cuma 23:45
Zekai beyi yarım asır öncesinden tanırım. Eğer mevcut bilgi birikimini devleti için değilde kendi çıkarları için kullanmış olsaydı Türkiye’nin sayılı zenginlerinden birisi olurdu. Ama bu zenginlik haram zenginliği, bu zenginlik soygun ve hırsızlık kaynaklı olurdu. Tanıdığım en samimi en ilkeli ülkücüdür. Hollanda’da, İsviçre’de hesapları, Malta’da gemileri yoksa da, alnı açık, başı dik, ailesiyle çocukları ile şerefli bir geçmişi olmuştur. Allah’ sağlıklı ömür nasip etsin. Herkes onun kadar özverili olsaydı Türkiye gerçekten gelişmiş ilk on ülkeden biri olmuş olurdu…
 Hasan çelik
 21 Temmuz 2023 Cuma 19:25
Sayın vekilimiz bugüne kadar bilmediğimiz bir gerçeği dile getirmiş. Sn özcana teşekkür ederiz.
 EFE KUTLU
 21 Temmuz 2023 Cuma 16:18
Sn vekilimize teşekkür ederiz.
 Efe kutlu
 21 Temmuz 2023 Cuma 16:10
Sayın vekilimiz özcan beye teşekkür ederiz Bizi aydınlattı

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime