Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KADEM 4. Olağan Genel Kurulu'nda açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Ülkemize milletimize ve özellikle kadınlarımıza hayırlar getirmesini diliyorum. KADEM çatısı altında kadınlarımızın haklarının korunması için gayret gösteren tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Kadının temel hak ve özgürlükleri hakkında yaşanan sıkıntılar tamamen zamanın şartlarıdır. Biz ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizden beri kadına şiddet konusunda çalışıyoruz. Kadınların iş gücüne katılmasını yüzde 34'ler seviyesine çıkardık. Kadın istihdamını 10 milyon seviyelerine getirdik. Kız öğrencilerimizin eğitim öğretimine destek verdik. Kadınlarımızın parlamentoda temsil oranı yüzde 4 iken yüzde 17 seviyelerine çıktı. Öğretmenlerden sağlıkçılara kadar kadın erkek oranı dengelendi.
Ev kadınlarımızın da emeğine ülkemize katkılarına önem veriyoruz. Kadının evinden iş hayatına kadar tüm hak ve taleplerine aynı hassasiyetle yaklaşıyoruz. Kadına şiddette dünyada örnek teşkil eden bir psikolojik ve maddi destekten, uzaklaştırma kararlarına kadar pek çok adım gerçekleştirildi.
KADINA YÖNELİK ŞİDDETTE YENİ DÜZENLEMELER
Kadını öldürme eylemini insan olan hiç kimse kabul etmez. Bu tür hadiseleri sıfırlayana kadar kendimizi görevimizi yapmış sayamayız. Yeni düzenleme ile artık kadına yönelik şiddetlerde hiçbir şey indirim nedeni olarak kabul edilmeyecek. Sadece takım elbise giyip kravat takmak indirim gerekçesi olmayacaktır. Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve eziyet gibi suçlar kadına karşı gerçekleştirilmişse cezası daha da artacaktır. Fiziken veya iletişim araçlarıyla yapılan takiplerin cezası 6 aydan 2 yıla kadar hapis ile sonuçlanacak. Eşe ve veya boşanılan eşe karşı kasten yaralamada tutuklama olayları kolaylaştırılacak.
28 ŞUBAT DÖNEMİNDEKİ KİRLİ ZİHNİYET
Kadına yönelik şiddetin en bariz örneği 28 Şubat'tır. Bu dönemde sözde çağdaşlık adına sırf başlarını örttükleri için kız öğrencilerimizin eğitim haklarını zor kullanarak ellerinden aldılar. Bu kara bir bulut gibi ülkenin üstüne çöktü. Kamudaki başörtülü kadınları kapı önüne koydular. 28 Şubat döneminde çalışma hayatından sokağa kadar her yerde bu kirli zihniyeti görmek mümkündü. Şimdi de 28 Şubat ile hükümeti nasıl deviririz diye düşünüyorlar. Ülkemizde kadınların en çok ayrımcılığa maruz kaldığı yıllar bu süreçtir.
"CİBİLİYETLERİ BOZUK"
Onca taciz, tecavüz, arsızlık vakalarını görmezden gelmesi en başta kadınlara yapılmış saygısızlıktır. Nerde bu kadın dernekleri, niçin görünmezler. İlla kendilerinden mi olacak. İnsan olmak yetmiyor mu? Kadın olmak yetmiyor mu? Niçin gitmiyorsunuz adalet saraylarının önlerine. Gitmezler çünkü onların cibiliyetleri bozuk. Bakın çıktılar mı Başak Cengiz'de ortaya, çıkmadılar.