Cumhurbaşkanı Erdoğan, "G20 Liderler Zirvesi" kapsamında Güney Afrika'da temaslarda bulundu.
Yurda dönen Erdoğan, dönüş yolunda gazetecilere açıklamalarda bulunup, soruları yanıtladı.
NETANYAHU'NUN SÖZLERİ SORULDU
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarında Gazze'deki son durum ve İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Suriye topraklarına izinsiz girmesi de yer aldı.

"TEHDİTLE KARŞILAŞIRSAK GEREKENİ YAPARIZ"
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Suriye topraklarındaki askerlerini ziyaret ederek kullandığı, 'Türkiye'yi Suriye'de biz durdurduk' anlamına gelecek sözlere ilişkin soruyu yanıtlayan Erdoğan, defalarca söyledikleri gibi Suriye'nin toprak bütünlüğünün Türkiye için esas olduğunu yineledi.
Suriye'nin kaderine Suriye halkının karar vereceğini vurgulayan Erdoğan, ülkenin milli güvenliği ve huzuru söz konusu olduğunda daha önce hangi adımları attıklarının herkesin malumu olduğunu belirterek, "Benzeri bir tehdit ve tehlikeyle tekrar karşılaşmak istemeyiz, ama karşılaşırsak da gereğini yaparız" dedi.
"TÜRKİYE'NİN KİMSENİN EGEMENLİĞİNDE GÖZÜ YOKTUR"
Türkiye’nin kimsenin toprağında, egemenliğinde gözü olmadığını Suriye, Irak ve Lübnan başta olmak üzere bölgenin her karışında barış, huzur ve güvenlik istendiğini dile getirdi.
Erdoğan, İsrail basınının ne yazdığından çok Türkiye'nin ne yaptığına odaklanılması gerektiğini belirterek, "Biz, kendi stratejik önceliklerimiz çerçevesinde neye ihtiyaç duyuyorsak, onu yapıyoruz ve bundan sonra da yapacağız" şeklinde konuştu.
"BARIŞ, HUZUR VE GÜVENLİK İSTİYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Netanyahu'ya yönelik tepkisinde şunları söyledi:
Her şeyden önce defalarca biz bunu söyledik. Bugün yine aynı noktadayız. Değişen bir şey yok. Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim için esastır. Suriye'nin kaderine, Suriye'nin halkı karar verecektir. Suriye'deki en ufak bir karışıklığın ve istikrarsızlığın nasıl ağır faturalar oluşturduğunu en iyi bilen ülke Türkiye'dir. Ülkemizin milli güvenliği ve huzuru söz konusu olduğunda daha önce hangi adımları attığımız herkesin malumudur. Benzeri bir tehdit ve tehlikeyle tekrar karşılaşmak istemeyiz, ama karşılaşırsak da gereğini yaparız. Hep söylüyorum, bizim kimsenin toprağında, egemenliğinde gözümüz yok. Biz Suriye, Irak ve Lübnan başta olmak üzere bölgemizin her karışında barış, huzur ve güvenlik istiyoruz. Bunu da hiçbir ayrım yapmadan herkes için, tüm halklar için istiyoruz. Aslında İsrail yönetimi bölgede attığı her adımın hem hukuksuz, hem de istikrarsızlık kaynağı olduğunu biliyor. Siz İsrail basınının ne yazdığından çok Türkiye'nin ne yaptığına odaklanın. Buradan zaten neticesini alırsınız. Biz, kendi stratejik önceliklerimiz çerçevesinde neye ihtiyaç duyuyorsak, onu yapıyoruz ve bundan sonra da yapacağız.
KOMİSYONDAN ÇIKAN İMRALI KARARI: SÜRECE KATKI SUNACAK
Cumhur İttifakı olarak, Terörsüz Türkiye çalışmalarını eşgüdüm içinde yürütüyoruz. Hem bizim Sayın Bahçeli’yle hem de arkadaşlarımızın MHP'deki muhataplarıyla yakın diyaloğu var.
Ayrıca DEM Parti heyetini de belli periyotlarla kabul ediyoruz. Bu çalışma modeli ile süreci buraya kadar kazasız belasız getirdik. Mecliste kurulan komisyon, farklı siyasi partilerin sürece dahil olması ve katkı vermesi açısından çok mühimdi.
Komisyon Sayın Meclis Başkanımızın riyasetinde önemli işlere imza attı. Biz de Komisyona her türlü katkıyı, desteği verdik. Terörsüz Türkiye sürecini, gündelik siyasetin yıpratıcı tartışmalarının uzağında tutmaya özen gösterdik.
Komisyonun aldığı en son kararı, sürecin önünü açan, sürece katkı sunacak, terörün tasfiyesini hızlandıracak bir karar olarak değerlendiriyoruz. Partimizi temsilen Hatay Milletvekilimiz Hüseyin Yayman'ı malum görevlendirdik.
Hüseyin Bey uzun yıllar bu meseleyi çalışmış, daha önce Akil İnsanlar Heyetimizde yer almış bir arkadaşımız. Bu konuya vukufiyeti sebebiyle Partimiz adına çalışmalara Hüseyin Bey katılacak. Terörsüz Türkiye menziline varana kadar sabırla, samimiyetle, cesaretle ve kararlılıkla hareket etmeyi sürdüreceğiz.