Turktime

Erdoğan, Özgür Özel'i hedef aldı: Bir cellat görmek istiyorsan aynaya bak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda CHP lideri Özel'i hedef aldı. Erdoğan, "DEM Parti'nin terörsüz Türkiye sürecine katkı vermesi Stockholm sendromuymuş, yani celladına aşık olmakmış. Bir cellat görmek istiyorsan aynaya bak" ifadelerini kullandı.
ABONE OL
Abone Ol
Erdoğan, Özgür Özel'i hedef aldı: Bir cellat görmek istiyorsan aynaya bak
Haberler / Siyaset
3 Aralık 2025 Çarşamba 14:09
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

"Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyor, sizlerle olmaktan memnuniyet duyuyorum. Grup toplantımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. 26 ve 27 dönem Giresun Milletvekilimiz Cemal Öztürk kardeşimiz emaneti sahibine teslim etti. Cemal kardeşimizi hep nezaketi çalışkanlığı ve hayırla yad edeceğiz. Ailesine baş sağlığı diliyorum. Cemal kardeşimizin ruhu için bir Fatiha okuyalım.

"TÜRKİYE'NİN HEDEFİ BELLİ"
Ekonomide yılın üçüncü çeyrek verileri açıklanmaya başladı. Yılın ilk 9 ayına dair turizm istatistikleri TÜİK tarafından paylaşılmıştı. Buna göre ilk 2025 yılının ilk 9 ayında ülkemizi ziyaret eden kişi sayısı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 1,6 artarak 49 milyon 993 bine çıkmıştı. Turizm gelirlerinde ilk üç çeyrekte 50 milyar doları yakalamıştık. Böylece tüm zamanların üç çeyrek rekorunu kırmıştık. Pazartesi günü açıklanan büyüme rakamları da müsbet geldi. Ekonomimiz 21 çeyrektir kesintisiz sürdürdüğü büyüme çeyreğini 2025'in üçüncü çeyreğinde de devam ettirmiştir. Türkiye ekonomisi yıllık bazda yüzde 3.7 büyüyerek istikrarlı seyirini korumuştur. Bu oranla OECD ülkeleri arasında 4. olduk, G20 ülkeleri arasında da 5. sırada yer aldık.

Tarımda zirai don ve kuraklık kaynaklı bir küçülme yaşadık. Bu yıl yağışların da bereketli olmasıyla tarımın toparlanmasını bekliyoruz. Makine ve teçhizat yatırımlarındaki artış ise üretime ilişkin umutlarımızı daha da güçlendirmiştir. Yıllıklandırılmış milli gelirimiz 1,5 trilyon doları aşmıştır.

Bir diğer önemli gelişme ise ülkemizin risk primindeki düşüştür. CDS'imiz 233 baz puana gerileyerek son 7 yılın en düşük seviyesine indi. Bu sabah kasım ayı enflasyon rakamları açıklandı. Orada da umutlarımızı artıran bir tabloyla karşılaştık. Buna göre kasım ayı enflasyonumuz 0,87 olarak geldi. Temel mal enflasyonu yüzde 18'ler seviyesine indi. Hizmet enflasyonundaki düşüş ise sürüyor. Deprem konutları ve sosyal konut projelerimizle birlikte kira enflasyonunda da hızlı bir gerileme bekliyoruz. Bu güzel haberlerin de ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Her zaman söylediğim gibi, Türkiye'nin hedefi, rotası ve izleyeceği güzergâh bellidir. Bu hedef, 86 milyonun tamamının refahını kalıcı biçimde artırmaktır. Bu hedef, 2028 yılında 1,9 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşmaktır. Bu hedef, gelecek 3 yıl içinde mal ihracatımızı 375 milyar dolara çıkarmaktır. Bu hedef, yine 3 yıl sonra turizmde 100 milyar dolar gelir elde etmektir. Bu hedef, ülkemize iki trilyon dolar maliyeti olan terör belasına son vererek Türk ekonomisini şahlandırmaktır.

"SAZAN AVINA ÇIKAN SİMSARLARIN OYUNLARINA GELMEYECEĞİZ"
Bölgemizdeki sıcak çatışmalara, küresel ekonomideki belirsizliklere ticaret savaşlarına, Türkiye'nin önünü kesmek için türlü oyunlar çevirme mel'un ve mey'us odaklara rağmen hamdolsun hedeflerimizden kapmadık ve kopmuyoruz. Bizi cesur kılan işte budur, hedeflerimize ulaşacağımız olan sarsılmaz inancımızdır.

Ekonomi başta olmak üzere daha aydınlık bir Türkiye'ye vasıl olacağız. Bu ülkeye yeni bedeller ödetmek isteyenlere geçit vermeyeceğiz. Suyu önce bulandırıp sonra da bulanık suda sazan avına çıkan simsarların oyunlarına gelmeyeceğiz. Elbette ekonomide rakamlar, oranlar önemlidir ama aslolan 86 milyonun düşüncesi, fikri, kanaati, esnafın, tüccarın, emeklinin ne dediğidir. Bu süreçte sadece rakamlara bakmıyor, çarşıya pazara, sanayi bölgemize de kulak veriyoruz. Gelen talep ve şikayetleri dikkatle dinledik. KOBİ'lerimize çalışan başına verdiğimiz 2 bin 500 liralık desteği 2026'da 3 bin 500 liraya yükseltiyoruz. Büyük ölçekli firmalarımızı da dhail edeceğimiz 1 milyon 100 bin istihdamı koruyacağız.

"TÜRKİYE SON 23 YILDA VEREN EL KONUMUNA GELDİ"
Biz her şeyden önce vicdan sahibi bir millet ve devletiz. En yakınımızdan en ücra köşeye kadar ulaşabildiğimiz her yere, imkanlarımız ölçüsünde el uzatmak bizim için çekinilecek bir durum değildir. Tam tersine, Türkiye'nin alan el konumundan son 23 yılda veren el konumuna gelmesi, ülkemiz ve milletimiz adına bir kıvanç vesilesidir.

Geçtiğimiz günlerde savunma sanayiimizde küresel bir başarıya daha imza attık. KIZILELMA adını verdiğimiz insansız savaş uçağımız, Murat isimli radarımızla tespit edilen bir savaş uçağını Gökdoğan isimli füzemizle havadan havaya tam isabetle vurmayı başardı. Böylece Kızılelma, havadan havaya görüş ötesi hedefi vurabilen ilk insansız savaş uçağı oldu. Türkiye, hava savunmasında çok stratejik bir imkâna sahip olma yolunda ciddi bir üstünlük elde etti. Milletimize bu gururu yaşatan tüm kurumlarımıza, bilim insanlarımıza, çalışanlara ve özel sektörümüze ülkem ve milletim adına samimi tebriklerimi iletiyorum. Bu arada testler Sinop'ta yapıldı; bu küresel başarıya Sinop'ta ulaşıldı. Biliyorsunuz CHP Genel Başkanı bu testleri, "Sinop'ta balıklar rahatsız oluyor" diyerek eleştirmişti. Biz ona yine Sinoplu Diyojen'in o meşhur sözüyle cevap verelim: "Gölge etme, başka ihsan istemez." Siz gidin kurultay üstüne kurultay yapın. Siz gidin kendi iç meselelerinizle uğraşın. Siz gidin gırtlağınıza kadar battığınız pisliklerden arının. Siz gidin önce içinizdeki yolsuzluk yapanları ayıklayın. Bize gölge etmeyin, o bize yeter.

"KÜRT KARDEŞİM KİMİN CELLAT OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLİR"
Şimdi çıkmış artık ismini bile duymaya tahammül edemedikleri selefi Kılıçdaroğlu gibi birilerini cellat olmakla itham ediyor. DEM Parti'nin terörsüz Türkiye sürecine katkı vermesi Stockholm sendromuymuş; yani celladına aşık olmakmış. İnsanda biraz utanma olur, mahcubiyet olur. Hadi Türkiye'yi bilmiyorsun, hadi dış politikadan haberin yok, insan bari kendi geçmişini bilir, kendi kara sicilini bilir. Şimdi bu beyefendiye sormak lazım: Ya sen ömrün boyunca hiç mi CHP'nin utanç lekeleriyle dolu tarihini okumadın? Tek parti faşizminin bu millete neler yaşattığını hiç mi öğrenmedin? Sen kimin cellat, kimin mağdur olduğunu bilmiyor olabilirsin ama benim Kürt kardeşim kimin cellat olduğunu çok iyi bilir. Şurada Ulus Meydanı'nda, İstiklal Mahkemeleri'nde alelacele kararlar alıp darağaçlarında iskemleyi kimin devirdiğini milletim gayet iyi bilir. Merhum Menderes'i zorla adım adım dar ağacına kimin taşıdığını milletim bilir. Şimdi, ardından timsah gözyaşları döktükleri Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamlarına kimin sessiz kalarak onay verdiğini benim milletim çok iyi bilir. Terörle mücadele adı altında, Tunceli'den başlayarak bizim dönemimize kadar Kürt kardeşlerimizin kanını kimin döktüğünü benim milletim çok iyi bilir. Sayın Özel hedef saptırmasın. Kendini boşu boşuna hiç yormasın. Eğer cesareti varsa ve bir cellat görmek istiyorsa aynaya baksın. CHP'nin geçmişine baksın. Celladı orada zaten görecektir.

CHP'nin gözünde kendileri ağa, geri kalan milyonlar ise maraba. Kürt kardeşlerim, herkese bunlar için sadece bir oy deposu ama artık yutmazlar. Denklem gayet basit: Hiçbir karşılık beklemeden seçimlerde oy verdiğinizde sizden iyisi yok; tersi bir durumda ise sizden kötüsü yok. Sırf kendi cumhurbaşkanı adaylarına oy vermediler diye, depremzedelerimize günlerce etmediklerini bırakmadılar. Gece vakti misafirhanelerden kovmaktan, sosyal medyadaki edepsizliklere kadar her türlü vicdansızlığı ve her türlü hoyratlığı sergilediler. Bugün de aslında aynı şey tekerrür ediyor. CHP, zihin kodlarındaki faşizmi ve elitizmi dışa vuruyor. CHP'nin saklamaya çalıştığı gizli yüzü, niyeti, fikri ve zikri deşifre oluyor. AK Parti olarak bizim tavrımız bellidir: Onlar ne yaparsa yapsın, biz Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla, Çerkez'iyle, Laz'ıyla tüm Türkiye'yi kucaklamaya devam edeceğiz.

"BU SEFER BAŞARACAĞIZ"
Hiçbir ayrım gözetmeden, 86 milyonun hiçbir ferdini aynı samimiyetle, aynı muhabbetle bağrımıza basacağız. Terörsüz Türkiye sürecindeki çalışmalarla ilgili şu hakikati bugün tarihe kayıt olarak düşmek istiyorum. Bundan 24 sene evvel, 14 Ağustos 2001 tarihinde partimizi kurarken sergilediğimiz irade neyse; 2005 yılında Diyarbakır'da 'Bu sorun benim de sorunumdur' derken ortaya koyduğumuz cesaret neyse; 2013 yılında 'Çözüm için baldıran zehri içmek gerekirse biz o baldıran zehrini de içeriz, yeter ki bu ülkeye huzur gelsin, refah gelsin' dediğimiz gündeki kararlılığımız neyse; AK Parti olarak bugün de aynı iradeyi, aynı cesareti ve samimiyeti taşıyoruz. Partimizin, ittifakımızın ve devletimizin, önce Terörsüz Türkiye'yi ardından ülkemize yönelik terör tehdidinin bertaraf edildiği terörsüz bölgeyi inşa etme azmi tamdır. Cumhur İttifakı hedef, anlayış ve fikir birliği içindedir. Her fırsatta söylüyorum, bugün tekrar altını çizerek ifade ediyorum. Allah'ın izniyle, aziz milletimizin de hayır duasıyla bu sefer başaracağız. Evlatlarımıza terörün karanlık gölgesinin düşmediği bir Türkiye'yi inşallah teslim edeceğiz.

Cumhur İttifakı olarak bir siyasi risk alıyorsak, sadece elimizi değil gövdemizi de taşın altına koyuyorsak işte bunun için alıyoruz. Türkiye yarım asırlık bir beladan, yarım asırlık bir sorundan, yarım asırlık bir musibetten tamamen kurtulsun diye bunları yapıyoruz. Cumhur İttifakı'nın bütün mücadelesi bunun içindir.

"BAHÇELİ'YE SÖYLENEN HADSİZ SÖZLER KABUL EDİLEMEZ"
Bu noktada ittifak ortağımız MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'yi hedef alan dünkü saygısız ve hadsiz açıklamaları asla tasvip etmediğimizi, kabul edilemez bulduğumuzu burada ifade etmek isterim. Gerek parti sözcümüz, gerekse Dışişleri Bakanlığımız konuya dair rahatsızlığımızı açıkça dile getirmiş, gerekli diplomatik adımlar atılmış, izahat yapılması istenmiştir. Bu vahim hatadan bir an önce dönülmeli ve düzeltilmelidir.

Öte yandan, bundan sonra sürecin biraz daha ivme kazanmasını ümit ediyoruz. İyimser konuşurken, 23 yıllık tecrübelerimizin ışığında elbette şu riskleri de göz ardı etmiyoruz. Hedefe yaklaştıkça istismar mekanizmaları daha fazla devreye girecek. Terör bitince işsiz kalacak olanlar bunu engellemek için daha fazla mesai yapacak. Türkiye'nin bu paslı prangadan kurtulmasını istemeyenler son ana kadar vazgeçmeyecek. Bunların tamamının farkındayız ve hepsine de hazırlıklıyız.

"ANA MUHALEFET YOLSUZLUKLARINI PERDELEMEK İÇİN TOPLUMA KARAMSARLIK POMPALIYOR"
Değerli arkadaşlarım, ana muhalefetin eski yönetim, yeni yönetim ve paralel yönetim arasında giderek kızışan çatışmalarını örtmek, belediyelerde ortaya çıkan yolsuzluklarını perdelemek için topluma karamsarlık pompaladığını, umutsuzluk yaymaya çalıştığını hepimiz çok net görüyoruz. Muhalefetin bu noktada yalnız olmadığını da anlıyoruz. İçeride ya da dışarıda bir takım etki ajanları, milletimizin huzurunu bozmak, milletimizi kutuplaştırmak, özellikle de gençlerimizi umutsuzluğa, karamsarlığa sevk etmek için yoğun gayret içindeler. Bu topraklar bin yılı aşkın süredir Müslüman Türk hakimiyeti altındadır. İsteyen istediğine inanmakta özgürdür.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime