İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen PKK/KCK terör örgütüne yönelik soruşturma kapsamında, CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, bu sabah saatlerinde evinde gözaltına alındı. Ahmet Özer’in gözaltına alınması, Esenyurt Belediyesi’nde ve çevresinde büyük bir polis varlığına neden oldu. Aynı zamanda Özer’in evinde ve belediye binasında da aramalar yapıldığı bildirildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, Ahmet Özer’in, PKK/KCK terör örgütünün mensup ve faaliyetlerinin tespitine yönelik sürdürülen kapsamlı bir soruşturma doğrultusunda gözaltına alındığı belirtildi. Soruşturma, geçmişe yönelik 10 yıllık bir süreci kapsıyor ve Özer’in, terörle bağlantılı olduğu iddia edilen kişilerle iletişim kurduğu gerekçesiyle başlatıldı. Özer’e yöneltilen suçlamalar arasında “terör örgütü üyeliği” yer alıyor.
DEVA PARTİSİ'NDEN İLK TEPKİ
Ahmet Özer’in gözaltına alınması üzerine DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yaptı. Yeneroğlu, Özer’in geçmişte dekanlık ve rektör yardımcılığı görevlerinde bulunduğunu, Kürt sorunu raporuna katkıda bulunan bir akademisyen ve siyasetçi olduğunu belirterek gözaltının endişe verici olduğunu ifade etti.
Yeneroğlu, “Ahmet Özer’in terör örgütü üyeliği soruşturması kapsamında, geçmişe yönelik 10 yıllık bir süreçte terörle ilgili soruşturma veya kovuşturma geçirmiş kişilerle iletişim kurduğu iddiasına dayanarak gözaltına alınmış olması son derece kaygı vericidir. Özer, seçim sürecinde adaylığı onaylanan ve seçim sonrası belediye başkanı seçilen bir isimdir. Bu kadar geçmişe dayanan iddiaların, bugün gündeme getirilmesi inandırıcı değildir” dedi.
SİYASETÇİLER ÜZERİNDE BASKI VE KÜRT SORUNU TARTIŞMALARI
Yeneroğlu, açıklamasında Ahmet Özer’in Kürt sorunu üzerine yaptığı akademik çalışmaların bilinen bir gerçek olduğunu vurgularken, Kürt sorunu ile ilgilenen birçok siyasetçinin benzer şekilde terör örgütü üyeliği suçlamasıyla yaftalanabileceğini belirtti. Yeneroğlu, “Bir kişinin bu ağır suçlama ile karşı karşıya kalabilmesi için terörü veya terör örgütünün hedeflerini doğrudan destekleyen eylemler içinde olması gerekir. Özer'e yönelik iddialar arasında böyle bir veri bulunmuyor” ifadelerini kullandı.
Yeneroğlu ayrıca, “Seçmenlerin iradesine ve seçilme hakkına saygı gösterilmeli, hukukun araçsallaştırılarak siyasi hakların gasp edilmesi önlenmelidir” diyerek, demokratik hukuk devleti ilkesine dikkat çekti. Yeneroğlu, siyasi iktidarın hukuku bir “sopa” olarak kullanmaktan vazgeçmesi gerektiğini vurguladı ve sürecin bir an önce düzeltilmesi gerektiğini belirtti.