CHP'nin İzmir Milletvekili ve aynı zamanda CHP İçişleri Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, TBMM İçişleri Komisyonu'nda AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu hakkında konuştu. Soylu'nun İçişleri Bakanlığı yaptığı dönemden bahseden Bakan, "Ben Soylu’yla ilgili çok olumsuz şeyler söyledim, bundan sonra da söyleyebilirim, o ayrı ama olumlu bir şey söyleyeceğim şimdi" ifadelerini kullandı.
"TARİKAT, CEMAAT HİKAYELERİ"
Soylu'nun döneminde emniyet teşkilatının durumunu şimdiyle kıyaslayan Bakan, "Şu an, Soylu döneminden bana göre daha kötü bir noktaya doğru gidiyor. Niye? Bu tarikat, cemaat hikâyeleri yüzünden. Soylu döneminde de vardı, biliyorum. Orada da o zaman da bir denge vardı ama şu an hiç denge yok. Yani vatanını seven, vatan için canını verecek milliyetçi, seküler bir müdürü niye sen atarsın ya da -bu ülkenin yüzde 15 nüfusu, yüzde 10 nüfusu; bilmiyorum ne kadarsa- Alevi bir il emniyet müdürü, hiç mi yok müdürlük yapacak bir tane Alevi yani?" dedi.
Bakan'ın komisyondaki konuşmasından bir kesitte geçen ifadeleri şu şekilde:
Bir şey daha söyleyeceğim: Hepiniz bilirsiniz, bu masadaki herkes bilir, biz Süleyman Soylu’yla birbirimize pek sempati duymayız. Ben Soylu’yla ilgili çok olumsuz şeyler söyledim, bundan sonra da söyleyebilirim, o ayrı ama olumlu bir şey söyleyeceğim şimdi.
Soylu döneminde seküler milliyetçi müdürler vardı, nerede onlar arkadaş? Alevi emniyet müdürleri vardı, nerede onlar arkadaş? Alevi’nin vatanı var; Alevi’nin niye emniyet müdürü yok, valisi yok? Yani Soylu torbası yaptınız, Soylu'nun torbasının içine kim varsa koydunuz; Menzilci, Okuyucu, Yazıcı o torbada yok. Soylu'yla çalışıyordu Okuyucu, aynen devam Emniyet müdürlüğüne, daire başkanlığına. Seküler, milliyetçi yani yaşam tarzı itibarıyla daha seküler -MHP çizgisinde olabilir, İYİ Parti çizgisinde olabilir, Cumhuriyet Halk Parti çizgisinde olan- müdür vardı. O müdürler nerede? Niye yok? Yani bu iş liyakate göre olmak zorunda değil mi?
Bu iş, bu ülkenin bağışıklık sistemidir arkadaşlar. Siz Emniyet teşkilatına, bakanlıklara her siyasi düşünceden -tek ortak noktası var- vatana bağlı, bayrağa bağlı, kanuna, nizama bağlı adamı liyakatine göre getireceksiniz. "Adam filan cemaatdenmiş, Erzincan grubundanmış, Reyhani imiş, yok, şucuymuş, bucuymuş." olmaz. Tek bir şeye bağlılık var, devlete bağlı olacak. Devlete bağlı mı? İnancı beni ilgilendirmez, işini hakkıyla yapacak. Buna göre yapacaksınız.
Şu an, Soylu döneminden bana göre daha kötü bir noktaya doğru gidiyor. Niye? Bu tarikat, cemaat hikâyeleri yüzünden. Soylu döneminde de vardı, biliyorum. Orada da o zaman da bir denge vardı ama şu an hiç denge yok. Yani vatanını seven, vatan için canını verecek milliyetçi, seküler bir müdürü niye sen atarsın ya da -bu ülkenin yüzde 15 nüfusu, yüzde 10 nüfusu; bilmiyorum ne kadarsa- Alevi bir il emniyet müdürü, hiç mi yok müdürlük yapacak bir tane Alevi yani?
Arkadaşlar, bakın, hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız, hepimiz aynı vatanın çocuğuyuz, hepimiz bu vatan için çalışıyoruz, bu memleket için çalışıyoruz, ülkemiz iyiye giderse mutlu oluruz, iktidar da iyi bir şey yaparsa mutlu oluruz. Doğru düzgün yönetim olması lazım ve birbirimize öteki olarak bakmamamız lazım. Yani "Bu ne diyor kardeşim, nasıl çözeriz sorunu?" diye bakmamız lazım, "Nasıl problemi çözeriz?" diye bakmamız lazım. Açıkçası, biz öyle bakıyoruz.
İçişleri Bakanlığı bürokrasisine de sesleniyorum. Ali Yerlikaya da keşke gelseydi buraya, incileri mi dökülürdü yani? Keşke gelseydi. Biz daha önce Bakanlarla çalıştık, gelseydi bir beraber konuşsaydık.
Kaynak: Odatv.com