Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Edirne'de gerçekleştirilen Balkan İş ve Yatırım Forumu'na katıldı. Forumda ayrıca Edirne Valisi Yunus Sezer, AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, Dış Ekonomik İlişkileri Kurulu Başkanı Nail Olpak, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe ile çok sayıda kamu kurum ve kuruluş temsilcisi ile iş insanı katıldı. Foruma ayrıca 11 Balkan ülkesinden bakan ve bakan yardımcıları düzeyinde katılım sağlandı.
Kentte bir otelde gerçekleştirilen forumda konuşan Bakan Kacır, Türkiye'nin kalkınma ve yatırım hamlelerine dikkat çekti. Kacır, foruma katılan iş insanlarına Türkiye'nin tüm Balkan ülkeleriyle iş birliğine hazır olduğu mesajını verdi.
Gerçekleştirilen forumun iş insanları ve yatırımcılar için bereketli ortaklıklara ve yatırımlara vesile olmasını temenni eden Bakan Kacır, "Bugün maalesef küresel ve bölgesel tektonik hareketlerin yaşandığı; politik, askeri, ekonomik ve sosyal pek çok sınamayla karşı karşıya olduğumuz zor bir dönemden geçiyoruz. Soğuk savaş izlerini halen üzerinde taşıyan uluslararası sistem, istikrar ve güven iklimi tesis etmek bir yana, adaletsizliği ve güvenlik sorunlarını giderek ağırlaştırıyor, üst üste ekonomik türbülanslar toplumların refahını tehdit ediyor. Balkanlar’ın bitişiğindeki Rusya-Ukrayna savaşı ve Balkanlar’ın yakın komşusu Orta Doğu’daki İsrail saldırıları başta olmak üzere yükselen jeopolitik gerilimler, küresel ekonomide ve coğrafyamızda belirsizlikleri artırıyor. Balkan toplumları olarak yüz yüze olduğumuz sınamalar sadece jeopolitik gerilimler değil elbette. Pandemi sonrası küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillenmesi ile ticaret ve teknolojide korumacılık dalgasının yükseldiği bir tabloyla karşı karşıyayız. Avrupa ekonomisinin son yıllarda dünyanın geri kalanından negatif ayrışması, Avrupa ile entegrasyonu sıkılaştıran bölge ekonomisinin sürdürülebilir büyümesi karşısında bir risk faktörü olarak önümüzde duruyor" dedi.
Hızlı ilerleme gösteren yapay zeka teknolojisinin, geleneksel teknolojileri ve geleneksel meslekleri tehdit altında bıraktığına işaret eden Bakan Kacır, "Peki önümüzde duran sadece sınamalar mı? Elbette hayır. Hepsi esasen önemli fırsatları da bünyesinde barındıran bu sınamalara karşı ilk ve en önemli adımın, ortak faydayı esas alan, çok boyutlu ve çok katmanlı somut iş birliklerini hayata geçirmek olduğuna inanıyorum. Türkiye olarak bu anlayışla son yıllarda Balkan coğrafyasında pek çok yeni iş birliği mekanizması tesis ettik. Diyalogu ve ortak faydayı önceleyen bir duruş sergiledik. Balkanların en büyük ekonomisi olarak; güçlü üretim ve teknoloji geliştirme altyapımızı inşa sürecinde elde ettiğimiz deneyim ve birikimi de her daim paylaşmaya hazır olduk. Çünkü ekonomide elde edilen kazanımların, tecrübenin, kapasitenin ancak iş birlikleriyle gelişeceğine inanıyoruz. Şu an buradaki mevkidaşlarım ve iş insanları, Balkanlar’daki dostlarımız, son 22 yılda sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye'nin kalkınma yolcuğunda katettiği mesafenin en yakın şahitleri arasında yer alıyor" diye konuştu.
'SON 22 YILDA TÜRKİYE'YE 270 MİLYAR DOLARLIK DOĞRUDAN YATIRIM GERÇEKLEŞTİ'
Bakan Kacır, Türkiye'nin son yıllardaki kalkınma hamlelerinden örnek vererek, "Dünyada belki en iyi birkaç uygulayıcısından biri olduğumuz organize sanayi bölgelerimizin sayısını bu dönemde 191’den 362’ye çıkardık. Bugün 2,7 milyonu OSB’lerimizde olmak üzere 6,7 milyon vatandaşımız sanayi sektöründe istihdam ediliyor. Etkin bir Ar-Ge teşvik mekanizması kurduk. Neredeyse sıfırdan dev bir Ar-Ge ve inovasyon ekosistemi inşa ettik. Türkiye’yi baştan başa 104 teknoparkla, 1600’den fazla Ar-Ge ve tasarım merkeziyle donattık. Teknoloji geliştirme ve üretmede çok önemli kazanımlar elde ettik. Türkiye’nin otomobili Togg’la milletimizin 60 yıllık yerli ve milli otomobil hayalini gerçeğe dönüştürdük. Ülkemizi kendi haberleşme uydusunu geliştirebilen ve üretebilen 11 ülke arasına taşıdık. Tüm dünyada yatırım iştahının azaldığı pandemi sonrası dönemde Türkiye, jeostratejik konumu, nitelikli insan kaynağı, güçlü lojistik ve ticaret altyapısıyla yatırımcılar için verimli ve güvenilir bir liman oldu. 2003 öncesi yıllık ortalama 1 milyar dolar ile küresel doğrudan yatırımların ortalama yüzde 0,2’sini çekebilen Türkiye, 2003 sonrası dönemde küresel yatırımın ortalama yüzde 1’lik kısmını çekmeyi başardı. Son 22 yılda ülkemize yaklaşık 270 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım gerçekleşti. Bunu 'Ortağına kazandırmayan, kendisi kazanamaz' diyerek başardık" dedi.
'EKONOMİK İLİŞKİLERİMİZİ DAHA İLERİ TAŞIYACAK ADIMLAR ATMAYA MECBURUZ'
Bugün Türkiye'nin, pek çok uluslararası şirketin bölgesel yönetim merkezine ev sahipliği yaptığını dile getiren Bakan Kacır, "Dünyanın önde gelen firmaları, üretimlerini ve Ar-Ge çalışmalarını ülkemizde gerçekleştiriyor. Daha geçtiğimiz aylarda dünyanın en büyük elektrikli otomotiv üreticisi BYD, yıllık 150 bin elektrikli araç üretecek tesisini ve yenilikçi yeşil teknolojilere yönelik Ar-Ge merkezini ülkemizde kuracağını ilan etti. Küresel firmalarla gerçekleştirdiğimiz görüşmeler benzer ölçek ve nitelikte yatırımların devamının geleceğine işaret ediyor. Bunun ardında, az önce de ifade ettiğim gibi, beraber kazanma ilkesi yatıyor, dürüst ve adil ortaklık yatıyor. Yakın coğrafyamızla yüksek ekonomik entegrasyonu; ülkemizin kalkınma yolculuğu ile elde ettiğimiz kazanımların taşıyıcı sütunu olarak değerlendiriyoruz. Türk yatırımcıların ve girişimcilerin, bölgenin her ülkesinde oluşturduğu istihdam ve katma değer üretimini memnuniyetle takip ediyoruz. Bugün saygın temsilcileri aramızda olan Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Kosova ve Kuzey Makedonya’da toplam Türk yatırımları 8 milyar dolar seviyesindedir. Fakat, mevcut düzeyin gerçek potansiyeli yansıtmadığını da özellikle ifade etmek istiyorum. Potansiyeli yansıtmadığı gibi, karşı karşıya olduğumuz sınamalar için de henüz yeterli düzeyde olmadığını ayrıca belirtmek istiyorum. Dünyanın en güzide coğrafyasında, sahip olduğumuz avantajları ve yüksek potansiyelimizi harekete geçirmek için; hepimiz ekonomik ilişkilerimizi karşılıklı derinleştirecek ve daha ileriye taşıyacak adımları atmaya mecburuz" ifadelerini kullandı.
Kıta Avrupası'nda kişi başı milli gelirlerin 50 bin dolarlar seviyesindeyken yanı başındaki Balkanlar’ın 15 bin dolar civarında kalmasını kabul etmediklerini söyleyen Bakan Kacır, "Gümrük Birliği ile on yıllardır Avrupa’nın önemli bir ticari ortağı olan Türkiye, tüm Balkan ülkeleri ile iş birliğine hazır. Örneğin bugün de ayrı bir oturumda sunulacak olan Edirne’nin OSB’leri tüm Balkan firmaları için önemli bir fırsat sunuyor. Edirne’de beraber üreteceğimiz ürünleri Gümrük Birliği ile Avrupa’ya olduğu kadar, Uzak Doğu'dan Orta Doğu ve Afrika'ya uzanan geniş bir coğrafyaya gönderme kapasitemiz var. 85 milyon nüfuslu Türkiye başlı başına bir pazar, dünyanın en çok noktasına uçulan şehri İstanbul ise sizi dünyaya bağlayacak bir bağlantı noktasıdır. Gelin birlikte üretelim, birlikte kazanalım. Keza, coğrafya ve hudut tanımayan yeni teknolojiler ve start-up evreni hepimiz için paha biçilmez fırsatlarla dolu. Türkiye olarak şu an milyar dolar değerlemeyi geçmiş 7 start-up’ımız, bizim tabirimizle Turcorn’umuz var. Bunların yanına yenilerini ekleminin yolunun da start-up ekosistemlerini birbirine entegre etmekten, sınır ötesi ortaklıklardan geçtiğini biliyoruz. Bu sebeple teknoloji ekosistemimizin Balkanlar’la entegrasyonunun gayreti içindeyiz. Tarih ve coğrafya bizi buna zorluyor" diye konuştu.