Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 16. Büyükelçiler Konferansı'nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin yeni dönem dış politika vizyonuna ve bakanlığın çalışma ilkelerine ilişkin önemli mesajlar verdi.
DIŞ POLİTİKADA ÜÇ TEMEL SÜTUN
Fidan, içinde bulunulan dönemin "düzensizliğin ve belirsizliğin arttığı bir çağ" olduğunu belirterek, Dışişleri Bakanlığı'nın çalışma prensiplerini üç temel sütun üzerinde yeniden inşa ettiklerini açıkladı. İlk olarak, bakanlığın devletin dış politikadaki tüm güç unsurlarının ve ilişkilerinin stratejik envanterini tutan bir veri merkezi gibi çalıştığını söyledi.
İkinci prensibin "pozisyon üreten bir bakanlık" olmak olduğunu kaydeden Fidan, "Krizler kapımıza dayandığında ne yapacağız diye sormuyoruz. Kriz gelmeden senaryoları çalışıp o konuda Türkiye'nin nerede durması gerektiğini belirliyoruz. Başkalarının ürettiği kavramlarla, başkalarının çizdiği sınırlar içinde siyaset oluşturma devri çoktan kapanmıştır" ifadelerini kullandı. Fidan, büyükelçilerden stratejik öngörülerini ve yaratıcı fikirlerini paylaşmaktan çekinmemelerini istedi.
Üçüncü olarak ise bakanlığın, dış ilişkilerin tamamının eş güdümünden sorumlu olduğunu belirten Fidan, "Tüm devlet kurumlarımızın enerjisini tek bir noktaya odaklayan mercek görevini üstlenmekteyiz" dedi.
UKRAYNA'DA BARIŞ İÇİN ARABULUCULUK MESAJI
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın dördüncü yılını geride bıraktığını hatırlatan Fidan, Türkiye'nin savaşın başından bu yana net bir ilke benimsediğini vurguladı. Fidan, "Savaşın kazananı, adil bir barışın ise kaybedeni olmaz. Bu inançla savaşın diplomasi masasında sona ermesi için en yoğun gayreti gösteren ülke olduk. İstanbul halen tarafların teknik düzeyde bir araya gelebildiği ve barışın parametrelerini tartışabildiği yegane platform olma özelliğini korumaktadır. Bu, Türk diplomasisine duyulan güvenin bir tezahürüdür. Türkiye savaşın diplomatik yollarla bitirilmesi için her türlü inisiyatifi almaya, kolaylaştırıcı rol oynamaya ve barış masasını yeniden kurmaya hazır" ifadelerini kullandı.
"SURİYE'DE İŞİMİZ YENİ BAŞLIYOR"
Suriye konusunun, Türk diplomasisinin tarihin doğru tarafında durduğu ve alnının akıyla çıktığı bir başka örnek olduğunu belirten Bakan Fidan, son 15 yılda Suriye sahasında tarihin en zorlu sınavlarından birinin verildiğini söyledi. Fidan, "Bunun siyasi ve ekonomik maliyetini ödedik ancak insanlık onurundan taviz vermedik. Bu süreçte yalnız bırakıldığımız, birçok ülkenin terör örgütleriyle taktiksel işbirliklerine girdiği dönemler oldu. Ancak biz rotamızdan şaşmadık" dedi.
8 Aralık 2024 tarihinin Suriye halkı için yeni bir umut sayfasının açıldığı bir milat olduğunu kaydeden Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak Suriye'de işimiz aslında yeni başlıyor. Biz inanıyoruz ki dış müdahalelerden arınmış, istikrarlı bir Suriye bölgemiz için büyük bir artı değer olacaktır. Türkiye bu süreçte dost ve kardeş Suriye halkının yanında olmaya kararlılıkla devam edecektir."
BÜYÜKELÇİLERE "PROAKTİF OLUN" ÇAĞRISI
Uluslararası sistemin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi reformundan küresel ticaret sistemindeki adaletsizliklere kadar pek çok alanda kilitlendiğine dikkat çeken Hakan Fidan, bu düğümleri çözmek için özgün fikirler üreten ülkelerin ön plana çıktığını belirtti. Fidan, büyükelçilere seslenerek, "Kendimizi sürekli rekabetçi bir konumda tutabilmemizin yolu inisiyatif geliştirebilme kapasitemizden geçiyor. Uluslararası sistemdeki mevcut kilitlenmeleri aşmanın yollarını ararken sizlere de önemli görevler düşmekte. Bu bağlamda öneri getiren, ufuk açan, proaktif bir yaklaşımı teşvik ediyor ve bekliyoruz" diye konuştu.
Fidan, güçlü bir vizyonun doğru ve sürekli güncellenen bir söylemle desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, "Algıların çoğu zaman gerçeğin önüne geçtiği bir çağda haklı olmanız yetmiyor maalesef" dedi.
GÜNCEL
Sayfa başına git
