MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Dolmabahçe Sarayı'ndaki Ukrayna-Rusya müzakere görüşmeleri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:
Milliyetçi Hareket Partisi'nin vizyonu kısıtlı, kırılgan bir çerçevede tamamlanamaz. Milletimiz ne diyorsa sözümüz odur. Cumhuriyetin 100 yıl dönümü olan 2023 Türkiye'nin karar yılıdır. Şunu bir defa inançla söylemek isterim ki MHP'yi itibarsızlaştırmaya, oy oranının iniş halinde olduğunu göstermeye çalışan kim varsa 2023'te nal toplayacaklar. Algı operasyonları bize sökmez. Kamuoyu araştırma şirketlerinin ısmarlama anketleri milletimizin iradesine ket vuramayacak. Bir gerçek vardır ki MHP'nin varlığı Türklüğün varlığıyla bir ve aynıdır. Bunların sahtekarlıklarına aldanarak siyaset yapmayız. Biz inkarcı değiliz, dosta güven düşmana korku veren MHP'yiz.
"2023 HAZİRANA KADAR DURMAYACAĞIZ"
Bizim hakkımızda tek söz ve karar sahibi büyük Türk milletidir. MHP Türk milletinin parlak geleceğinin müjdesidir. Biz Türkiye'nin her yerindeyiz, vatanımızın her yöresindeyiz. 19 Şubat'ta başladığımız toplantılarımızı geçtiğimiz hafta tamamladık. CHP'ye oy veren kardeşlerimize partinin ne hale düştüğünü üstüne basa basa ifade ettik. 131 seçim bölgesinde CHP'nin yakalandığı amansız hastalığı anlattık. Bu vesileyle tüm teşkilatlarımızı kutluyorum.
Huzurlarınızda bütün belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum. hayırlı ve güzel haberlerini beklediğimi dile getiriyorum.
Biz 2023 yılının Haziran ayına kadar durmayacağız. Sürekli 1 adım önde olmanın gayreti içerisinde olacağız. Bir günümüzü diğeriyle eşit olmasına göz yummayacağız.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞINDA 34. GÜN
Daha adil, daha dengeli, daha hür bir hayat kuşku yok ki her insanın amacıdır. Sosyal gerilimler, siyasal anlaşmazlıklar, huzur ümitlerini sistematik olarak baltalamaktadır. Terörizmin sancıları, başarısız devletlerin savrulmaları, düzensin göçlerin neden olduğu sorunlar artık coğrafyayla bağlantılı değildir. Bugünkü dünya tablosunda sayıları 85 milyona ulaşan mülteci durumuna düşmüş, yurtlarından ve yuvalarından kopmuşlardır. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Türkiye'ye sığınanların sayısı 60 bini bulmuştur. Silahların konuştuğu yerde insanlık susmaktadır. Elbette haklı bir bahanesi olmayan hiçbir savaşın kazananı olmayacaktır. Neticesi ne olursa olsun her savaşın kaybedeni insani değerlerdir.
Rusya dünya doğal gaz rezervlerinin dörtte birine sahiptir. Küresel gıda ihracatının neredeyse yüzde 25'i Rusya'nın tekelindedir. Rusya ve Ukrayna hükümetlerinin buğday ihracatını durdurduklarını açıklaması bazı ülkeler için felaket habercisidir. Küresel ticaretin sekteye uğraması, ekonomik faaliyetlerdeki daralmalar, beka düzeyinde bir tehdittir. Türkiye'nin 3 ana başlık altında acil ve stratejik tedbirler alması milli bir zaruret olarak karşımızdadır. Gıda güvenliğinin sağlanması şarttır. Konuyla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamaları milletimizi rahatlatmaktadır. Hem doyacağız, hem doyuracağız, hem de kendi kendimize yetebilen bir ülke olacağız. Çiftçilerimizi desteklemek zorundayız. Tarım sektörünün teknoloji kullanabilen, ihracat kapasitesi yüksek bir yapıya kavuşturulması esastır. Üretici örgütlerinin güçlendirilmesine, pazarlama ağlarının genişletilmesine ağırlık verilmelidir. Ülkemiz şartlarına uygun yüksek verim ve kalitede tohum, fide, fidan üretimi desteklenmelidir.
"TARIM KENTLERİ KURULMALI"
Tarım kentleri kurulmalıdır. Ülkemizde gıda güvenliği çağdaş normlara ulaştırılmalıdır. 2. stratejik tedbir olarak enerji arz güvenliğinin temin edilmesidir. Bizim enerji politikamızın temel amacı şudur; Yerli enerji kaynaklarının verimli kullanılması, yeni enerji teknolojilerinin üretecek yetkinliğe ulaşılması. Karadeniz'de keşfedilen doğal gaz kaynağı, Doğu Akdeniz'de bulunacak yüksek rezerv ülkemizin elini güçlendirecektir. Türkiye hiç kimseye el açacak, ona buna minnet edecek bir ülke değildir. Türkiye tahıl harmanıdır. Milli seferberlik ruhuyla stratejik tehditlerin önüne geçilmesi herkesin müşterek görevidir.
ŞEKERDE STOK TARTIŞMASI
Ayçiçek yağından sonra şeker fiyatlarında yaşanan artışların gerçekçi bir dayanağı yoktur. 2 hafta içinde 7 liradan 19 liraya çıkması pis bir kumpasın dış bağlantıyla servis edilmesinden başka bir şey değildir. Fiyat artış beklentisi, şeker stoklayan fırsatçıların gözünü hırs bürümesi birden bire şekeri tartışmalı hale getirmiştir. Şu anda şeker eksiği değil fazlası mevcuttur. Dini imanı para olan çıkarcılara mutlaka hesap sorulmalı, bunların yırtık yakalarından tutulmalıdır. Ortalığı karıştırmaya çalışanlar bugün farklı ürünlere bel bağlamışlardır. 2023'e kadar bu karanlık kampanya hız kesmeyecek, farklı boyut ve içeriklere bürünerek tehdide devam edecektir. Bunlar Türkiye'nin karşısına dizilen husumet aktörleridir. Zillete düşüp fiyat artışlarından siyasi propaganda konusu çıkarmaya heves edenleri asla iyi niyetli göremeyiz.
İSTANBUL'DA RUSYA-UKRAYNA MÜZAKERESİ
Bu tarihi nitelikli görüşmenin şu sıralar Dolmabahçe'de başlayacağı anlaşılmaktadır. Ateşkes ve barış arayışlarının İstanbul'da ele alınacak olması bizleri umutlandırmış, Türkiye'nin tarafsız politikalarıyla güvenilir bir ülke olduğunu tescillemiştir. Dileğimiz Putin ile Zelenski'nin yüz yüze görüşmelerini İstanbul'da yapmalıdır. Biz çatışmaların son bulmasını, statükonun yeni baştan ele alınmasını arzuluyoruz. Geçmişte Rusya yanlısı olarak mangalda kül bırakmayanlar bugün 1 numaralı Amerikancı kesilmişlerdir. İstanbul Dolmabahçe rıhtımına demirleyen ABD'nin 6. filosuna 17 Temmuz 1968'de saldıranlar utanmadan, sıkılmadan o filonun tayfası, kurşun askeri haline gelmişlerdir. Bunların dünü mü doğruydu? Bize göre bu namertlerin dünü de yanlıştı, bugünü de yanlıştır. Yeri gelir Rusya yanlısı yeri gelir ABD taraftarı olurlar ancak Türkiye'yi hayatlarında ağızlarına alamazlar. Türkiye nerede duruyorsa bunlar karşısında yer alır. Biden devşirmelerinin emperyalizmin kuklalarının, ülkelerimize yönelik kurulmuş tuzak olduğunu artık hiç kimse yok sayamaz. İşte CHP bunların topal siyaset ayağıdır.
BIDEN'IN HEDEFİ RUSYA
Zillet İttifakı'nın Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta Batı bloğuna kandaşlık yapması sırf göze girmek üzere şekillenmiş küstah ve köhne bir sapmadır. Bunlara gelin Türkiye'nin haklarının savunun derseniz öncelikle neyi kazanıp neyi kaybedeceklerine bakarlar. Vatan ve millete yan bakanlara sessiz ve seyirci kalmak şerefli ve onurlu bir davranış mıdır? Biz hiç kimsenin milletine bakmadan, derisinin rengine odaklanmadan ilkelerimiz ne diyorsa Türkiye'nin hakları ne gerektiriyorsa siyasetimizi ona göre belirliyor, ona göre hareket ediyoruz.
Biden hem hukuktan hem demokrasiden söz açıp da ülkelerin rejimlerinin değişmesini ne hakla isteyebilmektedir? Dün Türkiye'yi hedef alan Biden'ın bugünkü hedefi Rusya'dır. Okyanusun karşı kıyısından bakınca Türk ve Müslüman çocuklarının ölümü masum bir vaka olarak mı görülüyor? Biz hiçbir ülkenin yanında veya karşısında değiliz, olamayız, olmamalıyız.
ABD bu savaştan rahatsız değildir, bilakis uzamasından yanadır. Stratejik çıkarlarına uyan budur. Serseri mayınların kimlerin tuzağı olduğu, işin özünde muamma değildir. Çok dikkatli, temkinli olmak hayati derecede mühimdir. Kanlı savaş NATO'ya yeni bir ruh katmış, öldüğü söylenen beyin yeniden çalışmaya başlamıştır.