Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin 19 Kasım 2025’te Resmî Gazete’de yayımlanan profesör ilanında, adaylarda “kadın hastalıkları ve doğum alanında doçent unvanı”, “afetlerde kadın sağlığını koruma konusunda deneyim ve eğitim”, “menopoz, osteoporoz (kemik erimesi) ve maternal mortalite alanlarında çalışma” ile “jinekolojik onkoloji yan dalında yetkinlik” şartlarının birlikte aranması dikkat çekti.
Üniversite çevrelerinde, bu kadar farklı uzmanlık alanının tek ilanda toplanması “kişiye özel ilân” tartışmalarını yeniden akıllara getirdi. Koşulların “belirli bir kişiyi tarif edecek kadar daraltıldığı” yorumları yapıldı.
"BU TÜR İLANLAR ARTIK İSTİSNA OLMAKTAN ÇIKTI"
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, bir akademisyen, durumu şöyle değerlendirdi:
“Bu tür ilanlar artık istisna olmaktan çıktı, neredeyse rutin hale geldi. Kriterler öyle daraltılıyor ki, akademik liyakatten çok belirli bir kişinin hayat çizgisi tarif ediliyor. Menopoz, afet sağlığı, osteoporoz, maternal mortalite ve jinekolojik onkolojiyi aynı ilanda toplamak bilimsel açıdan da tutarsız. Bu kadar farklı uzmanlık alanının tek bir kişiden istenmesi ancak ‘mühendislik çalışması’ ile açıklanabilir. Genç akademisyenlerin önü bu yöntemlerle tamamen kapanıyor; kurumsal kimlik ise zedeleniyor. Bir üniversite kadrosu bu denli özelleştirilemez. Bugün kimse ses çıkarmadığı için yarın çok daha kapalı, çok daha kişiye özgü ilanlarla karşılaşacağımızı açıkça görüyoruz.”