Türkiye'nin enflasyonu bu yıl için hedef olarak yüzde 38. Ekonomi gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, söz konusu enflasyon hedefiyle ilgili bir yazı kaleme aldı.
İŞTE ALAATTİN AKTAŞ'IN YAZISI:
‘Görüyorsunuz işte, enflasyon düşüyor’ diyenlere yöneltilecek sorular...
Ağustos ayında fiyatlar yüzde 2.47 arttı ama yıllık artış oranı yüzde 51.97’ye indi ya... Neler duyacağımız belli, kaydedilen aşamanın ne büyük bir başarıya işaret ettiği çoktan dile getirilmeye başlandı bile.
“Biz dememiş miydik; temmuz ayıyla birlikte dezenflasyon süreci başlayacak ve bu durum giderek belirginleşecek diye, işte görüyorsunuz yıllık enflasyon üç ayda 23 puan birden düştü. Hedefimize adım adım gidiyoruz; vs. vs...”
“Hedef mi, o da ne!”
Hani hep hedefe doğru gidildiği söyleniyor ya, insan merak ediyor.
Sahi hedef nedir, örneğin hep dile getirilen yüzde 5 mi?
Herhalde öyle olmalı! Merkez Bankası PPK metnine her ay yazıyor, “Orta vadeli hedef yüzde 5 de yüzde 5” diye.
Ama acaba yüzde 5’e uzun vadeli hedef desek de orta, hatta kısa vadeli hedefe mi odaklansak ki?
Orta vadeli hedef belli; tek hane, o da bu yılın hedefi değil, 2025’in hedefi bile değil, şimdilik 2026’nın hedefi.
Kısa vadeli hedef ya da tahmin ise yüzde 38, yani kısa vadede amaç kaybedilen eşeği bulmak!
Nereden nereye...
Bu yıl için yüzde 38 kovalanıyor ve iki yıl sonrasına tek hane hedefi veriliyor ama iyi de Türkiye çok uzun yıllar önce değil, beş yıl önce 2019’un eylül ve ekiminde yıllık bazda tek haneli enflasyon yaşıyordu.
Daha yakına gelelim, 2021’in sonbaharında da yıllık enflasyon yüzde 20’nin altındaydı.
İyi güzel de, tek haneli düzeyi yaşıyorken tek haneyi hedefleme durumuna nasıl geldik, niye geldik, bunu hiç sorgulamayalım mı?
Bu yıl 38’de kalabilirsek, “Bunun neresi başarı, hem ağustosta yaşanan 2.47, Avrupa’nın yıllık enflasyonu” diye sormayalım mı?
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ